Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile davalılar 1-... vek.Av.... 2-... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 24.7.2007 gün ve 499-277 sayılı ek kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Temyize konu ek karar temyizi kabil nihai kararlardan olmadığından ve esas hükümle birlikte temyizi mümkün olduğundan davacı banka vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı banka vekilinin 24.7.2007 tarihli ek kararına yönelik temyiz isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava konusu olayda, davacı emeklilik işlemlerinin yapılması esnasında (1100) üzerinden ek göstergesinin hesaplandığı, oysa ek göstergesinin (3000) olması gerektiği iddiası ile emeklilik onayının iptali ve de göreve iadesini istemekte ise de; davacının göreve iade isteminin ek göstergesinin gerçek durumu yansıtmadığı hatalı yapıldığı iddiasından kaynaklandığı ortadadır. Davacının emekliliğe sevk istemi gerçek iradesini yansıttığından, bu dilekçeye dayanılarak tesis olunan emekliye sevk işleminde hukuka ve mevzuata aykırı bir durum bulunmamakta, davacının ek göstergesinin yanlış hesaplandığı iddiası ise, emeklilik işlemlerinin iptalini gerektirir nitelikte bulunmamaktadır. Bu durumda dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....

      Hukuk Dairesince 10.02.2020 tarihli ek karar ile verilen kesin süreye rağmen eksik temyiz posta masrafı yatırılmadığından kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiş olup bu ek kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalının kedisine ait gayrimenkulde yaptığı inşaattan harici satış sözleşmesi ile alınan bağımsız bölüm için tapu iptali ve tescil, olmadığı halde bedelin iadesi talebine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın tapu iptali ve tescil yönünden reddine, bedel iadesi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7....

        KARAR Davacı davalıdan 25.1.2000 tarihli sözleşme ile devre mülk satın aldığını,sözleşmedeki 10.madde hükmüne dayanarak 2.yılın sonunda almaktan vazgeçenlerin sözleşme tarihi itibarıyla mark bazında ve % 30 karıyla ödenen parayı geri alabileceğine ilişkin kararlaştırma nedeniyle ödediği 120.000 DEM bedelin 10.maddeye göre karıyla birlikte tahsili için takip yapıldığını ,açılan itirazın iptali davasının ödeme emrinin usulü sebeplerle iptali nedeniyle talebi gibi yeni çıkartılan ödeme emrine itirazın iptali olarak devam edilmeyerek, konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini,bu kararın 15.5.2006 tarihinde kesinleştiğini,itirazın iptali davası için 1 yıllık sürenin dolması nedeniyle BK.nun 137.maddesinde düzenlenen 60 günlük ek süreden yararlanarak eldeki davayı açarak itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

          Mahkemece verilen karar dava dışı ... ve ... tarafından ayrı ayrı verilen dilekçelerle temyiz edilmiş, mahkemenin 05.01.2017 tarihli ek kararı ile dava dışı ...'nun temyiz istemi yönünden davada taraf olmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Dava dışı ...'nun anılan ek kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11/02/2021 günlü 2017/996 Esas, 2021/833 Karar sayılı ilamı ile 05.01.2017 tarihli ek kararın onanmasına karar verilmiştir. Ek kararın onanmasına ilişkin karara karşı bu kez davacı ... ve dava dışı ... vekili tarafından 22.03.2021 tarihli dilekçe ile karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dava dışı ...'nun ek kararı temyiz talebi üzerine, Yargıtay 14....

            Ek raporda, yönetmelik hükümlerinin yanılgılı olarak değerlendirildiği ve hükme esas alınamayacağından, mahkemece kök raporun uygun görülmemesi halinde kök ve ek rapor arasındaki farklılığı giderecek şekilde yeniden bir inceleme yapılması gerekirken, ek rapora göre hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15/02/2016 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil, muvazaalı satışın iptali talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen 25/09/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteminin reddine dair 19/01/2021 tarihli ek kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil, ile muvazaalı satışın iptali istemine ilişkindir. Davacılar vekili; ...,......

                DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 13/06/2022 KARAR TARİHİ : 01/09/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 01/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatife ortaklık katılım payı olan 400.000,00 TL’yi 4 Ocak 2021 ve 13 Ocak 2021 tarihlerinde belirtilen hesap numaralarına aktardığını, buna ek olarak, üyelik evraklarını doldurduğu esnada...Point Satış Noktasında tarafına verilen ödeme planı kapsamında da aylık 8.000,00 TL’yi düzenli olarak ödediğini, her ne kadar kooperatifin üyesi olarak tarafına düşen yükümlülükleri zamanında yerine getirmiş olsa da; kooperatif ve inşaatı yapan aracı şirket olan...İnşaat'ın kendi üzerine düşen yükümlülükleri tam anlamıyla yerine getirmediğini ve inşaata belirttikleri Haziran 2021 tarihinde başlayamadıklarını...

                  DANIŞTAY SAVCISI : … DÜŞÜNCESİ : Dava; … Bakanlığı … olarak görev yapan davacının, 1999 yılı sicilinin olumsuz olduğundan bahisle 15/09/2000 tarihi itibariyle ek ücret ödenmemesine ilişkin 27/07/2000 günlü işlem ile anılan işlemin dayanağı olan "Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan Yapılacak Ek Ücret Ödemesine İlişkin Usul ve Esaslar"ın 4/c maddesinde yer alan olumsuz sicil ve disiplin cezası alanlara belli sürelerle ek ücret ödenmeyeceğine ilişkin hükmün iptali ve Eylül/2000 dönemine ait ek ücret tutarı olan 208,35-TL ek ücretin temerrüt ve yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır....

                    Sözleşmeli olarak istihdam edilen personele yapılacak ek ödemenin tutarı ise, aynı birimde aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak belirlenir ve bunlara yapılacak ek ödeme hiçbir şekilde emsaline yapılabilecek ek ödeme üst sınırını geçemez. Bu fıkra uyarınca personele her ay yapılacak ek ödeme net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro ve görev unvanı veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödeme net tutarından az olamaz. Bu madde uyarınca yapılacak ödeme sigorta prim kesintisine tabi tutulmaz." hükmü yer almaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu