Bilâhare aynı taraflar arasında imzalanan 10.12.2004 tarihli sözleşme ile iş bedeli 467.500,00 TL nakit ve ilk sözleşmede belirtilen 5 adet daire olarak yeniden düzenlenmiştir. Davacı, iki sözleşmedeki bedel farkının fiyat farkları ve vade farkından kaynaklandığını iddia etmiş, davalı kooperatif ise davacının istediği ek imalâtlar ve yaptığı fazla işler nedeniyle oluştuğunu savunmuştur. Her iki sözleşmede de bedel götürü kararlaştırılmıştır. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarında eksik iş miktarları farklı olarak belirlendiği gibi, fazla imalât bedelleri de farklı ve çelişkilidir. Götürü bedelli sözleşmelerde iş bedelinin tamamının ödenmediği hallerde eksik ve kusurlu iş hesabı yapılmaksızın hakedilen iş bedelinin gerçekleştirilen imalâtın sözleşme ile kararlaştırılan toplam imalâta göre oranının tespit edilip bu oranın götürü bedele uygulanması suretiyle tespiti gerekir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kök ve ek raporları ile dosya kapsamına göre,davalı yüklenicinin sözleşmeye göre inşaatı 5 ay geç teslim ettiği, sözleşmeye göre bazı işlerin yüklenici tarafından yapılması gerektiği halde yapılmadan teslim edildiği ve eksik işlerin davacılar tarafından yapıldığı gerekçesiyle kira ve eksik iş bedeline ilişkin talebin kısmen kabulüne, diğer taleplerin reddini karar verilmiştir Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ileri sürülen temyiz nedenleri ile dosya içerisinde mevcut davalı vekilince ibraz edilen 19.12.2011 havale tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin kapsamına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, davada sözleşme konusu teknenin eksik ve geç teslim edildiği iddia edilerek ve iş bedelinden kalan 25.000,00 TL davalı alacağı mahsup edilerek eksikliklerin giderilmesi bedeli olarak 25.000,00 TL, geç teslim nedeni ile uğranılan zarar olarak da 25.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL alacağın tahsili istenmiş, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuştur. Islah dilekçesi ile talep 32.390,96 TL arttırılmıştır. Artırılan miktarın 3.433,20 TL'sinin eksik işler bedeline, 28.957,76 TL'sinin geç teslim nedeniyle uğranılan zararlara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı ve karşı davacı iş sahibi 27.06.2003 tarihli ihtarnamesinde ipliklerin 862,8 kg. olarak teslim alındığını kabul etmiş ise de brüt 1135 kg. olarak teslim edilen ipliklerin yıkama sonrası net 862,8 kg. olarak iade edilmesinin normal olup olmadığı, bu haliyle eksik teslim bulunup bulunmadığı, teslim alınan ipliklerin reddi gerekecek nitelikte ayıplı olup olmadığı belirlenmeli, davacının yıkama bedeline, davalının da iade edilmeyen iplik bedeline ilişkin talepleri yeniden değerlendirilmelidir. Kararın taraflar yararına bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte belirlenen nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 500,00 YTL duruşma vekâlet ücretinin davacı ve k.davalı ... A.Ş.den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ve k.davacı ......
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2019 NUMARASI : 2016/1102 ESAS - 2019/1038 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI İMALAT BEDELİ VE KİRA TAZMİNATI KARAR : Antalya 1....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, eksik ifa olarak nitelendirilen işlerin, projedeki oranı %10 kabul edilerek, konutun (A) harfiyle gösterilen eksiksiz değerinin 1.127.992,22 TL, (C) harfiyle gösterilen eksik ifalı değerinin 1.015.130,00 TL olarak saptandığı, bu değerlerin, konutun satış bedeline (B) oranlanmak suretiyle sonuca gidildiği görülmektedir. Bozma ilamında da işaret edildiği üzere, nispi metoda göre, satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, mevcut ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, eksik ifa olarak nitelendirilen işlerin, projedeki oranı %10 kabul edilerek, konutun (A) harfiyle gösterilen eksiksiz değerinin 1.127.992,22 TL, (C) harfiyle gösterilen eksik ifalı değerinin 1.015.130,00 TL olarak saptandığı, bu değerlerin, konutun satış bedeline (B) oranlanmak suretiyle sonuca gidildiği görülmektedir. Bozma ilamında da işaret edildiği üzere, nispi metoda göre, satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, mevcut ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır....
Belediyesine ödenen 9.791,39 TL, Armutalan Belediyesi'ne ödenen su faturası bedeli 1.228,00 TL, iş yeri sigorta poliçesi ödemesi 836,50 TL, iş yeri zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ödemesi 1.161,23 TL, işletme adına yapılan alımlarda eksik kalan meblağlara ait ödemeler 8.240,25 TL olmak üzere toplam 27.717,37 TL alacağın davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece yapılacak iş, ispat külfetinin davacıda olduğu göz önünde tutularak, davalı tarafa da ticari defterlerini ve kayıtlarını sunması konusunda davetiye göndererek, defter ve kayıtların sunulması halinde bunlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra toplanacak diğer delillerle birlikte bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
, eksik iş olmadığını savunduğu anlaşılmıştır....