Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Asıl davada davacı vekilince eksik, ayıplı tazminatı talep edilmiştir. Yüklenici tarafça bu hususlarda eksik inceleme yapıldığı iddiası bulunmaktadır. Mahkemece, bu hususta yeterli araştırma yapılmamış olup ayrıca bedeline hükmedilen eksik işler arasında bina ortak alanlarına ilişkin eksik ve ayıp iddiası da bulunduğu anlaşılmıştır. Her paydaşın bu gibi ortak alanlarda payı bulunduğundan bu yerler üzerindeki eksik ve ayıplı işler bedelinden arsa sahibinin en fazla sözleşmedeki paylaşım oranına isabet eden miktar kadar talepte bulunabileceği gözetilmelidir....

    Mahkemece, taraflar arasında imzalanan 07.07.2011 tarihli protokol ile kira sözleşmesinin, kira bedeline ilişkin 5.1 maddesinin yeniden düzenlendiğini, bu kapsamda sözleşmenin ciro kirasına ilişkin 5.1 maddesinin b ve c bentlerinin geçerliliğini yitirdiği, protokolün yürürlüğe girdiği 01.01.2011 tarihine kadar olan dönemde ise aylık ortalama cironun hiçbir zaman 1.000.000.- TL nin üzerine çıkmadığı, bu kapsamda eksik ödemenin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin, vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; inceleme tarihi itibariyle eksik kira ödemesinin olmadığı belirtilmek suretiyle sabit asgari kira bedeli yönünden alacak isteminin reddine...

      Yapılan bu tespitler neticesinde, taraflar arasında düzenlenen---- kadar bedeli ödenmiş olduğu, aynı sözleşme kapsamında yapılan imalatın, eksik ve ayıplı işlerin düşülmesi sonucu toplam işin --- kaldığı, sözleşmede kararlaştırılan bedeline oranla davalının, tamamlanan imalata nazaran hak ettiği bedelinin --- olduğu, bu tutardan davacı tarafça dava dilekçesinde, alacak hesabında, davalı lehine tenzil ettiği toplamda --------- ücretinin de, davalı alacağı olarak dikkat alınması gerektiği, buna göre fazla ödenen bedeli olan ----- davalıdan tahsili gerektiği kanaati ile davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir. Dava öncesinde davacı tarafça, davalıya gönderilen ---ihtarname ile fazla ödenen bedelinin iadesi talep olunmuş, davalıya ------- olmakla, anılan ihtarnamenin davalıya ---- tarihinden itibaren temerrüdünün oluştuğu Mahkememizce gözetilmiştir....

        Ne var ki sözleşmede kararlaştırılan işlerden kalan alacak konusunda az yukarıda değinilen biçimde inceleme yapılmadan red kararı verilmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken ; sahibinin yaptığı ödemeler miktarını tespit etmek, gerektiğinde davalı yükleniciye yemin teklifine hakkı olduğunu davacı sahibine hatırlatmak, bedelinin tümüyle ödendiği kanıtlandığında eksik bedelinin, teslim tarihinden itibaren makul süreye göre piyasa fiyatları ile tutarını hesaplatmak, ayıp ihbarını BK'nın 359 ve 362. maddesi hükümlerince değerlendirmek, davalı yüklenicinin birleşen davasında yapılacak incelemeye göre bedelinden varsa bakiye alacağını hüküm altına almak, fazla imalâta ilişkin istemini şimdiki gibi reddetmekten ibarettir. Bu hususlar üzerinden durulmadan eksik inceleme ve hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

          sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek bu davayı açmıştır....

            Davacı tarafça eksik ve ayıplı işler bedeline ilişkin istemde bulunulmasına rağmen, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra alınan bilirkişi raporundaki ayıplı imalat bedeli ile birlikte eksik bedeline de hükmedilmesi gerekirken, eksik ve ayıplı imalat bedeline hükmedildiği belirtilerek sadece ayıplı imalat bedeline hükmedilmiş olması doğru değil ise de bu hususta davacı vekilince temyiz itirazı ileri sürülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Öte yandan, 10.05.2010 olan dava tarihinin, gerekçeli karar başlığında 31.05.2013 olarak yazılmış olması, HMK'nın 304. maddesi uyarınca, tarafların başvurusu üzerine veya re'sen düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir. Bu açıklamalara, dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

              K. sayılı ilamıyla nefaset bedeline yönelik hüküm ile gerekçenin çeliştiği belirtilerek bozulmasına, kira tazminatı ve eksik bedeli taleplerine yönelik hükme ilişkin temyiz itirazlarının reddine, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davacının daireleri fiilen teslim aldığı tarihte açık ayıplı imalatları yükleniciye hemen ihbar etmesi gerekirken, ihbar ettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle, ayıplı imalat bedellerini isteyemeyeceği, kira tazminatı ve eksik bedeline yönelik hükümlerinde kesinleştiği gerekçesiyle, eksik ve kira tazminatı talepleri hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve bu talepler dışındaki taleplerin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                Oysaki davacı-karşı davalı yüklenicinin asansör imalatını sözleşme uyarınca yapmadığı anlaşıldığından söz konusu 8.000,00 TL’nin 39.655,75 TL eksik ve ayıp giderim bedeline eklenmesi gerektiği gibi sözleşme dışı bedeli olarak hesaplanan 45.000,00 TL’den de düşülmesi gerekmektedir. İş bu durumda mahkemece asıl davada davacı-karşı davalı yüklenicinin bakiye alacağı olarak 9.944,25TL’ye hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu verilen karar doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur....

                  Eksik işlerin giderilme bedeli ise herhangi bir ihbar mükellefiyetine tabi olmaksızın zamanaşımı süresi içerisinde her zaman talep edilebilir. Somut olayda davalı ve karşı davacı sahibi tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2001/32 D.iş sayılı tespiti sonrası düzenlenen 17.09.2001 tarihli bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazdaki eksik ve kusurlu işler tespit edilmiş olup, söz konusu bilirkişi raporu davacı ve karşı davalı yükleniciye 14.11.2001 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda davalı ve karşı davacı sahibinin BK'nın 359.maddesine göre ayıp ihbarını süresinde yaptığının kabulü gerekir. Mahkemece yapılan keşif sonrasında alınan 12.11.2004 tarihli bilirkişi raporunda eksik ve kusurlu işlerin bedeli 1.601,59 TL olarak saptanmıştır. Davalı ve karşı davacı sahibi fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 1.500 Alman Markının dava tarihindeki kur karşılığı olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin tahsilini istemiştir....

                    Davacı şirket işin yapıldığını, bedeline ilişkin fatura kesildiğini, faturanın iade edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydyla 1000 Euro'nun tahsili için açtığı alacak davasında ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ise de alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi, ihtiyati haciz talep edilen davalı şirketin taşınır ve taşınmaz mallarının davanın ve sözleşmenin konusu olmaması nedeniyle, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemenin ihtiyati hacizin kabulüne dair 13/01/2023 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz talebinin reddine dair verdiği kararın gerekçeli olarak yazılması ve taraflara tebliğ edilmesi gerektiğinden gerekçeli ara kararı yazılmak üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu