Emrin konusu suç teşkil ediyorsa, kural olarak Anayasanın 137/2 ve TCK'nın 24/3 maddeleri gereğince böyle bir emrin yerine getirilmesinden emri veren azmettiren, TCK’nın 30. maddesi hükmü saklı kalmak üzere yerine getiren ise fail olarak sorumlu tutulacaktır (Dairenin 2017/1443-4758 sayılı kararı). Azmettirenin sorumluluğu, kanunda hazırlık hareketleri ayrıca suç olarak düzenlenmemişse failin eyleminin en azından teşebbüs aşamasına ulaşmasına bağlıdır. Konusu suç teşkil eden emirle azmettirilenden garantörlük yükümlülüğünü yerine getirmemesi isteniyorsa, eylemin teşebbüs aşamasına ulaşması için yasaklayıcı normun ihlaline yönelen icrai bir hareketin gerçekleşmesi, failin de neticeyi önleme hukuki yükümlülüğünü yerine getirmemesi gerekmektedir....
işlem talebi için 531.850 adet *(1,02 -0,192)=440.371 euro, 03.11.2015 tarihli işlem talebi için 531.850 adet *( 0,80-0,192) = 323,364 euro olarak yapılması gerektiği, Davacının iddia ettiği üzere 22.06.2015 tarihinde tüm hisseleri(531.850 adeti için 1.02 euro fiyatlı satıs emri verdiğine ilişkin hiçbir delil olmadığı,, davalının 11:02 'de İşlemlerin kapalı olduğu bilgisini vermesinden sonra aynı gün saat 11:26 da davalıya ilettiği ihtar içerikli e-mailinde "98.400 adet 1.02 euro fîyat ile satmak istiyordum satamadığım için gün sonu oluşacak farkı talep ediyorum" ifadesinin bir satıs emri olmadığı, gün sonu kapanısın 1.06 euro olarak gerçekleşmiş olması nedeniyle. gün sonu itibariyle zarar oluşmadığından davacının maildeki talep ve itirazının da geçerli olamayacağı, davacının 03.11.2015 tarihinde davalıya iletmiş olduğu ... paylarının 177.000 adet 0,30 Fiyat ile iptale kadar geçerli" satış emrinin davalı tarafından sisteme 12 dakika geç girilmesi sebebiyle gerçekleşmediği iddiasında; emrin...
yönünden ayrıca sorumluluk doğuracağı, polis memuru olan davacının, herhangi bir sendikal faaliyet girişiminde bulunmaması yönündeki hukuka uygun yazılı emrin hukuka aykırılığını ileri sürerek üzerine atılı disiplin suçunu işlediği sabit olduğundan, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 16/12/2020 NUMARASI: 2017/699 Esas - 2020/668 Karar DAVA: Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/02/2024 Davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili, 25/11/2016 tarihinde müvekkilinin telefonla bankada mevcut 10.000.000-TL'siyle 3,4615'ten 2.868.120-USD'lik döviz alım talimatı verdiğini, bu emir iptal edilmeden veya iyileştirme yapılmadan yeniden ve 3,4640-TL'den emir alındığını ve bu işlemin gerçekleştiğinin söylendiğini, bu görüşmeden sonra müvekkili davalı çalışanı tarafından aranılarak 3,4615'den verilen alım emrinin de gerçekleştiğinin bildirildiğini, müvekkilinin talebinin 3,4615'de bekleyen emrin 3,4640 fiyatında iyileştirerek alım yönünde olmasına karşın iki kez işlem gerçekleştirildiğini, bir adet işlem emri olmasına rağmen iki adet işlem gerçekleştirildiğini ve bir adet işlemin sonradan...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2001/264E. 2003/744K. sayılı kararın 28.02.2022 tarihinde müvekkiline 4- 5 örnek icra emri tebliğ edilmiş olduğunu, takibe dayanak yapılan ilamda, müvekkiline örnek 2 (eski 54 örnek) icra emri gönderilmesi gerekirken örnek 4- 5 gönderildiğini, icra emrinin ilamla uyumlu olmadığını, ilamın bir işin yapılması ya da yapılmamasına ilişkin olmadığını ve bu nedenle 4- 5 örnek icra emri düzenlenmesinin yasaya aykırı olduğunu, ilam bir işin yapılması ya da yapılmamasına ilişkin olsaydı dahi, icra emri kanunda yer alan hususları ihtiva etmediğinden yine hukuka ve kamu düzenine aykırı olacağını, müvekkile gönderilen hatalı (Örnek 4- 5) icra emri ile huzurdaki takipte düzenlenmesi ve gönderilmesi gereken doğru (Örnek 2) icra emri arasında, gerek emrin muhatabı borçlunun yükümlükleri gerekse başvuru yolları yönünden fark bulunmakta olduğunu, kanuna ve kamu düzenine aykırı olarak...
Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrin- deki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri top- layarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, şikâyetçinin iddiaları doğrultusunda yapılan harcama- lara ilişkin bilgi ve belgelerin temin edilerek, ilgililerin de ifadesine müracaat edilmesinden sonra, ortaya çıkacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek......
İİK 168/5 maddesinde borca itirazın ödeme emrin tebliğinden itibaren 5 gün içinde yapılması gerektiği hüküm altına alınmış olup, davacı-borçluya ödeme emrinin 25/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 5 günlük itiraz süresinin 30/08/2021 tarihinde sona erdiği, ancak 30/08/2021 tarihinin bayram olması nedeniyle sürenin 31/08/2021 tarihine uzadığı, davanın da 31/08/2021 tarihinde yasal süresinde açıldığı anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davacının esasa yönelik itirazlarının incelenmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine dairemizce oy birliğiyle karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince KABULÜ ile, İstanbul 18....
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, alacağa dair yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce ---- tarihli karar ile davanın zamanaşımına uğradığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.Kararın istinafı üzerine, mahkememiz kararını inceleyen ---------ilamı ile, zamanaşımının kamu kurumu tarafından olur verilmesiyle başlayacağını, bu nedenle bu yönde araştırma yapılması gerektiğini belirterek mahkememiz kararını kaldırmıştır.Bu kapsamda zamanaşımı yönünden yapılan değerlendirmede, davaya konu faturanın---- tanzim, ---- ödeme tarihi olduğu, bu faturadan kaynaklı dava açılması için emrin ---- tarihinde verildiği, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı anlaşılmıştır.Dava konusu su tüketiminden kaynaklı fatura alacağı konusunda dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.Bu kapsamda düzenlenen 01.12.2022 tarihli bilirkişi raporunda asıl alacağın 926,84 TL, yasal faizin 2.044,79 TL, gecikme cezasının 5.499,94 TL olduğu belirtilmiştir....
, idare, teşekkül, banka, kurum ve kuruluşların 31.12.1983 tarihinde birbirlerine olan birinci maddede sözkonusu borçların takas ve mahsup yoluyla tasfiye edildikten sonra Hazinece devralınarak tahkime tabi tutulacağı ve T.C.Merkez Bankası bilançosunda aktifleştirileceği, takas ve mahsuba, itfaya, devire ve aktifleştirmeye tabi tutulacak borç miktarlarının, ilgili kuruluş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından müştereken, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde tesbit edileceğinin kurala bağlandığı; dosyanın incelenmesinden; İçişleri Bakanlığının 31.12.1983 tarihi itibariyle vergi dairelerine olan vergi ve cezaları ile gecikme zamlarının 2974 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Borçlarının Tahkimi Hakkında Kanun gereğince tahkimi için 24.2.1984 tarihine kadar Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına bildirilmesi hususunun belediyelere duyurulmasını bütün valiliklerden istediği, bu emrin...
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Tümen Komutanlığı tarafından darbecilere karşı her türlü tedbirin alınması yönünde verilen emrin aynen uygulandığı, Tümen Komutanlığının emriyle şüpheli ve sakıncalı olan personelin kontrol altında tutulmasını ve takip edilmesini sağladığı, eşitlik ilkesinin, masumiyet karinesinin, suç ve cezaları kanuniliği ilkesinin, savunma hakkının, silahların eşitliği ilkesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin ihlal edildiği iddia edilmektedir. Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi : ... Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....