Davacının alacak talebine konu ettiği faturaların incelenmesinde ıslah dilekçesinde bildirilen 80.327,46 TL eksik iş bedeline ilişkin alacak kaleminin faturada "işlenmiş ... satışı," 35.079,04 TL eksik imalat bedelinin "işlenmiş ... satışı," 34.412,42 TL mükerrer imalatın "işçilik gelirleri" olarak açıklandığı görülmüştür. Davacının sunmuş olduğu toplam iş metrajları ve iş bedeli ile zarara ilişkin tutanaklarda asıl işveren ... ya da davalının imza ve kaşesinin de bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile davacının ek ve mükerrer imalata ilişkin iddiasını ispata elverişli başkaca bir delil sunulmadığından davanın sübut bulmadığı değerlendirilmiştir....
Dava, TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve konusu davacıya ait evde bir kısım inşaat işlerinin yapılması işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak ve TBK 58. maddeye dayalı kişilik hakkının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat davasıdır. İş bedeliyle ilgili olarak; sözleşmedeki bedelin TBK'nın 480. maddesinde belirtilen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı işlerde, yüklenicinin hakettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın fiziki eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve kanıtlanan ödemelere göre mukayese edilerek fazla ödeme varsa istirdatına karar verilmesi gerekirken bu esasa uygun olmaksızın hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır....
Davalı vekili, inşaatın bitiş tarihinin sözleşmede 03.07.2011 olarak belirlendiğini, bu tarih gelmeden eksik ... bedeline ilişkin dava açılamayacağını, davacıya sözleşmede öngörüldüğü şekilde ... adet dairenin istediği yerlerden verildiğini, binadaki fazla daireler üzerinde arsa sahibinin hakkı olduğuna ilişkin sözleşmede hüküm bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, eksik ve ayıplı ... bedeline ilişkin istemden vazgeçilmesi nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, fazla yapılan daireler nedeniyle alacak isteminin kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 07.....2012 tarih ve 2012/4199-2012/6509 E-K sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmıştır. Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur ... ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak yapılan ıslah da dikkate alınmak suretiyle 8.092,50 TL ayıplı iş, 1.878,60 TL eksik iş, 10.000,00 TL ortak alanlardaki eksiklikler nedeniyle 21.221,10 TL eksik-kusurlu işler bedeline hükmedilmiş ise de toplam eksik-kusurlu işler bedelinin 19.971,10 TL olması gerekirken daha fazla miktarda hükmedilmesi doğru olmadığı gibi hüküm altına alınan alacaklara dava ve ıslah tarihlerine göre faiz uygulanması gerekirken, tümüne dava tarihinden itibaren faiz uygulanması da doğru olmadığından bozulması gerekmiştir....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda eksik imalâtın bedeli dava tarihindeki rayiçlere göre 5.650,00 TL hesaplanmış, bu miktar davacı alacağı 10.000,00 TL’den düşülmüş, ayrıca hesaplanan 4.925,00 TL sözleşme dışı iş bedeli eklenerek 9.275,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlendiği ihtilafsız olan sözleşmede imalâtın bedeli 55.000,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Bu haliyle sözleşmedeki bedel BK’nın 365. maddesinde tanımlanan götürü bedeldir. Davalının beyanlarına göre iş bedelinin tamamının ödenmediği anlaşılmaktadır. Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekmektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin değerlendirmesi usul ve yasaya aykırı nitelikte olup kararın kaldırılması gerektiğini, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/137 Esas sayılı dosyasında ikame edilen davanın konusu itirazın iptali olup, alacak iddiasının dayanağı ise sözleşmeden dolayı tazminat ve cezai bedeli ilişkin olduğunu, iş bu davanın ve alacak iddiasının konusunun hiçbir şekilde davalı tarafından eksik yapılan işlerin bedeline ilişkin olmadığını, eksik işlere yönelik alacak iddialarının işbu davanın konusu yapıldığını, ortada maddi anlamda bir kesin hüküm söz konusu ise, işbu kesin hükmün gecikme tazminatı ve cezai şarta ilişkin olduğunu, hiçbir şekilde davalı tarafından yapılmayan eksik işlerin bedeline ilişkin herhangi bir mahkeme kararı veyahut maddi anlamda kesin hüküm oluşturacak bir yargılamanın söz konusu olmadığından beyanla; açıklanan ve re'sen nazara alınacak diğer hususlarla birlikte; istinaf başvurularının kabulü...
Dizel ... model 4.7 m.t Fokliftin, AYIPLI olduğu ve davalı kiracı firmaya fayda sağlamadığı teknik olarak tespit edildiğinden davacının hukuka uygun olarak talep edebileceği bir alacak hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda, taraflar arasında iş makinasının kiralanması hususunda anlaşma yapılmakla sözleşmenin davalı tarafça feshi neticesinde ortaya çıkan uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 03/07/2018 NUMARASI: 2016/336 Esas, 2018/763 Karar DAVANIN KONUSU: Alacak KARAR TARİHİ : 20/05/2021 Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, alüminyum çerçeve camların aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece ıslahla arttırılan miktar dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından usulünce istinaf edilmiştir.Davacı yüklenici, davalıya ait binada alüminyum çerçeve cam işleri yaptığını, davalı tarafça bir başka mahkemede bu iş nedeniyle alehinde açılan davada davalı lehine eksik ve hatalı işler bedeline hükmedilip davalı tarafça bu bedel kendisinden tahsil...
Götürü bedelli sözleşmelerde, iş sahibinin fazla ödemesinin bulunup bulunmadığının veya yüklenicinin alacaklı olup olmadığının tespiti için yüklenicinin sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalâtların eksik ve ayıplar da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranının tespit edilip, bulunacak bu oranın götürü iş bedeline uygulanması suretiyle yüklenici alacağının belirlenmesi, bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemelerin düşülerek alacak miktarının tespiti gerekmektedir.Bu durumda mahkemece bilirkişilerden alınacak ek rapor ile ayıplar dikkate alınarak yapılmış imalâtın, yapılması gereken tüm imalâta oranının tespit etttirilmesi, bulunacak oranın götürü bedelle oranlama yapılmak suretiyle, yapılmış bulunan imalâtın bedelinin tespit ettirilmesi, bu bedelden ödeme miktarının düşülerek (374.994,76 TL) yüklenici alacağının saptanması, bulunacak rakama göre iş sahibinin fazla ödemesinin bulunup bulunmadığının tespiti ile varsa bulunacak miktar üzerinden davanın kabulü gerekirken eksik...
Davacı dava dilekçesinde, davalı yüklenicinin eksik ve kusurlu ifa etmesi sebebiyle 10.000,00 TL zararını istemiş olup, iş sahibi sözleşme bedelinin tamamını ödemediğinden eksik ve kusurlu iş bedelini talep edemez ise de çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince fazla ödenen bedelin iadesi isteminin de bulunduğu kabul edilerek değerlendirme yapılması gerektiğinden kira tazminatı dışındaki bu talebinin fazla ödenen iş bedelinin istirdatı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....