Sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların ise ortaya çıktıkları tarihten itibaren iş sahibine bildirilmesi gerekir (BK.nun 359, 362 maddeleri). Dava konusu olayda eser teslim edilmiştir. Depremden sonra meydana gelen hasarlar için davacı tarafından bir takım basit onarımlar yapılmış ise de, hasarın esasına ilişkin gizli ayıplı imalât, teftiş raporu sırasında yapılan deney ve alınan rapor sonucunda ortaya çıkmıştır. Ayıplı imalâtın mahiyeti ve ayıbın nasıl giderileceğine dair inceleme için geçecek zaman dikkate alındığında, davalıya gönderilen 18.11.2004 tarihli ayıp ihbarının süresinde bulunduğunun kabulü gerekir. BK.nun 126/4. maddesi uyarınca müteahhidin, kasıt veya ağır kusuru ile akdin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması zorunludur....
Karar sayılı dosya içeriği de dikkate alınarak inşaatın eksikleriyle birlikte teslim tarihinin berilenmesi ve buna göre eksik işlerin tamamlanmasının ne kadar süre alacağı konusunda ve bu tarihe göre eksik işler bedelinin mahalli rayice göre bedelinin belirlenmesi için bilirkişilerden ek rapor alındığı, bilirkişi raporuna göre 01/08/2006 tarihli sözleşme kapsamındaki eksik işlerin ikmal edilebileceği sürenin 3,24 gün, diğer sözleşme kapsamındaki eksik işlerin tamamlanması için ikame sürenin ise 6,05 gün olduğu, dolayısıyla eksik işlerin rayiç bedellerinin BAM kararına göre 2006 yılı Kasım-Aralık ayları üzerinden tespit edilmesi gerektiği, her iki sözleşme kapsamında yapılan değerlendirmelerin 2006 yılı içerisinde olması sebebiyle toplam 173.134,80.-TL bedelle hesaplama güncelleme yapılmasında maddi değişiklik olmayacağının belirtildiği, 2006 yılı Kasım - Aralık ayları için eksik iş bedelinin 129.205,07.-TL olacağı, dava tarihi için eksik iş bedeline ilişkin 173.134,80....
Hak ediş tutarı yönünden yapılan değerlendirmede, kök raporda yapılan hesaplamanın; havuz etrafında kullanılan demirin fazla hesaplanması, mükerrer KDV eklenmesi, eksik yazılan imalatın değerlendirilmesi ile ek raporda yeniden hesaplandığı, bu hesaplamanın dosya kapsamı ile uyumlu olduğu düşünülerek, ... TL olduğu kabul edilmiştir. Ayıplı ve eksik iş yönünden tespit dosyaları, keşfen saptanan durum nazara alınmakla kök ve ek raporda belirlenen ayıplı işler yönünden davalının savunmasını ispat ettiği, ayıp giderim bedeli kadar bedelde indirim talep edilebileceği vicdani kanaatine varılmış, ... TL nin alacaktan indirilmesi gerekmiştir. Hak ediş bedeli ... TL ve ilave imalat ... TL olup davalı yanca yapılan ödeme ... TL alacaktan düşüldüğünde ... TL bakiye alacak bulunduğu, ayıp nedeniyle bedelden indirilecek tutar göz önünde bulundurulduğunda davacının bakiye alacağını ispatlayamadığı kabulüne göre davanın reddine dair aşağıdaki aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması yada iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekmektedir. Yine sözleşme dışında iş ve imalâtlar yapıldığının yüklenici tarafından ispatlanıp iş sahibinin yararına olduğunun anlaşılması durumunda 6098 sayılı TBK'nın 526 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli hesaplanıp, sözleşme kapsamında hak edilen bedele eklenmesi gerekir....
Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Kural olarak iş sahibinin eksik iş bedelini isteyebilmesi için iş bedelinin tamamını ödediğini kanıtlaması zorunludur. Dosyaya sunulan ve davalı tarafından imzası inkâr edilmeyen makbuzlarla toplam 260.000,00 TL iş bedelinin davalıya ödendiği kanıtlanmıştır. Sözleşmede inşaatın anahtar teslimi ve ekli teknik şartnameye uygun yapımı kararlaştırıldığından yüklenici bu şartlarda inşaatı tamamladığını kanıtlamak zorundadır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre anahtar teslimi koşulunun iskân alımına hazır halde inşaatın tamamlanarak iş sahibine teslim koşulunu içerdiği kabul edilmektedir. Davacı tarafından 04.07.2012 tarihinde yaptırılan tespitte, binanın iskan alımına uygun hale gelmesi için toplam 27.250,00 TL + KDV harcama gerektiği saptanmış, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde de eksik ve kusurlu imalât tutarının aynı miktarda olduğu görüşüne yer verilmiştir....
Davalı tarafça davacının sözleşmeye yüklediği işlerini tam olarak ifa etmediği, ayrıca davacının iddiasının aksine davacıdan ek iş istenmediği ve hakediş hesaplamalarına göre davacıya fazla ödeme yapıldığı savunulmuştur. Taraflar arasında sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 365. maddesi kapsamında 90.000,00 euro+KDV götürü bedel esaslı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu tarafların kabulündedir. Götürü bedel eser sözleşmelerinde hak edilen iş bedeli hesaplanırken davalı tarafın ayıp-eksik savunması da bulunduğundan eksik ve ayıplar gözetilerek sözleşme kapsamında yapılan işin fiziki oranı bulunmalı, fiziki oran sözleşme bedeline uygulanarak sözleşme kapsamında hak edilen iş bedeli saptanmalıdır. Ayrıca davacı birinci ve ikinci hakedişten toplam 4.466,59 euro nakdi kesinti yapılarak ödenmediğini belirterek tahsilini talep etmektedir....
ESER SÖZLEŞMESİKABULE İCBAR EDİLEMEYECEK DERECEDE AYIPLI İMALAT 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 359 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 360 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 362 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı, 11.07.2007 tarihli ihale kapsamındaki sondaj kuyusu yapım işinden dolayı H… … ilçesi K… …, D… … ve Y… … köyündeki taahhüdünü tamamladığını, ancak bedelin ödenmediğini ileri sürerek 19.530,00 TL'nin tahsilini istemiş, mahkemece yapılan imalatta eksik ve kusurlu işlerin yapılan ödemeden fazla olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Taraflar arasında imzalanan cami inşaatına ilişkin 21.04.2010 tarihli sözleşmede toplam iş bedeli 367.000,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Bu haliyle sözleşmedeki bedel mülga 818 sayılı BK’nın 365. maddesinde tanımlanan götürü bedeldir. Götürü bedel kararlaştırılması durumunda yüklenici eseri bu bedelle yapmak zorunda olup, fazlaca emek ve masraf gerektirse bile bedelin arttırılmasını isteyemez. Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hakettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak gerçekleşen imalâtın tüm işe göre fiziki oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hakedilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekmektedir....
Mahkemece alınan bilirkişi raporuna dayanılarak bir kısım eksik ve kusurlu işlerin bedelinin tahsiline karar verilmiş ise de tespit raporunda belirtilen bazı eksik iş kalemleri mahkemece kabul edilmemiştir. Sözleşmede ne şekilde yapılacağı belirtilmemiş ise taraflarca kararlaştırılan işin bulunduğu bölge itibarıyla normal bir inşaatta bulunması gereken ölçülerde yapımı ve teslimi esastır. Bu nedenle mahkemece tespit dosyasında belirtilen ancak hükümde gözetilmeyen eksik işlerin bilirkişiden alınacak ek raporla binanın yer aldığı bölgedeki normal bir inşaatta bulunması gereken imalâtlardan olup olmadığı değerlendirilerek, yapılması gerekli ise teslimin yapıldığı 2005 yılı 2. yarı yıl fiyatlarıyla bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır....
(TBK 480.) maddesinde belirtilen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplama yapılması gerekir. İİK'nın 72/6. maddesi gereğince borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi raporunda yapılmayan işlerin değeri gözeterek fiziki oran kurulmuş olup alınan rapor yukarıdaki esaslara uygun olmadığından hükme esas alınamaz....