-TL yoksun kalınan kar, toplam 73.381,00 TL ihale komisyonu karar pulu bedelinin davalıdan tahsiline karar verildiğini, ancak davanın kısmi açılmış olması nedeni ile ve taleple bağlı kalınarak 50.000 TL yoksun kalınan kar, 50.000 TL karar pulu bedeli olmak üzere toplam 100.000,00 TL alacağa hükmedildiğini, bu dava ile aradaki fark olan (242.327,51-50.000=)192.327,51 TL yoksun kalınan kar bedeli, (73.381,00-50.000=) 23.381,00 TL ihale komisyonu karar pulu bedeli olmak üzere toplam 215.708,51 TL nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep zorunluluğu doğduğunu, davalı tarafından sözleşmenin haksız olarak fesih edilmiş olması nedeni ile tazminat istemli açılmış ... ....Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1588 esas sayılı dava dosyasına ek dava niteliğinde olan işbu dava ile 192.327,51 TL yoksun kalınan kar, 23.381,00 TL ihale komisyonu karar pulu bedeli olmak üzere toplam 215.708,51 TL nin davalıdan avans faizi ile birlikte tahsiline, tüm yargılama gider ve avukatlık ücretinin de...
Davacı vekili 24/05/2023 tarihli ıslah dilekçesinde; dava dilekçesinde 500,00-TL fili zarar ve 500,00-TL yoksun kalınan kar olarak talep ettikleri 1.000,00-TL tutarın, 500,00-TL'lik yeni sözleşme yapılma maliyetine ilişkin zarar talebini 59.960,00-TL olarak ıslah ettiklerini beyan ve talep etmiştir. Davalı taraf davanın reddini savunmuştur. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında 12/03/2021 ( Sözleşmede 12/03/2020 olarak yazılı ise de sözleşmenin içeriğinden 2021 yılında imzalandığı anlaşılmaktadır. ) tarihli eser sözleşmesi imzalandığı, bu kapsamda davacı tarafından muhtelif tarihlerde davalıya 36.500-TL ödendiği, eserin davacıya süresinde teslim edilmediği hususları çekişmesizdir. Uyuşmazlık; teslimdeki gecikmede tarafların kusur durumuna ve davacının talep edebileceği tazminat miktarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmıştır....
Ticaret Mahkemesinde açılan ve karara bağlanan, yoksun kalınan kar ile muaf olduğu halde kesilen karar pulu ve damga vergisi kesintisine ilişkin tazminat davasına ek dava olduğunu belirterek, 192.327,51 TL yoksun kalınan kar, 23.381,00 TL karar pulu bedeli olmak üzere toplam 215.708,51 TL nin haksız fesih tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalıya usul ekonomisi gereğince tebligat yapılmamıştır. Dava; sözleşmenin feshinden kaynaklanan Tazminat davasıdır. 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 17/12/2021 TARİHLİ ARA KARARIYLA: "Dilekçe ve dosya tüm kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; davanın eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat davası olduğu, para alacağı yönünden HKM 389 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine olanak bulunmadığı, davacının inşaata girilmemesine yönelik talebinin ayrı bir dava konusu olan müdahalenin men'i niteliğinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin talebinin reddine " şeklinde karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: DAVACI VEKİLİ 07/01/2022 TARİHLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE: İlk derece mahkemesince, davanın eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat davası olduğu, para alacağı yönünden HMK 389....
Davacılar, sözleşemeden itibaren uzunca süre geçmesine rağmen davalı müteahhit tarafından işe başlanmadığı için sözleşmeyi fehettiklerini belirterek, davalıya sözleşme gereği Proje bedeli vs olarak ödedikleri paranın davalıdan geri alınmasına ve haklı fesih nedeniyle uğranılan menfi zarar ve yoksun kalınan kar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.Her ne kadar davalı tacir ise de uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemine ilişkin olup, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığından ticari dava niteliğinde olmayan uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ve teminat mektubunun iadesi talepli olup, mahkemece davanın reddine ve teminatın iadesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılarının beyanının tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, davacı tarafın avans olarak vermeyi taahhüt ettiği çekleri süresinde vermediğini, sonradan gönderdiği çeklerin sözleşmeye aykırı olduğunu, davacı ----- yönetimi arasında sorunlar olduğunu, bu sorunlar nedeniyle müvekkilinin çalışanlarının bekletildiğini, davacının iddialarının afaki ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, akdin ifasının gecikmesinde müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, yüklenicinin edimini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle işveren tarafından talep edilen eksik iş bedeli, haricen gönderilen fazla tutarın iadesi, fazladan ödenmek zorunda kalınan kira bedeli ve yoksun kalınan kar başlıkları şeklinde maddi tazminat davasıdır....
Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin davalı ile evinin mutfak ve iç dekorasyonunun davalı tarafça 40.000.00.- TL bedelle 20 günlük süre içinde yapılması konusunda anlaştıklarını, davalının sözleşmede kararlaştırılan marka ve modelde işin yapımını süresinde bitirmediğinden, davacının 13.836.00.-TL daha fazla masraf yaparak daireyi kullanılır hale getirdiğini ileri sürerek 1.000.00.- TL maddi zarar, 1.000.00.- TL yoksun kalınan kar ve 20.000.00.- TL manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının tacir olmadığı ve davanın her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendiren ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşıldığından, davaya bakmakla görevli mahkeme ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; taraflar arasında 27.12.2016 tarihinde eser sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmede bir kısım malzemelere ait teknik koşulların ve niteliklerinin belirlendiği, davacı şirketçe bu malzemelere ilişkin bir kısım faturaların sunulduğu, davalı kurum tarafından 28.03.2017 tarihli 187 sayılı olur ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği, fesih nedeni olarak kurumun ihtiyaç duyduğu akaryakıt T6'si ile aralarında devam eden protokol çerçevesinde temin edildiğinin beyan edildiği, 16.07.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre makine ve tesisat için 43.506,44 TL, yoksun kalınan kar için 25.000 TL, teminat mektubu komisyonu olarak da 315 TL olmak üzere toplam 68.821,44 TL'nin bedel olarak tespit edildiği, bu miktar üzerinden davanın ıslah edildiği sabittir. Bilindiği üzere; bedel karşılığı eser sözleşmeleri yönünden sınırlayıcı istisnai bir kural bulunmadığından mahkeme kararına gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönme mümkündür....
Esas sayılı dosyasına konu davanın, dosyamız davalısı ... yönünden, tarafları ile uğranılan fiili zarar, yoksun kalınan kar, denkleştirme tazminatı ve rekabet hukukunun ihlalinden kaynaklı uğranılan zarar tazminine ilişkin dava konusunun ve dava sebebinin aynı olduğu, ... Esas sayılı davada verilen kararın dava tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda eldeki davada kesin hüküm söz konusu olduğundan ve kesin hükmün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerektiğinden HMK 114 ve 115. maddeleri gereğince uğranılan fiili zarar, yoksun kalınan kar, denkleştirme tazminatı ve rekabet hukukunun ihlalinden kaynaklı uğranılan zarar tazmini istemlerine ilişkin olarak dava şartı yokluğundan davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....