Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı yüklenici bedeline mahsuben kendisine 2.750,00 YTL ödeme yapıldığını, bakiye bedelinin ise ödenmediğini iddia ederek 2.580,00 YTL asıl alacak, 1.131,00 YTL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.711,00 YTL üzerinden icra takibine girişmiş, davalı sahibi borcun tamamına itiraz ettiğinden işbu dava açılmıştır. İş bedelinin davacı yükleniciye ödendiğini kanıtlama yükümlülüğü davalı sahibine aittir. Davalı, sözleşme fotokopisi arkasına düşülmüş olan şerhlere göre bedelinin davacı yükleniciye tamamen ödendiğini savunmuştur. Sözü edilen belge aslı dosyaya ibraz edilmiş değildir. Sözleşme arkasındaki ödemelere ilişkin yazıların davacı yüklenicinin eli mahsulü olduğunu davalı sahibi iddia etmiş ise de sözleşme aslı dosyaya ibraz ettirilmemiş ve bu ödemelerle ilgili olarak davalı isticvap edilmemiştir. Davacı imzasını taşıyan geçerli belgelerle ödemeler kanıtlanamadığından mahkemece, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

    Akdi ilişki davacının 27.05.2014 tarihli teklifinin davalı tarafından kabulü ile oluşmuş olup bu teklifte yapılacak kalemlerinin ayrı ayrı tanımı ve fiyatları belirlenmek suretiyle toplam 163.518,50 TL götürü bedel kabul edilmiştir. Dosya kapsamına göre davacıya 113.000,00 TL ödendiği ihtilâfsızdır. Davacı dava dilekçesinde sözleşme kapsamında ve dışında imalâtlar da yaptığını açıklayarak alacak talebinde bulunmuş, davalı ise sözleşmede kararlaştırılan imalâtların tamamının yapılmadığını, yapılan kısımlarda da ayıplar bulunduğunu açıklamıştır. Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hakettiği bedelinin saptanması ya da sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam bedeline uygulanarak hakedilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekmektedir....

      Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/62 Değişik sayılı dosyasında yaptırılan delil tespiti sonucu davacı tarafın ayıplı imalât olduğunu iddia ettiği hususların ne olduğu ve giderim bedeline ilişkin bilirkişi raporu alınmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise iskele onarıldığından ayıplı imalâtın yerinde inceleme imkanı kalmadığı belirtilmiş, ek raporda ise tespit dosyasındaki bulguların eksik değil ayıplı imalât olduğu belirtilmiştir. Tespit dosyasındaki bulgular gözetilerek mevcut ayıpların tespit tarihi itibarıyla varlığı, niteliğinin ne olduğu ve giderim bedelinin belirlenmesi için bilirkişilerden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru olmadığından kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir....

        Taraflar arasında yapılmış bulunan 09.07.2013 tarihli yazılı sözleşmede davacı yüklenici, sahibi olan davalının maliki bulunduğu dairenin boya, banyo dolabı, mutfak tezgahı arası seramikleri, pimapen balkon, kapatma, duvar örme, elektrik prizleri değişimi pergole vs. işlerini KDV hariç 29.000,00 TL bedelle 30 gününde yapıp teslim etmeyi üstlenmiştir. İş bedelinden 12.000,00 TL'nin peşin, bilahare 8.000,00 TL'nin daha ödendiği taraflar arasında çekişme konusu değildir. Davalı vekili; davacının işi geç ve ayıplı olarak teslim ettiğini, edimini yerine getirmeden fatura düzenlediğini, bedelinin KDV dahil 29.000,00 TL olduğunu ileri sürmüştür. İmzası inkâr edilmeyen yazılı sözleşmenin açıklığı karşısında bedeline ilişkin savunmaya itibar edilememiştir....

          Diğer yandan İller Bankasınca işin kabulü ile kesin hakedişin yapıldığı bildirilmiş olup sonunda eksik ve ayıplı olmadığı, tesisin ilgili kurumca işletildiği görülmüş, yüklenicinin gerçekleştirdiği imalatlardan eksik ve ayıplı olanlar hesaplamaya dahil edilerek işin tamamına yönelik fiziki oranların sonundaki değerler baz alınarak kesin hak ediş üzerinden tespit edilip, bu oranın götürü bedeline uygulanması sureti ile bulunan rakamın 143.733,51 TL olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı defterlerinde davacı alacağının 37.763,32 TL olarak geçtiği, taraf defterleri birbirini teyit etmese de davacı aleyhine bu rakamın bağlayıcı olabileceği düşünülmüş ise de; HMK 222/ 1 maddesi uyarınca diğer taraf defter ve kayıtlarının davacı kayıtlarına aykırılığı olması nedeniyle aleyhine sonuç doğurmayacağı ve bilirkişi tarafından tespit edilen rakama itibar edilmesi gerektiği kanaati hasıl olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Mahkemece, “davacı tarafından süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığı” gerekçesiyle açık ayıplara ilişkin taleplerin reddine, gizli ayıplar yönünden ise, bilirkişi raporunda belirlenen 12.079,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının ve davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacı tarafından satın alınan daire içindeki ve bloklardaki eksik ve ayıplı işler ile site ortak alanlardaki ayıplı ve eksik imalatlar nedeni ile ortaya çıkan bedel farkının (semen tenzilinin) ödetilmesi isteğine ilişkin olup, gizli ayıplı imalatlarla, eksik imalatlar açısından satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde; doktrinde, “mutlak...

              Dava dilekçesinde davacı tarafça geç teslimden kaynaklanan kira bedeli yanında dava dilekçesinin 3. bendinde gün ısı ve şofbenlerin takılmadığı 4. maddesinde çevre düzenlemesinin yapılmadığı 5. maddesinde ise boy ve dış cephede eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle dava açılmış olmasına rağmen eksik bedelleri ile ilgili her hangi bir bedel belirtilmemiş ve harç yatırılmamıştır. 07.04.2015 tarihli celsede davacı 7.500,00 TL harcını yatırdığı kısmın kira alacağı olduğuna ilişkin beyanda bulunmuştur. Yapılan keşif sonucu eksik bedeli olarak 3.281,06 TL tespit edilmiş olmasına rağmen eksik bedeline ilişkin eksik nispi harç tamamlanmadan kira alacağı talebi reddedilerek 3.281,06 TL eksik bedeline hükmedilmiştir. Nihai kararda ise kabul ve ret oranları gözetilerek hükmedilen eksik bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

                Gerek davalı ve karşı davacı tarafından yaptırılan tespitlerde gerekse mahkemece alınan bilirkişi raporlarında, inşaatlarda eksik ve ayıpların varlığı saptanmıştır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesiyle alınan 10.05.2012 tarihli bilirkişi raporunda davacının yükümlülüğünde bulunan inşaatların tümünde bulunan ayıp ve eksiklerin giderilmesi için 180.000,00 TL (72 blok X 2.500,00 TL hesabıyla) saptanmış, bunun karşılığının 91.287,15 euro olduğu belirtilmiştir. Kararda, davalı uhdesinde kalan 18 blok için eksik ve ayıp bedeline hükmedilmiştir. Ne var ki davacı satmış olduğu blokları eksik ve ayıplı haliyle, kısaca uğranılan değer kaybıyla ve eksik bedelle satmıştır....

                  Tarifeler Yönetmeliği gereğince kuyu suyu uzaklaştırma bedeline (...) ilişkin 10/07/2009 ila 17/12/2015 tarihleri arasında düzenlenen ve takip konusu yapılan kuyu suyu uzaklaştırma bedeline ilişkin faturalar nedeniyle başlatılan takibe vaki yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; yansıtılan faturalarda mükerrer talepte bulunulup bulunmadığı ayrıca söz konusu faturaların sadece kullanım bedeline mi yoksa ... ... kullanın da olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu edilen faturalara ilişkin alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; takibe ve davaya konu edilen faturaların içeriği yani sadece atık su kullanım bedeline ilişkin mi olduğu yoksa içinde ... kullanıma dair fatura olup olmadığı hususu da tam aydınlatılmadığı gibi sadece 2015 yılı Tarifeler Yönetmeliği dikkate alınarak raporun hazırlanmış olduğu anlaşılmıştır....

                    Tarifeler Yönetmeliği gereğince kuyu suyu uzaklaştırma bedeline (KSUB) ilişkin 10/07/2009 ila 17/12/2015 tarihleri arasında düzenlenen ve takip konusu yapılan kuyu suyu uzaklaştırma bedeline ilişkin faturalar nedeniyle başlatılan takibe vaki yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; yansıtılan faturalarda mükerrer talepte bulunulup bulunmadığı ayrıca söz konusu faturaların sadece kullanım bedeline mi yoksa kaçak KSUB kullanın da olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu edilen faturalara ilişkin alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; takibe ve davaya konu edilen faturaların içeriği yani sadece atık su kullanım bedeline ilişkin mi olduğu yoksa içinde kaçak kullanıma dair fatura olup olmadığı hususu da tam aydınlatılmadığı gibi sadece 2015 yılı Tarifeler Yönetmeliği dikkate alınarak raporun hazırlanmış olduğu anlaşılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu