Götürü bedelli sözleşmelerde bakiye alacak miktarının talep edilmesi halinde yüklenici tarafından yapılmış imalâtın eksik ve ayıplar dikkate alınarak yapılması gereken tüm imalâtlara göre fiziki oranın bulunması, bulunacak oranın sözleşme bedeline oranlanarak bulunacak bedelden yapılmış ödemelerin mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda davalı tarafından 59.160,00 TL ödeme yapıldığı da ihtilâfsızdır....
Noterliğinin 27/.01.2017 tarih ve 03958 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalıya ödemenin ihtar edildiğini ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, sözleşme bedeline istinaden 10.000,00 Euro ve ek işler bedeli için 20.000,00 TL'nin, 08/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, talep ettiği 10.000 Euro + 20.000,00TL alacağı, 37.705,08 Euro + 302.273,00 TL daha arttırarak, sözleşme bedeline istinaden 47.705,08 Euro ve ek işler bedeline istinaden 322.273,00 TL nin sözleşme tarihi olan 06/05/2022 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İş bedeline ilişkin sözleşmede açık hüküm bulunmakta ise de, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı ve taraflar aleyhine delil oluşturabileceği, davacı tarafça düzenlenen faturaların bir kısmının davalı defterlerine işlendiği, bu hali ile tebliğ edildiği ve fatura mündericatının itiraza uğradığına ilişkin bir iddia ve delil bulunmadığı gözetildiğinde davalı defter kayıtlarına itibar edilerek davacının 60.868,00 TL alacağı yönünden davasının sübut bulduğu ve davalının takibe vaki itirazının bu miktar yönünden kısmen iptali gerekeceği, alacak eksik ifa savunması bulunduğu da gözetildiğinde yargılamayı gerektirdiğinden likit olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, ...'...
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Dava, ekim 2015 tarihli "ince inşaat işlerine ilişkin" sözleşme kapsamında, bakiye iş (fatura) bedeli, iadesi gereken %5 nakdi kesintiler ve sözleşe dışı işler bedeline ilişkin toplam 218.599,04 TL'nin tahsili talebine ilişkindir. Davalı tarafça, işin kusurlu yapıldığı, imzalanmayan 7. hakedişle ilgili talep edilen %5 kesinti iadesinin haksız olduğu, davalının edimlerini yerine getirdiği belirtilerek, davanın reddi istenmiştir....
Davalının beyanlarına göre iş bedelinin tamamının ödenmediği anlaşılmaktadır. Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması yada iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe göre fiziki oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar açıklanan ilkeye uygun olmadığından alınacak ek rapor ile açıklanan yönteme göre davacı alacağının alacağının hesaplanıp bulunacak bedelden ihtilâfsız ödeme miktarı olan 8.000,00 TL'nin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur....
Mahkemece, bozma ilamı ve bilirkişi raporu dikkate alınarak, fazladan yapılan daireden dolayı davacı arsa sahiplerine isabet eden bedel ile kira tazminatı bedelinin tahsiline; eksik ve kusurlu işbedelinin ise bozma ilamı sonrasında ıslah edilerek artırıldığı, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren HMK'nın 107. maddesi gereğince bu talebe ilişkin davanın, belirsiz alacak davası olup, bilirkişi raporuyla belirgin hale geldiği ve böylece davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan talep miktarını artırabileceği gerekçesiyle, ıslah ile artırılan kısım dahil eksik ve kusurlu işbedelinin tahsiline karar verilmiştir....
Ayıp bildirimi süresine yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Eksik işler bedeli ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın, gerekçeleri ve hukuki dayanağı yukarıda açıklandığı üzere, teslim tarihinden itibaren beş yıllık zamanaşımı süresinde (BK m. 126/son) talep edilebilir. Davalı iskân alma yükümlülüğünün kendisinde olduğunu temyizinde kabul etmektedir. Bu durumda, teslim iskâna bağlanmış olmaktadır. Bu durumda 05.05.2004 olan dava tarihi itibariyle, tapu iptal ve tescil istemi ile eksik iş giderim bedeline ve açık ayıp giderim bedeline ilişkin istemler yönünden de 818 sayılı BK'nın 126/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık, gizli ayıp giderim bedeline ilişkin 10 yıllık zamanaşımı süresi, iskân alınmadan ve iskânın alındığı bildirilmeden, bu şekilde bir teslim kanıtlanmadan, alacak muaccel olmayacağından, muayene ve bildirim yükümlülüğü başlamayacağından, işlemeye başlamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Araç Bedeline Yönelik Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarların yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, davacı-davalı kadının kabul edilen boşanma davası, fer'ileri, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebi, araç bedeline ilişkin isteğin reddi ve atların bedeline ilişkin kurulan hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle "davalı-davacı erkek vekilinin 11.06.2013 tarihli duruşmadaki imzalı beyanı ile atlara yönelik isteklerine ilişkin dava haklarını saklı tuttukları ve bu isteğe ilişkin harcı yatırmayacaklarını ifade etmelerine göre" davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı...
Dava, sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı feshinin haklı nedenlerle yapılıp yapılmadığı hususunda toplanmaktadır. Davalının 14.1.2009 ile 14.1.2012 tarihleri arasında pilot olarak hizmet vermesine ilişkin sözleşmenin davalı tarafından 17.6.2010 tarihi itibariyle tek taraflı feshedildiği anlaşılmaktadır. Davalı fesih ihtarında ve davaya karşı verdiği cevabında, davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, sivil havacılık kurallarına uyulmadığını, maaş ve tazminatlarının eksik ödendiğini, eğitim bedeline ilişkin olarak alınan senedin iade edilmediğini belirtmiştir. Mahkemece, üç yıllık eğitim giderlerine ilişkin olarak davalıdan alınan senedin iki yıllık süre geçtiği halde davalıya iade edilmediği ve bu nedenle davalının feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
TL değer kaybı bedeline 31/08/2017 (sigorta şirketine 18/08/2017 tarihinde başvurulduğu gözetildiğinden 8 iş günü sonrasına tekabül eden temerrüt tarihi) tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek ve 1.800,00 TL değer kaybı bedeline ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi işletilerek toplam 1.900,00 TL değer kaybı bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği'' gerekçesiyle, 1- Davanın KABULÜNE A-3.300,00-TL hasar bedeline 31/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek ve 8.958,32-TL hasar bedeline ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek toplam 12.258,32- TL hasar bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, B-100,00-TL değer kaybı bedeline 31/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek ve 1.800,00- TL değer kaybı bedeline ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi işletilerek toplam 1.900,00 TL değer kaybı bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; davalı ... vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur...