üzere, ilk taşınmaz satış vaadi ve akabinde tanzim edilen diğer satış vaadi sözleşmelerine aykırılıktan kaynaklı olarak müvekkilinin uğradığı maddi zararlar, mahrum kalınan kar kaybı, mahrum kalınan kira bedelleri, gayrimenkuller için yapılan masraflar için şimdilik 5.000,00 TL; manevi zarar olarak da 25.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Dava tacirler arasındaki nakliye işine ilişkin sözleşme ve eki teknik şartnameden kaynaklı olarak, davalının sözleşmeye aykırılığı nedeniyle davacı mahrum kaldığı kar ve haksız süre uzatımı nedeniyle işletme giderlerinin tahsiline ilişkindir....
Müspet zarar, kusursuz olan tarafın temerrüde düşen taraftan sözleşme yürürlükte kaldığı sürece isteyebileceği bir tazminat türüdür. Sözleşmeden kusurlu olarak dönen taraftan istenebilir. ... ki sözleşmeden dönülmemiş olsun, dönülmüş ise dönen taraf kendisi olmasın ve kusursuz bulunsun. Kar kaybı ise kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kar kaybı açısından kardan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kardan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kar kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulunduğu şüphesizdir. Müspet zarar ve kar kaybı zararı kavramlarına ilişkin bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Taraflar arasında düzenlenen 01.11.2004-31.12.2005 dönemini kapsayan kira sözleşmesinin süresi bitmeden davalı tarafından 31.03.2005 tarihinde feshedildiği tartışmasızdır....
TL'lik yoksun kalınan kar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sigorta A.Ş arasındaki dava hakkında Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 11.05.2010 gün ve 2009/172, 2010/278 sayılı hükmün Dairemizin 07.10.2010 gün ve 2010/8401- 2010/7950 sayılı kararı ile Onanmasına karar verilmiştir. Süresi içerisinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü; - K A R A R - Davacı vekili asıl ve birleştirilen dosyada müvekkiline ait davalı nezdinde kasko sigortalı aracın çalındığını ileri sürerek, asıl dosyada 10.000,00 TL, birleştirilen dosyada 3.500,00 TL kasko tazminatının ve 1.000,00 TL yoksun kalınan karın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/607 Esas KARAR NO:2023/363 DAVA: Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:09/02/2021 KARAR TARİHİ:11/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortaklığının bulunduğu dava dışı----- davalı--------- arasında davalı ------ şirketinin sahibi bulunduğu fabrika binasının inşaatını mekanik tesisat işlerinin yapımına ilişkin eser sözleşmesi akdedildiğini, hissedarı olduğu şirketin yüklenici sıfatıyla sözleşmeyi akdettiğini, ------- tarafından fabrika inşaatının 10/12/2013 tarihinde bitirilmesinin taahhüt edilmesine rağmen bu sürede teslimin gerçekleşmediğini, bu nedenle bu duruma güvenen ortağı bulunduğu şirketin bahsi geçen eser sözleşmesini imzalamasından ötürü birçok zarara uğradığını ve uğranılan zararların giderilmediğini, söz konusu zararlardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında yapılan sözleşmeden davacının dönmesi nedeniyle verilen edimlerin iadesi ile menfi zarar ve yoksun kalınan kar istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Davacı vekili 02/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ; belirsiz alacak davası olarak açılan revizyon ve parça değişimi bedelini 46.773,55 TL, 2. Makine için ödenen berelin ise 30.000 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir. Davacı vekili 04/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ; belirsiz alacak davası olarak açılan davayı toplamda 10.000,00 TL'lik alacak taleplerini toplamda 76.773,58 TL'ye yükselterek davayı 66.773,55 TL ıslah etmiş bulunduklarını beyan etmiştir. Davacı vekili 16/07/2021 tarihli dilekçesi ile ; dava dilekçesi ile talep ettikleri manevi tazminat ve mahrum kalınan kar taleplerini atiye bıraktıklarını beyan etmiştir. Davalı vekili bila tarihli beyan dilekçesi ile; davacı tarafın manevi tazminat ve mahrum kalınan kar taleplerinin geri alınmasına ilişkin taleplerine muvafakat ettiklerini beyan etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tazminat ve alacak isteminden ibarettir....
Bunun gibi, geçersiz sözleşmede öngörülen ceza koşulunun istenmesi buna dayanılarak kar mahrumiyeti talebinde de bulunulması da olanaksızdır. Hal böyle olunca mahkemenin davacının cezai şart, kar payı ve yoksun kalınan kar adı altındaki taleplerinin reddi yerinde olmuştur. Ne var ki, taraflar geçersiz sözleşmenin ifası aşamasında birbirlerinin mal varlıklarına artı değer kazandırmışsa bunlar sebepsiz zenginleşmeye neden olacağından karşılıklı olarak istenebilir. Davacı yüklenici davalıya ait iki ayrı parselde toplam 43.401.000.000 TL imalat yaptığını ayrıca bir kısım ihrazatın ve şantiye binasının davalının mal varlığında kaldığını iddia ettiğinden, az yukarıda vurgulanan kural uyarınca bu taleplerinin incelenerek değerlendirilmesi gerekir. Bu değerlendirmede daha önce yapılan tesbitte ortaya konan olgu ve bulguların da HUMK.nun 374. maddesince gözetileceği kuşkusuzdur....
Bunun gibi, geçersiz sözleşmede öngörülen ceza koşulunun istenmesi buna dayanılarak kar mahrumiyeti talebinde de bulunulması da olanaksızdır. Hal böyle olunca mahkemenin davacının cezai şart, kar payı ve yoksun kalınan kar adı altındaki taleplerinin reddi yerinde olmuştur. Ne var ki, taraflar geçersiz sözleşmenin ifası aşamasında birbirlerinin mal varlıklarına artı değer kazandırmışsa bunlar sebepsiz zenginleşmeye neden olacağından karşılıklı olarak istenebilir. Davacı yüklenici davalıya ait iki ayrı parselde toplam 43.401.000.000 TL imalat yaptığını ayrıca bir kısım ihrazatın ve şantiye binasının davalının mal varlığında kaldığını iddia ettiğinden, az yukarıda vurgulanan kural uyarınca bu taleplerinin incelenerek değerlendirilmesi gerekir. Bu değerlendirmede daha önce yapılan tesbitte ortaya konan olgu ve bulguların da HUMK.nun 374. maddesince gözetileceği kuşkusuzdur....