Astın, verilen emrin hukuka uygunluğunu sorgulama ve değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. 211 sayılı Kanunun 14/2. maddesi gereğince verilen emir hukuka aykırı ise sorumluluk emri verene aittir. Verilen emrin suç teşkil etmesi durumunda ise emri veren ve yerine getirenin sorumluluğu aynı Kanunun İştirak başlıklı 41/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre amirin emri suç teşkil ediyorsa ve ast, amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadı ihtiva eden bir fiile müteallik olduğunu biliyorsa hem emri veren hem de emri yerine getiren, sonuçtan iştirak hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Astın cezai sorumluluğu, ancak emrin hizmete müteallik olmaması, suç işlemek maksadıyla verilmesi ve bu maksadın ast tarafından bilinmesi halinde sözkonusu olabilecektir....
Oluş ve dosya içeriğine göre, yol uygulaması yapan kolluk görevlilerinin, sanığın sürücüsü olduğu otomobili durdurdukları ve otomobilde yaptıkları detaylı aramada, iki adet bıçağın ele geçtiği ,yapılan bu aramada PVSK.nun 4/A maddesinin koşullarının da bulunmadığı anlaşılmakla; kolluk görevlileri tarafından yapılan arama işlemine dayanak olan bir arama kararı ya da Cumhuriyet Savcısının yazılı emrinin olup olmadığının araştırılması, varsa arama kararı veya yazılı emrin denetime olanak verecek şekilde aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, arama kararı ya da yazılı emir bulunmaması halinde ise, yapılan arama ve bunun sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olup olmayacağı, Anayasa'nın 38/6, CMK 206/2-a, 217/2 ve 230/1-b. maddelerine aykırılık oluşturup oluşturmayacağı ve hükme esas alınıp alınamayacağı hususları tartışılarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması, 2- Kabule göre de;sanık hakkında hapis cezası yanında...
Anılan ihbarnamede; 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 44. maddesi ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanuna 41. maddesinden sonra gelmek üzere 41/F maddesinin eklendiği, anılan maddenin 2. fıkrasındaki "Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, üç günden on güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılır." düzenlemesiyle çocuk teslimi emrine aykırı hareket etme eylemi karşılığında disiplin hapsi cezası öngörüldüğü ve düzenlemenin 5395 sayılı Kanun kapsamına alınmasıyla bu konuda verilecek disiplin hapsi cezalarının görevli aile mahkemesince verileceği hususu ile 7343 sayılı Kanun'un 48. maddesinde 5395 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddesinin 4. fıkrasında yer alan, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşen ve 2004 sayılı Kanunun mülga...
Maddesinde "Bu kanunun tatbikatında (Hizmet) tabirinden maksat gerek malüm ve muayyen olan ve gerek bir amir tarafından emredilen bir askeri vazifenin madun tarafından yapılması halidir." denilerek askeri hizmetin tarif edildiği, yine aynı kanunun 87. maddesinde "Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler bir aydan bir seneye kadar, emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler, üç aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar." denilmek suretiyle Emre İtaatsizlik ve Emre İtaatsizlikte Israr suçunun tarif edildiği, olayımızda her ne kadar Bkm. Astsb. Üçvş. ...'...
Oluş ve dosya içeriğine göre, ring görevini ifa eden kolluk görevlilerinin, durumundan şüphelenmeleri nedeniyle sanığın sürücüsü olduğu otomobili durdurdukları ve otomobilde yaptıkları aramada, otomobilin güneşlik ve tavan döşemesi arasına gizlenmiş sahte paraların ele geçirildiği anlaşıldığından; kolluk görevlileri tarafından yapılan arama işlemine dayanak olan bir arama kararı ya da Cumhuriyet Savcısının yazılı emrinin olup olmadığının araştırılması, varsa arama kararı veya yazılı emrin denetime olanak verecek şekilde aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, arama kararı ya da yazılı emir bulunmaması halinde ise, sanığın içerisinde arama yapılan aracı kiraladığına ve ele geçen sahte paraların kendisine ait olmadığına dair savunması da dikkate alınıp bu husus araştırıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, yapılan arama ve bunun sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olup olmayacağı, Anayasa'nın 38/6, CMK 206/2...a, 217/2 ve 230/1...b. maddelerine aykırılık oluşturup...
Anılan ihbarnamede; 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 44. maddesi ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanuna 41. maddesinden sonra gelmek üzere 41/F maddesinin eklendiği, anılan maddenin 2. fıkrasındaki "Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, üç günden on güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılır." düzenlemesiyle çocuk teslimi emrine aykırı hareket etme eylemi karşılığında disiplin hapsi cezası öngörüldüğü ve düzenlemenin 5395 sayılı Kanun kapsamına alınmasıyla bu konuda verilecek disiplin hapsi cezalarının görevli aile mahkemesince verileceği hususu ile 7343 sayılı Kanun'un 48. maddesinde 5395 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddesinin 4. fıkrasında yer alan, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşen ve 2004 sayılı Kanunun mülga...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının Türev Ürünleri Sözleşmesi imzalamış olduğunu, bugüne kadarki türev işlemleri bilgi ve tecrübesi ile her türlü yatırım işleminden maliyet/komisyon alındığını bilen bir şahıs olduğunu, davacı ile uzun süreden beri vadeli işlemler ve spot işlemleri üzerine emir bırakmak suretiyle yatırım işlemleri yapıldığını, dava konusu olayda davacının 11.06.2010 günü1 GBP/USD paritesinden 800.000 GBP alış için 1,4505'ten uluslararası piyasa emri bırakmış olduğunu, bu emrin maliyetinin 1,4508 olacağının kendisine telefon konuşmasında bildirilmiş olduğunu, ilgili müşteri talimatı doğrultusunda davacının işlem emrinin 14.06.2010 tarihi saat 09:00'a kadar geçerli olmak üzere uluslararası piyasalara iletilmiş olduğunu, 11.06 2010 tarihi bir Cuma günü, 14.06.2010 bir pazartesi günü olduğunu, ancak emrin geçerli olduğu tarihler arasında davacının iddiasının aksine en düşük seviye olan 1,4505'ten sınırlı sayıda işlem gerçekleşmiş olduğunu, bu işlemlerin de alış...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazlarının ve zamanaşımı defi taleplerinin bulunduğunu, davacının faydalandığı TİS'de motosiklet kullanımına ilişkin bir husus bulunmadığını, işyerine ilişkin düzenlemelerin işveren tarafından karar verme yetkisine sahip olduğunu, 2018- 2019 döneminde 10 adet motosiklet kazası meydana gelmesi ve personelin zarar görmemesi amacıyla Hava Kuvvetleri komutanlığı tarafından yayınlanan emir gereğince nizamiyelerden motosiklet girişinin ve birlik içinde kullanımına yasak getirildiğini, davacıya da bu emrin tebliğ edildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir....
Amirin verdiği emir Anayasa, Kanun ve Yönetmelik hükümlerine aykırı olmakla beraber emrin yerine getirilmesi suç teşkil etmiyorsa, emri yerine getirecek olan memurun bu aykırılığı emri veren amirine bildirmesi gerekir. Fakat amir bu aykırılığa rağmen emrin yerine getirilmesinde ısrar eder ve emri yazılı olarak yinelerse memur bu emre uymak zorundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 119/2. maddesinde arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasanın 206/2-a ve 217/2. maddelerinde de yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır. 5271 sayılı CMK'nın 116/1 ve devamı maddelerinde, suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe bulunması halinde şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri ve ona ait diğer yerlerin hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde...