Yargılama sonunda Mahkemece; mahkemenin görevsizliğine, daha sonra, kararın kesinleşme tarihinden itibaren dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmiş; sonrasında taraflarca başvuru yapılmadığı gerekçesiyle, 28.09.2021 tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına şeklinde hüküm kurulmuş olup, hüküm ve 28.09.2021 tarihli ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı vekilinin itirazı üzerine 13.08.2012 tarihli 2. ek karar ile usulsüz tebligat nedeni ile şeklen geçerli olmayana 27.04.2008 tarihli kesinleşme şerhinin ve 23.02.2011 tarihli ek kararın iptaline karar verilmiş, 2. ek karar davalılardan köy tüzel kişiliği tarafından temyiz edilmiştir. 1- HUMK’nun 193. maddesi uyarınca verilen kararların temyizi kabil olup, mahkemece kendiliğinden kaldırılamayıp ancak temyiz yolu ile Yargıtay'ca kaldırılabileceğinden, 1. ek kararın kaldırılmasına ilişkin 2. ek karar yerinde olmamıştır. Bu nedenle 13.08.2012 tarihli 2. ek kararın kaldırılmasına karar verilerek 23.02.2011tarihli ek kararın temyiz incelemesine geçildi; 2- 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesine göre mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalarda, dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte genel mahkemenin görevi sona erdiğinden davaya ait dosyanın kadastro mahkemesine re’sen devredilmesi gerekir....
D.Tetkik Hakimi : … Düşüncesi : Dava konusu Yönetmeliğin Ek-1 listesinin 5.sırası temsil yetkisine haiz olan yargı mensupları açısından kuvvetler ayrılığı ilkesini benimseyen Anayasanın öngördüğü devlet örgütlenmesindeki yasama, yürütme ve yargı sıralamasına aykırılık teşkil ettiğinden iptali, listenin diğer sıralaması ve uygulama işlemi yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir. D.Savcısı : … Düşüncesi : Dava; … Valiliği'nin 8.10.1998 tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 1.10.1981 tarih ve 17475 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliği'nin ek-1 işaretli listesinin iptali istemiyle açılmıştır....
Mahkemece, davanın reddine ilişkin hükmün, davacı tarafından temyizi üzerine, mahkemece 9.6.2008 tarihli ek kararla "iptali talep edilen Hakem Heyeti Kararına karşı 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 22/5 madde hükmü gereğince yasal süre içinde Tüketici Mahkemesine itiraz edilmediği, verilen kararın da kesin olduğu" gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş; ek karar da davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 23.10.2007 tarihli hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiş, herhangi bir eda talebinde bulunmamıştır. 4822 Sayılı Kanunla değişik 4077 Sayılı Kanun'un 22. maddesinin 5. bendi hükmü uyarınca 2008/12272-2009/2685 1.1.2008 tarihinden itibaren değeri 827.05 YTL'nın üzerindeki uyaşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin verecekleri kararlar, tarafları bağlayıcı nitelikte olmayıp, kesin karar niteliğinde değildir. Tüketici Mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilirler....
Dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine 3.481,00 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davacı tarafça dava değeri 3.481,00 TL gösterilmek suretiyle iş bu itirazın iptali davasının açıldığı ve harcın bu miktar üzerinden ikmal edildiği, yargılama neticesinde HMK'nın 190.maddesi gereğince ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği, iş bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, mahkemece 21.02.2024 tarihli ek karar ile mahkeme kararının kesin olarak verildiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı, mahkemece 21.02.2024 tarihinde verilen ek karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İtirazın iptali davası ilamsız icra takibine itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamaya yönelik açılan bir davadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05.11.2014 (Ek karar) NUMARASI : 2014/244-2014/244 Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair verilen hükmün ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilince temyizi üzerine mahkemece ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Ek kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, taraflar araısndaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 1097 ada 5 parsel sayılı taşınmazda, müvekkili şirkete isabet eden payın belirlenerek tapu kaydının iptali ile tesciline, taşınmazın tapu kaydına 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, 28.05.2014 tarihli tensip ara kararıyla, teminat karşılığı taşınmazın 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmiştir....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece 22.09.2015 tarihli Ek Kararla davanın kısmen reddi nedeniyle vekalet ücreti isteminin reddine karar verilmiş olup, ek kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olan davalı aleyhine 300,00 TL aidat ve 240,00 TL gecikme faizi alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/847 esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonucu itirazın 28.713,30 TL yönünden iptaline 06.05.2015 tarihinde karar verildiği, işbu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, bir başka deyişle davacının temlik alacaklısı olarak alacak miktarının 28.713,30 TL olduğunun eldeki muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davasının açıldığı tarihten önce belirli olduğu, iptali istenilen muvazaalı işlemin, işlem tarihindeki değerinin ise 350.000,00 TL olduğu, düşük olan değerin davacının alacak miktarı olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen değer 28.713,30 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalmaktadır. Temyiz dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir....
göre karar verileceği ihtar edilmiş, ek protokol ve isticvap davetiyesi davalıya usulüne uygun olarak tebliği edildiği halde davalı taraf ek protokoldeki imzası yönünden bir beyanda bulunulmamıştır....
Hukuk Dairesi’nin 28.03.2018 tarihli ek kararı ile temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. İş bu ek karar, davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan ek kararın ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 04/11/2021 gününde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi....