Gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, kazaya karışan araçların plakalarının doğru bir şekilde tespit edilerek, okunaklı kaza tespit tutanağı eklenmek süretiyle, plaka ve kaza tarihi itibariyle kaza tespit tutanağında sigorta bilgileri belirtilen poliçelerin ilgili sigorta şirketlerinden sorularak, özellikle ...plakalı aracın kaza tarihinde hangi sigorta şirketinden zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırıldığı tespit edilip sigorta poliçesi istenerek eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/861 KARAR NO : 2022/943 DAVA : Tespit DAVA TARİHİ : 17/10/2022 KARAR TARİHİ : 24/10/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tespit talep eden vekili ... tarihli dilekçesinde özetle; ... - ... yolunda müvekkilin kullandığı ... plakalı ... marka araca ...'ın kullandığı ... plakalı ... marka aracın çarptığı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, müvekkile ait aracın hasar gördüğü, araçta meydana gelen mevcut hasarın tespit edilerek açılacak tazminat davasına esas teşkil edecek bir raporun düzenlenmesini talep ve dava etmiştir. Tespit talep eden vekilinin talebi her ne kadar mahkememiz .../... Esas sırasına kaydı yapılarak mahkememize tevzi edilmiş ise de, sehven mahkememiz esas sırasına kaydının yapıldığı, D.iş dava niteliği taşıması nedeni ile mahkememiz esasının kapatılarak, dosyanın tevzi bürosuna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
e belgesizden verildiği bildirilen 2807, 2808 sayılı parseller ile Hamit Bedir adına belgesizden tespit edildiği bildirilen ve 1972 yılı kadastro tespit tutanağı ile tespit edilen 377, 371, 475, 852, 794, 732, 647 sayılı parseller ile 2010 yılı tespit tutanağı ile adına tespit edilen 2913, 2914 sayılı parsellerin kadastro tespiti sonucu oluşan tapu kayıtlarının ilk maliklerini gösterir şekilde ve hükmen kesinleşenlerin tasdikli mahkeme ilamlarıyla birlikte Tapu Müdürlüğünden getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tespit isteyenler tarafından, 06.02.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tespit isteminin kabulüne dair verilen 18.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi tespit isteyen Memduha Koçak tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Tespit isteyen Memduha Koçak vekili Av. ... 09.05.2019 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat etmiş, dosyada mevcut 29.07.2016 tarihli ve 7022 yevmiye numaralı vekaletnamesinde temyizden feragate yetkili bulunduğu anlaşılmış olmakla, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere feragat nedeniyle tespit isteyenin temyiz dilekçesinin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine, 22.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar veridi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava,23.11.1983 tarih, 83 sıra nolu tapu kaydının kadastro tespit çalışmaları sırasında 101 ada, 5 parsel ile 103 ada, 1 parsele revizyon gördüğünü, tapu kaydı kapsamında tek parça olarak tespit ve tescil edilmesi gerekirken bir kısım yerin “köy yolu” niteliğiyle tespit dışı bırakılarak iki ayrı parça halinde tespit ve tescil edildiği iddiasına dayalı tapu kayıtlarının iptali ile tespit dışı bırakılan yerle birlikte tek parça halinde tescili isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 16. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine 06.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın hukuki niteliği yukarıda açıklamalara göre tespit davası niteliğindedir. 6100 Sayılı HMK'nun 106.maddesi gereğince tespit davaları bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalar olup, bu yol ile mahkemeden bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu yahut belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası, eda davasının öncüsü konumundadır. Tespit davasının işlevi bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespiti olup, bundan ileri gidemez. Tespit davasının dinlenebilmesi için genel dava şartlarından başka hak ve hukuki ilişki ile hukuki yarar şartının da bulunması zorunludur. 6100 Sayılı HMK'nun 106/2.fıkrasına göre tespit davasını açan davacının davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Bir hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararın bulunması şu üç şartın birlikte varlığına bağlıdır....
n bizzat paylı olarak tespit maliklerinden olduğu gibi diğer 148 ada 10 parsel sayılı taşınmazda paylı olarak tespit maliki olan babası ... oğlu ...’dan dolayı hak sahibi olduğu, maddi hataya dayalı olarak bozma ilamının devamında 148 ada 10 parselin hakkındaki hükmün de bozulması gerektiğinin yazılmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan; davacı ... tarafından verilen dava dilekçesinde tespit maliklerinden yalnızca ...’ın davalı olarak gösterildiği görülmektedir....
Ayrıca davacının tespit davasına konu edilen hukuki ilişkisinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması şarttır. Bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı yahut yokluğu, tespit davası açılabilmesi için yalnız başına yeterli değildir. Bundan başka, o hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde, davacının korunmaya değer, meşru bir hukuki yararının bulunması şarttır. Bu şartın gerçekleşmesi ise, davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel (halihazır) bir tehlike ile tehdit edilmiş olmasına; bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumu tereddüt içinde olması ve bu hususun davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmasına; yalnız kesin hüküm etkisine sahip olup, icraya konulamayan tespit hükmünün, bu tehlikeyi ortadan kaldırmaya elverişli olmasına bağlıdır. Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden biri ile sağlanabiliyorsa, o zaman da davacının tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur....
Tespit davaları ise, bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır. Menfi tespit davaları ile davacı, borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir. Menfi tespit davalarında borçlu olunmadığının tespiti istendiğine ve alacak ya da tazminat ödenmesi istenemeyeceğine göre bu tür davalardan önce arabulucuya başvurma şartı aranması, kanunun açık ifadesine aykırı olacaktır. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 13/02/2020 tarih, 2020/85 E. 2020/454 K. sayılı kararında; "...HMK'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....
Öte yandan; 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tespit Davası” başlıklı 106’ncı maddesiyle; “(1) Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. (2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. (3) Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.” hükmü getirilmiştir. Söz konusu hüküm uyarınca tespit davası açmak isteyen davacı yönünden eda davasından farklı olarak korunmaya değer hukuki yarar bulunduğunun ispatı şartı korunmuştur....