talebi için 531.850 adet *(1,02- 0,192)=440.371 euro, 03.11.2015 tarihli işlem talebi için 531.850 adet *( 0,80- 0,192) = 323,364 euro olarak yapılması gerektiği, Davacının iddia ettiği üzere 22.06.2015 tarihinde tüm hisseleri(531.850 adeti için 1.02 euro fiyatlı satıs emri verdiğine ilişkin hiçbir delil olmadığı,, davalının 11:02 'de İşlemlerin kapalı olduğu bilgisini vermesinden sonra aynı gün saat 11:26 da davalıya ilettiği ihtar içerikli e-mailinde "98.400 adet 1.02 euro fîyat ile satmak istiyordum satamadığım için gün sonu oluşacak farkı talep ediyorum" ifadesinin bir satıs emri olmadığı, gün sonu kapanısın 1.06 euro olarak gerçekleşmiş olması nedeniyle. gün sonu itibariyle zarar oluşmadığından davacının maildeki talep ve itirazının da geçerli olamayacağı, davacının 03.11.2015 tarihinde davalıya iletmiş olduğu ETE:GA paylarının 177.000 adet 0,30 Fiyat ile iptale kadar geçerli" satış emrinin davalı tarafından sisteme 12 dakika geç girilmesi sebebiyle gerçekleşmediği iddiasında; emrin...
bilerek ve isteyerek emrin gereğinin yerine getirilmemesi ya da konulan yasağa aykırı hareket edilmesi gerekmektedir....
Astın, verilen emrin hukuka uygunluğunu sorgulama ve değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. 211 sayılı Kanun 14/2. maddesi gereğince verilen emir hukuka aykırı ise sorumluluk emri verene aittir. Verilen emrin suç teşkil etmesi durumunda ise emri veren ve yerine getirenin sorumluluğu aynı Kanunun İştirak başlıklı 41/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre amirin emri suç teşkil ediyorsa ve ast, amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadı ihtiva eden bir fiile müteallik olduğunu biliyorsa hem emri veren hem de emri yerine getiren sonuçtan iştirak hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Astın cezai sorumluluğu, ancak emrin hizmete müteallik olmaması, suç işlemek maksadıyla verilmesi ve bu maksadın ast tarafından bilinmesi halinde söz konusu olabilecektir....
Mevzuat, konusu suç teşkil eden emir müstesna, amir tarafından verilen emrin muhteva itibari ile kanuna uygunluğunu araştırmaktan astı yasaklamıştır. Emrin hizmete ilişkin olması halinde, emri yerine getiren kimsenin prensip itibari ile hiç bir ceza sorumluluğu yoktur ve bütün sorumluluk sadece emri verene aittir. Özel nitelikte olmayan ve bu özel niteliği ilk bakışta anlaşılmayan her emir, hizmetle ilgili sayılmak gerekir. Ast kendisinden verilen emrin bir suç işlemek maksadı ile verildiğini biliyorsa ve buna rağmen emri yerine getirmişse kendisi de amirle birlikte ceza görecektir. Dikkat edileceği veçhile, astın bu hususta sadece bir şüpheye kapılması cezalandırılması için yeterli değildir, zira her asker, amiri tarafından verilen emrin kanuni olduğunu farz ve kabul etmek zorundadır ve bu konuda ast lehine bir karinenin varlığı kabul edilebilir(AsCK 41, f. 2 ve 3)(Prof, Dr. Sahir Erman Askeri Ceza Hukuku Syf 176 vd.). Emrin hukuka uygunluğu konusunda yanılgı olabilir....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; 17/01/2010 ve 18/01/2010 tarihlerinde 24 saat esası ile Güvenpark bölgesinde görevlendirildiği esnada 17/01/2010 günlü emrin büroya geldiği, bu nedenle yazı hakkında bilgi sahibi olmadığı ve gereğini yerine getiremediği, ayrıca disiplin soruşturmasına bir ay içerisinde başlanmadığından disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Davacının---, sayılı takip dosyasında --- ödeme emri çıkarıldığı, borçlunun 07/09/2018 tarihinde takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği; bunun üzerine davacı alacaklının itirazın iptali davası açtığı, itirazın iptali davasının görüldüğü------ tarihli kararıyla davanın kabulüne karar verildiği, bunun üzerine davacının ----icra inkar tazminatı,------ vekalet ücreti,----- yargılama gideri olmak üzere----- alacağın ödenmesini talep ettiği, ödeme yapılmaması üzerine davacının 07/10/2021 tarihinde takibi iflas yolu ile adi takibe çevirerek----- yolu ile takipte ödeme emri çıkarıldığı, bu ödeme emrin borçlunun ---- itiraz ettiği görülmüştür. Davacı eldeki davayı ---------tarihinde ikame ederek davalının İİK.nun 177/4 maddesi uyarınca doğrudan iflasını talep etmiştir. Davalının savunması haklıdır. Davacı, ilama bağlı alacağını takibe koymuş, icra emrine rağmen ödeme yapılmaması üzerine takip şeklini değiştirerek borçluya iflas ödeme emri göndermiştir....
Şti'nin 2000 hissesinden 1 hissesinin ise davacıya ait olduğu, 01/04/2013 tarihli karar ile bu hissesini de diğer ortağa devrettiği, davacının 2011/30028 nolu ödeme emrin borcunun hissesini aşan kısmı yönünden iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun 35. Maddesine göre davacının dava konusu borçtan hissesi oranında sorumlu olduğu, mahkemece davacının hissesini aşan kısım yönünden ödeme emrinin iptaline karar verildiği, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı vekili; davalının, şahsına ait ait ... adlı internet sitesinde 22/01/2016 tarihinde, "Emrin Olur Rıfat Aga" başlıklı yazı ile müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, davalının, müvekkilinin ağzından konuşarak şeref ve vakarına saldırdığını, suç isnadı ve iftira teşkil eden açıklamalarda bulunduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, müvekkilinin davacıyı herhangi bir suçla suçlamadığını, davacı ile aynı dönemde görev yapan dava dışı kişilerin eylemleri nedeniyle gereken hassasiyeti ve duyarlılığı göstermediğinden yakındığını, davacının tüm kesimleri ilgilendiren terör ve yolsuzluk olaylarına karşı gereken hassasiyeti göstermesinin beklendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Aksaray 3.Aile Mahkemesinin 2020/219 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, işbu kararın kesinleştiğini, taraflar arasında düzenlenen protokolün 9.maddesinde davacı adına kayıtlı bulunan taşınmazdaki inşaat ve tadilatın davalı tarafından yaptırılacağının ve bu emrin yerine getirilmesi durumunda da davacının üzerine kayıtlı aracın davalıya devredileceğinin kararlaştırıldığını ancak protokolde belirlenen edim borcunu yerine getirmeyen davalının müvekkilinden evlilik döneminde aldığı vekaletnameyi kötüye kullanarak bu aracı kardeşine devrettiğini, bu vekaletnamenin evlilik birliğinin devam ettiği tarihte verildiğini, müvekkilinin İstanbul'da bulunduğu bir tarihte farklı işlemlerde kullanılması adına tamamen güven duygusu ile verilen vekaletname olduğunu, vekaletnamenin boşanmadan sonra kullanılması için verilmediğini belirterek dava konusu aracın muvazaalı işleminin...
Menkul Kıymetler Borsasında ... unvanı ile kayıtlı bulunan hisse senedi için bir seans kapanış fiyatı olan 74,50-TL fiyattan ... adına 523 adet, ... adına 1063 adet alış emri gerçekleştirildiğini, 2. seans başında adı geçen hissenin 77,50-TL alış, 78,50-TL satış fiyatları ile işlem görmeye başlaması neticesinde müvekkillerince emir düzeltme talepleri oluşturulduğunu, tüm emrin reddedildiğini, 29/03/2012 pazartesi tarihinde ... adına 94-TL fiyat ile 402 adet, ... adına 95-TL ile 830 adet satın alınabildiğini, internet bankacılığı aracılığıyla yapılan 26/03/2012 tarihindeki işlem haksız ve hukuka aykırı bir şekilde davalılar tarafından gerçekleştirilmemesi üzerine müvekkillerinden ...'nun 8.000-TL, ...'nun ise 17.575-TL maddi kaybı oluştuğunu ileri sürerek ... yönünden 8.000-TL, ... yönünden 17.575-TL maddi zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir....