Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20 nci ve 22 nci maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38 inci maddesinin altıncı fıkrasında, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesinin ikinci fıkrasında arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Kanun'un 206 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi ve 217 nci maddesinin ikinci fıkrasında da kanun ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır....

    Yargılama sonunda verilecek hüküm türlerinin sayıldığı CMK'nın 223. maddesinin 3. fıkrasında, “Sanık hakkında;   a) Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması,   b)Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi,  c) Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması,  d) Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır....

      nde gösterildiğini, son olarak davalı şirket nezdinde çalıştığını, davalılar arasındaki ilişkinin işçi teminine yönelik ve muvazaalı olduğunu, davacı ve diğer işçileri TİS'den yaralandırmamak için içverenin işçileri davalı alt işveren nezdinde sigortalı gösterdiği ve ardından davalı işverenin müvekkilinin iş akdini sözlü olarak feshettiğini, müvekkiline 01/04/2015 tarihinden sonra işyerinde işbaşı yapamayacağının söylendiğini, müvekkilinin işten çıkarılma sebebini sorması üzerine kendisine Belediye Başkanlığı'ndan kendilerine gelen emrin bu yönde olduğunu söylediklerini ileri sürerek, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının öncelikle davalı ... Başkanlığına iadesini, olmadığı takdirde davalı şirkete işe iadesi ile sonuçlarına hükmedilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davalı şirket ile aralarında muvazaa olmadığını, hizmet alımına dayalı husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir....

        Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür. ... 3) Sanık hakkında; a) Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması, b) Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi, c) Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması, d) Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, Hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir. 4) İşlenen fiilin suç olma özelliğini devam ettirmesine rağmen; a) Etkin pişmanlık, b) Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı, c) Karşılıklı hakaret, d) İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı, Dolayısıyla, faile ceza verilmemesi hallerinde, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir. 5) Yüklenen suçu işlediğinin sabit olması halinde, sanık...

          Astın, verilen emrin hukuka uygunluğunu sorgulama ve değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. 211 sayılı Kanunun 14/2. maddesi gereğince verilen emir hukuka aykırı ise sorumluluk emri verene aittir. Verilen emrin suç teşkil etmesi durumunda ise emri veren ve yerine getirenin sorumluluğu aynı Kanunun İştirak başlıklı 41/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre amirin emri suç teşkil ediyorsa ve ast, amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadı ihtiva eden bir fiile müteallik olduğunu biliyorsa hem emri veren hem de emri yerine getiren, sonuçtan iştirak hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Astın cezai sorumluluğu, ancak emrin hizmete müteallik olmaması, suç işlemek maksadıyla verilmesi ve bu maksadın ast tarafından bilinmesi halinde sözkonusu olabilecektir....

            Acele hâllerde verilen sözlü emir, en kısa sürede yazılı hâle dönüştürülerek mümkün olması hâlinde en seri iletişim vasıtasıyla ilgili kolluğa bildirilecek, aksi hâlde ilgili kolluk görevlilerince yazılı emrin alınması sağlanacaktır. Ancak, kolluk görevlisi emrin yazılı hâle getirilmesini beklemeden sözlü emrin gereğini yerine getirmek zorundadır. "Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi" başlıklı CMK’nın 139. maddesi; "(1) (Değişik: 21/2/2014–6526/13 md.) Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi hâlinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir. Bu madde uyarınca yapılacak görevlendirmeye hâkim tarafından karar verilir. (Mülga son cümle: 24/11/2016-6763/27 md.)(…) (2) Soruşturmacının kimliği değiştirilebilir. Bu kimlikle hukukî işlemler yapılabilir....

              Acele hâllerde verilen sözlü emir, en kısa sürede yazılı hâle dönüştürülerek mümkün olması hâlinde en seri iletişim vasıtasıyla ilgili kolluğa bildirilecek, aksi hâlde ilgili kolluk görevlilerince yazılı emrin alınması sağlanacaktır. Ancak kolluk görevlisi emrin yazılı hâle getirilmesini beklemeden sözlü emrin gereğini yerine getirmek zorundadır. "Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi" başlıklı CMK’nın 139. maddesi; "(1) (Değişik: 21/2/2014–6526/13 md.) Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi hâlinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir. Bu madde uyarınca yapılacak görevlendirmeye hâkim tarafından karar verilir. (Mülga son cümle: 24/11/2016-6763/27 md.)(…) (2) Soruşturmacının kimliği değiştirilebilir. Bu kimlikle hukukî işlemler yapılabilir....

                Değer tutarı, emrin limitli mi yoksa serbest fiyatlı emir olarak mı verildiği, limitli emirlerde limit fiyatı varsa emrin geçerlilik süresi gibi hususları içerdiği belirtilmektedir....

                  ün katılan ... ile olan ilişkisini sürdürmek biçiminde bir yarar elde etmek amacıyla 06/04/2015 günü katılanın ikametinin giriş kapısının önüne "ne istiyorsun benden seni ne kadar çok sevip sensiz nefes alamadığımı haykırmamımı peki bu sesi ananda duysun mu, gidip anana seni ne kadar sevdiğimi mi anlatmam istiyon emrin olur be sevdam bişeyi çok merak ediyom seni bu kadar çok koruyom bunu çok merak ediyom bu gece kapıyı kırmıyorsam bir sebebi var sütlaç yapıp evine almam var kek yapıp çağırmam var bensiz hayat sana zindan demen var ama insanız sonuçta," biçiminde sözler içeren not bırakmak şeklindeki eyleminde, sanığın katılanı ilişiyi devam ettirmek konusunda zorladığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                    Astın, verilen emrin hukuka uygunluğunu sorgulama ve değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. 211 sayılı Kanunun 14/2. maddesi gereğince verilen emir hukuka aykırı ise sorumluluk emri verene aittir. Verilen emrin suç teşkil etmesi durumunda ise emri veren ve yerine getirenin sorumluluğu aynı Kanunun İştirak başlıklı 41/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre amirin emri suç teşkil ediyorsa ve ast, amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadı ihtiva eden bir fiile müteallik olduğunu biliyorsa hem emri veren hem de emri yerine getiren, sonuçtan iştirak hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Astın cezai sorumluluğu, ancak emrin hizmete müteallik olmaması, suç işlemek maksadıyla verilmesi ve bu maksadın ast tarafından bilinmesi halinde sözkonusu olabilecektir (Koca-Üzülmez, age, s. 332)....

                      UYAP Entegrasyonu