Tespit davaları ve bu arada menfi tespit davasında ise davanın açılmasında bir hukuki yararın varlığı koşulu aranır. Davacı menfi tespit davasında davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmek, bunu açıklamak ve gerekirse ispat etmek zorundadır. Hukuki yarar menfi tespit davasında bir dava şartıdır. Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılamışsa hukuki yararın bulunduğu kabul edilir. Davacı borçlunun hukuki durumunun tehlikede olması, tereddüt içinde olması halinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Borçlu ödeme emrine itiraz edebileceği dönemde önünde 2 yol vardır. -ödeme emrine itiraz etmek, - menfi tespit davası açmak, - veya her iki yola birlikte başvurmak, Alacaklının takibinde hiç belgeye dayanmaması veya dayandığı belgenin 68.maddesindeki belgelerden olmaması halinde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kira sözleşmesinin 01.08.2000 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli olarak yapıldığı, sözleşmenin özel şartlar kısmının 5. maddesinde, kira artış oranının %40 olarak belirlendiği, davalı tarafından 09.11.2008 tarihinde kira tespit davası açıldığı; Mahkemece 01.08.2009 tarihinden başlayan dönem kirasının aylık 400,00 TL olarak tespitine karar verildiği, huzurdaki davanın 18.04.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Dava; tespit davasıdır. Tespit davasının dinlenebilmesi için davacının, tespit davasına konu hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması gerekir. Eda davasında, davacı dava açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmek ve ispat etmekle yükümlü olmadığı halde, tespit davası açılmasında hukuki yarar olduğu, özellikle bildirilmeli ve ispat edilmelidir.Davacı tespit davası açmakta hukuki yararı olduğunu ispat edemezse, tesbit davası dava şartı (hukuki yarar) yokluğundan usulden reddedilir....
Dairemizin ve HGK.nun yerleşmiş uygulamalarına göre kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan yerlere ilişkin olarak tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren makul süre içerisinde açılmış olan davalarda, tespit dışı bırakıldığı tarihten geriye doğru kazanmayı sağlayan sürenin nazara alınması gerekmektedir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın tespit dışı bırakılma tarihinden 2 yıl 8 ay sonra 29.7.2008 tarihinde açılmış bulunan davanın makul süre içinde açıldığından söz edilemez. Nizalı taşınmazın bir an için 1991 yılında yapılan kısmi kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakıldığı düşünülse dahi, bu tarihten dava tarihine kadar da zilyetlikle kazanma süresi dolmamıştır. Her iki halde de, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır....
Köyü Tüzel Kişiliği, 120 ada, 5 parselin tespit gibi ..., 120 ada, 6 parselin tespit gibi , 120 ada, 7 parselin tespit gibi ... 120 ada 4 parselin tespit maliki ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak hüküm yerinde 120 ada 4 parsel sayılı taşınmazda pay paydayı tutmayacak şekilde hisse verilmek sureti ile tescil hükmü kurulması ve 120 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ham toprak vasfı ile adına tespit edilmiş olmasına rağmen tespit gibi Köy Tüzel Kişiliği adına tesciline hükmedilmesi isabetsiz ise de, 120 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki pay eksikliğinin ... mirasçısı ...'...
K. olduğu tespit edilen 113201 ID, kullanıcısının E. T. olduğu tespit edilen ., gerçek kullanıcısının T. Y. olduğu tespit edilen 115612 ID, gerçek kullanıcısının G. G. olduğu tespit edilen ., gerçek kullanıcısının E. I. olduğu tespit edilen . kullanıcısının Ü.Ö. olduğu tespit edilen ., kullanıcısının İ. I. olduğu değerlendirilen 3051 ID, kullanıcısının M. K. olduğu değerlendirilen., kullanıcısının Z. F. A. isimli şahıs olduğu değerlendirilen ., gerçek kullanıcısının F. C. olduğu tespit edilen . ve henüz kullanıcı bilgileri tespit edilemeyen 117651 ID numaralı kullanıcıların bulundukları, ekli şahıslara ilişkin olarak ByLock tespit ve değerlendirme tutanaklarının dosyamız arasına alındığı ve ekli kullanıcılar listesinde yargılama konusu olan . numaralı kullanıcının da bulunduğu, gerçek kullanıcısının F. C. olduğu tespit edilen 15466 ID numaralı kullanıcının yargılama konusu.'...
bölümünün tespit gibi ......
sayılı taşınmazın tarla vasfında ..... oğlu ... adına tespit ve tapuya tesciline, Kapatılan .........
numarası ile 1.140,04 m2 olarak tespit gibi tapuya tesciline, 1/5-101 ada 7 parselin ekli ... bilirkişi raporunda 7/1, 7/2 ile gösterilen kısımlarına yönelik tespitin iptali ile 7/K ile gösterilen kısmının aynı ada ve parsel numarası ile 2.108,54 m2 olarak tespit gibi tapuya tesciline, 1/6-101 ada 8 parselin ekli ... bilirkişi raporunda 8/1, 8/2 ile gösterilen kısımlarına yönelik tespitin iptali ile 8/K ile gösterilen kısmının aynı ada ve parsel numarası ile 3.401,98 m2 olarak tespit gibi tapuya tesciline, 1/7-101 ada 10 parselin ekli ... bilirkişi raporunda 10/1 ile gösterilen kısımlarına yönelik tespitin iptali ile 10/K ile gösterilen kısmının aynı ada ve parsel numarası ile 652,51 m2 olarak tespit gibi tapuya tesciline, 1/8-101 ada 11 parselin ekli ... bilirkişi raporunda 11/1 ile gösterilen kısımlarına yönelik tespitin iptali ile 11/K ile gösterilen kısmının aynı ada ve parsel numarası ile 2.528,38 m2 olarak tespit gibi tapuya tesciline, 1/9-101 ada 12 parselin ekli ... bilirkişi raporunda...
Tespit davaları, bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır. Tespit davası yolu ile, mahkemeden bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilebilir. Tespit davası, eda davasının öncüsüdür. Tespit davasının dinlenebilmesi için, diğer genel dava şartlarından başka, davacının tespit davasına konu yapılan hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması şarttır. Bir hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararın bulunması üç şartın varlığına bağlıdır. İlk olarak, davacının hakkının veya hukuki durumunun güncel bir tehlike ile tehdit edilmiş olması gerekir. İkinci olarak, bu tehdit nedeniyle davacının hukuki durumunun tereddüt içinde olması ve bu hususun davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunması gerekir....
Netice itibarıyla mahkeme menfi tespit davasında davacının borçlu olup olmadığının tespiti ile birlikte davalının da alacaklı olup olmadığının tespitini yapacaktır. Şu halde menfi tespit davasında dava konusunun bir miktar alacağa ilişkin olduğu açık olup 7155 sayılı Yasa'nın 20. maddesi ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesi kapsamında menfi tespit davasında arabulucuya başvurmak dava şartı ise de arabuluculuk dava şartına tâbi olmayan çek istirdadı davası ile birlikte açıldığından eldeki davada menfi tespit talebi de arabulucuk dava şartına tâbi olmayacaktır.'' şeklindedir....