Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı dava dilekçesinde, davalı yüklenicinin eksik ve kusurlu ifa etmesi sebebiyle 10.000,00 TL zararını istemiş olup, sahibi sözleşme bedelinin tamamını ödemediğinden eksik ve kusurlu bedelini talep edemez ise de çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince fazla ödenen bedelin iadesi isteminin de bulunduğu kabul edilerek değerlendirme yapılması gerektiğinden kira tazminatı dışındaki bu talebinin fazla ödenen bedelinin istirdatı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

    İşin tamamının bedelinin 30.000,00 TL, davalı sahibi tarafından yapılan ödemenin de 19.000,00 TL olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davalı sahibinin eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedelini isteyebilmesi için 30.000,00 TL'lik bedelinin tamamını ödemiş olması gerekir. İş sahibi bedelinden 19.000,00 TL'yi ödediğine ve davacı yüklenicinin hakettiği bedeli bulunurken 12.175,00 TL eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedeli düşülerek 17.825,00 TL bulunduğuna göre, sahibinin eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedeline ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yüklenicinin tahsil etmediği bedeli sahibine ödemesine yol açacak şekilde eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedeline ilişkin istemin kabulü doğru olmamıştır. 3-Mahkemece karar altına alınan 1.175,00 TL fazla ödeme yönünden yüklenici 28.05.2009 ıslah tarihinde temerrüde düşmüştür....

      Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hak ettiği bedelinin saptanması yada sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekmektedir. Yüklenicinin sözleşme dışı gerçekleştirdiği imalât bulunması ve bunun sahibinin yararına olması durumunda yüklenici, bunların yapıldığı tarihteki rayiçleriyle belirlenecek bedelini, yine 818 sayılı BK'nın 413. maddesi uyarınca vekâletsiz görme hükümlerine göre sahibinden talep edebilir. Bu talep mahsup niteliğinde olduğundan karşı dava olarak ileri sürülmesi zorunlu olmayıp, mahsup beyanı itiraz niteliğinde olduğundan mahkemelerce kendiliğinden gözetilir....

        Dizel ... model 4.7 m.t Fokliftin, AYIPLI olduğu ve davalı kiracı firmaya fayda sağlamadığı teknik olarak tespit edildiğinden davacının hukuka uygun olarak talep edebileceği bir alacak hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda, taraflar arasında makinasının kiralanması hususunda anlaşma yapılmakla sözleşmenin davalı tarafça feshi neticesinde ortaya çıkan uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır....

          Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 76.399,00 TL eksik bedeli ile 57.725,00 TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalıdan satın aldığı bağımsız bölümün zamanında teslim edilmediğini, bağımsız bölümde ve ortak alanlarda eksik ve ayıplı işlerin bulunduğunu ileri sürerek, tazminat ve cezai şart istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece de davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            Diğer taraftan karşı dava dilekçesinde davalı- karşı davacı sahibi yapılmayan, eksik ve kötü yapılan işlerden dolayı tazminat ve diğer talep haklarını saklı tuttuğunu açıklamış devamında ileri sürdüğü 212.196,21 TL ödemeye göre 19.04.2010 tarihli 179.756,33 TL'lik fatura miktarı düşüldüğünde fazla ödemenin istirdatına karar verilmesini istemiş buna rağmen mahkemece eksik ve kusurlu işler bedeline hükmedilmiş fazla talep reddedilmiştir. Bu kararı davalı- karşı davacı, karşı davadaki talebinin eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeline ilişkin olmadığı fazla ödemenin istirdatına ilişkin olduğunu ileri sürerek temyiz etmiş, Dairemizce karşı davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları sair ret kapsamında bırakılarak reddedilmiş, buna karşılık davalı- karşı davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmadığından fazla ödeme bedeline hükmedilmemesi ile ilgili davacı-karşı davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davada Erzincan 1. Asliye Hukuk (Tüketici) ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı mal satışından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 4077 sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 4. maddesinde "AYIPLI MAL" hususu düzenlenmiş olup, somut olayda; davalının, davacıya ait işyerinden manto aldığı, davalının 4077 Sayılı Yasanın 3/e maddesi kapsamında tüketici olduğu anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasanın 23. maddesi gözönünde bulundurulduğunda, davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Erzincan 1....

                Mahkemece hükme esas alınan 31/05/2013 havale tarihli bilirkişi raporunda davacıya verileceği kararlaştırılan – yükleniciye verileceği kararlaştırılan daire ayrımı - ortak alan ayrımı yapılmaksızın kesif mahallinde tespit edilen eksik ve ayıplı işin bedeli belirlenmesi, ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işler bedeline ilişkin hesaplama yapılırken, ortak alana ilişkin tüm bedelin arsa payına oranlanması yerine ortak alandaki eksik ve kusurlu işler bakımından hesaplanan bedelin tamamı üzerinden hesaplama yapılması doğru olmamış, yine özensiz işçilik ve kalitesiz malzeme nedeni ile talep edilen değer kaybının da bu hususlar nazara alınmadan hesaplanması hatalı olmuş, bu nedenlerle hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir....

                  Mahkemece hükme esas alınan 31/05/2013 havale tarihli bilirkişi raporunda davacıya verileceği kararlaştırılan – yükleniciye verileceği kararlaştırılan daire ayrımı - ortak alan ayrımı yapılmaksızın kesif mahallinde tespit edilen eksik ve ayıplı işin bedeli belirlenmesi, ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işler bedeline ilişkin hesaplama yapılırken, ortak alana ilişkin tüm bedelin arsa payına oranlanması yerine ortak alandaki eksik ve kusurlu işler bakımından hesaplanan bedelin tamamı üzerinden hesaplama yapılması doğru olmamış, yine özensiz işçilik ve kalitesiz malzeme nedeni ile talep edilen değer kaybının da bu hususlar nazara alınmadan hesaplanması hatalı olmuş, bu nedenlerle hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir....

                    Hesaplanan 49.306,69 TL bedelinden 20.000,00 TL’lik ödemenin mahsubu ile bakiye kalan 29.306,69 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik ve ayıplı bedelinin nihai olarak belirlenen bedeli alacağından mahsubu ile kalan miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu