Davalının yapmış olduğu ödemelerden taraflar arasında ihtilaf bulunmayan faturalar için yaptığı ödemeler çıkarıldıktan sonra davalının bedeline itiraz etmiş olduğu ---adet iş için yapmış olduğu ihtilafsız ödeme tutarı ---- olarak bulunmuştur. ---kararına göre; davalının bedeline itiraz etmiş olduğu ---- adet iş için teknik bilirkişi tarafından ---- kararında belirtildiği şekilde, faturalarla karşılaştırılmak suretiyle hesaplanan --- davacı alacağından davalı tarafından yapılan ihtilafsız ödeme tutarı --- mahsup edildiğinde davacının davalıdan olan alacağı --- kalacaktır. Davalının --- vekili cevap dilekçesinde, 9 adet işe ilişkin davacının fazla düzenlediğini iddia ettiği fatura tutarı olan --- adet işe ilişkin gecikme cezası tutarı --- toplamı olan -------- davacının alacaklarından takas ve mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, --- işe ilişkin davacının fazla düzenlediğini iddia ettiği fatura tutarı ----- olarak belirtilmiştir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın, dava dilekçesinde talebini 100.000,00-TL olarak belirttiğini bu husus davacı tarafça duruşma esnasında da kabul edildiğini ; Buna rağmen nispi olarak yatırılan peşin harç ise 10.000,00-TL üzerinden hesaplandığını ve buna göre yatırıldığını dolayısıyla yargılama giderlerinde eksiklik bulunduğunu ve eksik harç tamamlatılmaksızın görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Dava, alt yüklenicinin arsa sahibine açtığı inşaat bedeline ilişkin alacak davasıdır. HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde; Tefrik edilen dosya alt yüklenicinin arsa sahibine açtığı inşaat yapım bedeline ilişkin alacak davasıdır. Bu dava kat karşılığı inşaat sözleşmesi dışında inşaat işlerine ilişkin ayrı bir eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....
alınarak, tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve kanıtlanan ödemelere göre (somut olayda 675.000,00 TL) mukayese edilerek fazla ödeme bulunup bulunmadığı ve miktarının tespiti, (uygulanması gereken yöntemin daha anlaşılır olması bakımından söz gelimi tarafların toplam iş bedeli olarak 100.000,00 TL götürü bedel üzerinden anlaştıkları bir durumda gerçekleştirilen imalatın fiziki eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının %90 olduğu bir durumda, 90/100=0,90 ve bu oranın toplam iş bedeli olan 100.000,00 TL'ye uygulanarak, yüklenici tarafından hak edilen bedelin 90.000,00 TL olduğu ve iş sahibi tarafından yapılan ve kanıtlanan ödemenin ise, 95.000,00 TL olması halinde, davacı iş sahibine ödenmesi ve iadesi gereken miktarın sadece 5.000,00 TL olduğu gibi) tespitine yönelik ve yapılan hesaplamada faiz işletilmemesi, bu şekilde yapılan hesaplama sonrası davacı iş sahibinin alacaklı olduğu sonucuna varılır ise,...
Yüklenici tarafından açılan birleşen davada da, diğer talepler yanında işin sözleşme uyarınca tamamlandığı belirtilerek bakiye iş bedeli alacağı olan 5.000 euronun dava tarihindeki TL karşılığı olarak 10.000,00 TL'nin tahsili istenilmiştir. Sözleşme uyarınca bina tesliminde yükleniciye ödenmesi gereken 5.000 euronun yükleniciye ödenmediği uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesine göre “eksik işler bedelinin son taksitten fazla olması nedeniyle” birleşen davada bakiye iş bedeline ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Asıl ve birleşen dava ayrı dava olma niteliklerini korudukları için asıl ve birleşen davada talep edilen alacak kalemleri yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....
Bedel götürü ise yükleniciler hakedişi gerçekleşen imalâtın fiziki oranının sözleşme bedeline uygulanması ile bulunur. Hükme dayanak bilirkişi raporunda belirtilen biçimde alacak hesabı yapılmadığından raporun yeterli olduğu kabul edilemez....
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan 07.07.2011 tarihli protokol ile kira sözleşmesinin, kira bedeline ilişkin 5.1 maddesinin yeniden düzenlendiğini, bu kapsamda sözleşmenin ciro kirasına ilişkin 5.1 maddesinin b ve c bentlerinin geçerliliğini yitirdiği, protokolün yürürlüğe girdiği 01.01.2011 tarihine kadar olan dönemde ise aylık ortalama cironun hiçbir zaman 1.000.000.- TL nin üzerine çıkmadığı, bu kapsamda eksik ödemenin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin, vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; inceleme tarihi itibariyle eksik kira ödemesinin olmadığı belirtilmek suretiyle sabit asgari kira bedeli yönünden alacak isteminin reddine...
Yapılan bu tespitler neticesinde, taraflar arasında düzenlenen---- kadar iş bedeli ödenmiş olduğu, aynı sözleşme kapsamında yapılan imalatın, eksik ve ayıplı işlerin düşülmesi sonucu toplam işin --- kaldığı, sözleşmede kararlaştırılan iş bedeline oranla davalının, tamamlanan imalata nazaran hak ettiği iş bedelinin --- olduğu, bu tutardan davacı tarafça dava dilekçesinde, alacak hesabında, davalı lehine tenzil ettiği toplamda --------- ücretinin de, davalı alacağı olarak dikkat alınması gerektiği, buna göre fazla ödenen iş bedeli olan ----- davalıdan tahsili gerektiği kanaati ile davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir. Dava öncesinde davacı tarafça, davalıya gönderilen ---ihtarname ile fazla ödenen iş bedelinin iadesi talep olunmuş, davalıya ------- olmakla, anılan ihtarnamenin davalıya ---- tarihinden itibaren temerrüdünün oluştuğu Mahkememizce gözetilmiştir....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Asıl davada davacı vekilince eksik, ayıplı iş tazminatı talep edilmiştir. Yüklenici tarafça bu hususlarda eksik inceleme yapıldığı iddiası bulunmaktadır. Mahkemece, bu hususta yeterli araştırma yapılmamış olup ayrıca bedeline hükmedilen eksik işler arasında bina ortak alanlarına ilişkin eksik ve ayıp iddiası da bulunduğu anlaşılmıştır. Her paydaşın bu gibi ortak alanlarda payı bulunduğundan bu yerler üzerindeki eksik ve ayıplı işler bedelinden arsa sahibinin en fazla sözleşmedeki paylaşım oranına isabet eden miktar kadar talepte bulunabileceği gözetilmelidir....
sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek iş bu davayı açmıştır....
Ne var ki sözleşmede kararlaştırılan işlerden kalan alacak konusunda az yukarıda değinilen biçimde inceleme yapılmadan red kararı verilmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken iş; iş sahibinin yaptığı ödemeler miktarını tespit etmek, gerektiğinde davalı yükleniciye yemin teklifine hakkı olduğunu davacı iş sahibine hatırlatmak, iş bedelinin tümüyle ödendiği kanıtlandığında eksik iş bedelinin, teslim tarihinden itibaren makul süreye göre piyasa fiyatları ile tutarını hesaplatmak, ayıp ihbarını BK'nın 359 ve 362. maddesi hükümlerince değerlendirmek, davalı yüklenicinin birleşen davasında yapılacak incelemeye göre iş bedelinden varsa bakiye alacağını hüküm altına almak, fazla imalâta ilişkin istemini şimdiki gibi reddetmekten ibarettir. Bu hususlar üzerinden durulmadan eksik inceleme ve hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....