Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, iş kazası nedeniyle kusur oranının tespitine ilişkin Kurum işleminin iptali ile davacının kusurunun olmadığının tespiti; gerçek iş göremezlik oranının tespiti ile Kurumca bağlanan gelirin belirlenen iş göremezlik oranına göre bağlanması gerektiğinin tespiti ve aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1086 sayılı Mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda “davanın atiye bırakılması” veya “davanın atiye terki” olarak adlandırılan kavramlara yer verilmemiştir....

    İş Mahkemesi Dava, davacının 20/11/2012 tarihinde maruz kaldığı iş kazası nedeniyle maluliyet oranının tespiti ile işverenlerin kusur oranının belirlenmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yönünden reddine, maluliyet oranının tespiti talebi yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kusur oranının tespiti talebi yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacının hatalı sürüşü sebebiyle davacıya çarptığından kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun davacıya ait olduğunu, davacının tespit davası açarak kusur oranı talebinde hukuki yarar olmadığından davanın reddinin gerektiğini, tespit davası açılarak kusur oranının tespitinin mümkün olmadığını, zira kusur eda davasında hükmedilecek tazminat rakamını belirleyecek davanın esasına yönelik bir hukuki ilişkinin tespiti olduğundan eda davası açılabilecekken tespit davası açılmayacağına ilişkin HMK maddesinin burada da uygulanacağını, bu sebeple kusura ilişkin tespit davası eğer dava açacak mağdurun zararı eda davası açabilecek düzeyde belirliyse reddedilmesinin gerektiğini, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından kusur oranı % 100 davacıya verildiğini, buna rağmen açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır....

      Tespit davasında davacı, kendisi için söz konusu olan tehlikeli veya tereddütlü durumun ortaya çıkaracağı zararın, ancak tespit davası ile giderilebileceğini kanıtlamalıdır. Somut olayda ise; davacıların, dava dilekçesinde herhangi bir tazminat talebinde bulunmadığı, geçirilen iş kazasındaki kusur oranının tespitinin talep edildiği, sadece kusur oranının tespitini içeren bir mahkeme kararının infaz kabiliyetinin bulunmadığı, kusur oranının tespitine yönelik bir kararın infazı için davacıların maddi-manevi zararlarının tazminine yönelik bir eda davası açması gerektiği, ancak maddi-manevi tazminat davalarında kusur oranının mahkemece herhalde değerlendirileceği, bu itibarla sadece kusur oranının tespitine yönelik bir davada davacıların hukuki yararının bulunmadığı gözardı edilerek, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

        Somut olayda, iş kazası sonucunda vefat eden sigortalı ile davalı işverenlerin kusur oranlarının tespiti bakımından 3 farklı bilirkişi kurulundan rapor alındığı, 18/11/2013 tarihli bilirkişi raporunda sigortalı ...'in kusur oranının % 25 ve 10/02/2014 ile 12/06/2014 tarihli bilirkişi raporlarında ...'in kusur oranının % 10 olarak belirlendiği, söz konusu bilirkişi raporlarında davalı işverenlerin kusur oranlarının ise farklı olarak tespit edildiği anlaşılmış olup mahkemece hangi kusur raporuna itibar edildiği belirtilmeden 10/02/2014 ve 12/06/2014 tarihli bilirkişi raporlarında davacıların murisi sigortalı ...'in kusur oranının % 10 olarak tespit edilmiş olması sebebiyle sigortalının tespit edilen bu kusur durumuna göre davalıların sorumlu olduğu tazminat miktarlarının belirlenmesi hatalı olmuştur. Ayrıca, davacıların murisi ...'in ...'ya asgari ücretle çalışmalarının bildirildiği, davacıların sigortalı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde tespit isteyen davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Tespit isteyen (davacı) vekili, müvekkiline ait aracın dava dışı çalışanının yönetiminde iken meydana gelen kazada hasarlandığını, hasarın mahkemece tespit edildiğini, bu defa; uzman bilirkişi marifetiyle kusur oranının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 28.1.2014 tarihli karar ile kusur oranının tespiti talebinde hukuki yarar bulunmadığından talebin reddine karar verilmiş, bu karara yönelik olarak tespit isteyen vekilinin itirazı mahkemenin 05.2.2014 tarihli Ek kararı ile red edilmiş, bu karar tespit isteyen (davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Gerekçe ve Sonuç Davacının, dava dilekçesinde herhangi bir tazminat talebinde bulunmadığı, geçirilen iş kazasındaki kusur oranının tespitinin talep edildiği, sadece kusur oranının tespitini içeren bir mahkeme kararının infaz kabiliyetinin bulunmadığı, kusur oranının tespitine yönelik bir kararın infazı için davacıların maddi-manevi zararlarının tazminine yönelik bir eda davası açması gerektiği, ancak maddi-manevi tazminat davalarında kusur oranının mahkemece herhalde değerlendirileceği, bu itibarla sadece kusur oranının tespitine yönelik bir davada davacıların hukuki yararının bulunmadığına ilişkin yerel mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi nin 1 numaralı alt bendi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

              Mahkemece yapılacak iş öncelikle kusur oranının tespiti açısından 2 inşaat ve 1 makine mühendisi bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor almak, itiraz halinde ve çelişki bulunur ise kusur oranının tespiti açısından çelişkiyi giderecek yeni bir bilirkişi incelemesi yapmak ve kusur oranlarını diğer 2 davalıda gözetilerek tespit etmek ayrıca maluliyet oranının tespiti açısından öncelikle SGK Yüksek Sağlık Kurulundan, itiraz halinde ATK ilgili İhtisas Dairesinden ve yine itiraz halinde ATK Yüksek Kurulundan rapor alarak kusur ve maluliyet oranının tespiti yapıldıktan sonra, hesap yönünden kaza sebebiyle davacının uğradığı maddi zararın tespiti açısından hesap raporu alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/10- 1179 E., 2021/1563 K....

              in 19.07.2012 tarihinde davacı şirkete ait işyerinde geçirdiği kazanın iş kazası olmadığının tespiti yönündeki talebinin reddine, dahili davalı ...'in 19.07.2012 tarihinde davacı şirkete ait işyerinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun ve bu kazada dahili davalı işçinin %40, davacı şirketin %60 oranında kusurlu olduğunun tespitine, karar verilmiştir. Somut olayda, davacının davalı kurum sigortalısı dahili davalı ...'in 19.07.2012 tarihinde davacı şirkete ait işyerinde geçirdiği kazanın iş kazası olmadığının tespiti yönündeki talebinin reddine karar verilmesi doğru ise de bu aşamada henüz kusur oranının tespiti hususunda davacının hukuki yararı bulunmamaktadır....

                e çarparak yaralanmasına ve beden gücü kaybına uğramasına neden olduğunu, maluliyet oranının ve tarafların kusur oranlarının yeniden tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 6100 sayılı Yasanın 107. Maddesine göre işgücü kaybı tazminatının dava tarihinden işleyecek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili; 11.06.2014 tarihinde dava değerini 28.287,81.-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili; davalı kurumun olay tarihindeki zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve aracın sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, kaza tespit tutanağına göre davacının kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğunu, bu nedenle davalı kurumun hiçbir sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 28.287,81....

                  UYAP Entegrasyonu