Mahkemece ilk kararda, davanın kısmen kabulüyle paya vaki elatmanın önlenmesine, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne (26.589,08 TL) karar verilmiş, davalı vekilince karara karşı temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Yargıtay 1....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 15.534 TL ecrimisil alacağının davacı ...'e, 3.883,51 TL ecrimisil alacağının davacı ...... Tosun'a ödenmesine, 3.883,51 TL ecrimisil alacağının davacı ...'ye ödenmesine, 3.883,51 TL ecrimisil alacağının davacı ...'a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ecrimisil ihbarnamesine karşı açılan davada mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği, ecrimisil ihbarnamesinin davacı ile birlikte …, ,,, ve ,,, adlarına düzenlendiği, ancak ödeme emrinin sadece davacıya gönderildiği, ecrimisil bedelinin sadece davacıdan istenilmesinin hukuka aykırı olduğu, ecrimisil ihbarnamesinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin ve kesinleşmiş bir kamu alacağı olup olmadığının araştırılmadığı belirtilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, ecrimisil ihbarnamesine karşı dava açılmış olmasının ödemeyi durdurmayacağı, işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN CEVABI :Cevap verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. 3. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, talep edilen ecrimisil döneminin yeni bir dönem olması nedeni ile ecrimisil hesaplaması yapılırken eski dönemin endeks oranları ile artırılması sureti ile hesaplanmayıp değişen piyasa koşullarına göre yeni bir taktir yapılması sureti ile ecrimisil bedeli belirlenmiş, önceki dönemin son dönemi için kabul edilen (ve kesinleşen) miktar uygulanmamış, kesinleşen dönemdeki miktarın esas alınmama sebebi, az yukarıda belirtilen esaslar dahilinde somut verilerle desteklenmemiştir. Oysa, az yukarıda da belirtildiği üzere Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre önceki dönem ecrimisil bedeli mahkemece belirlenmiş ise; yeni dönem ecrimisil bedelinin, kesinleşen ecrimisil bedeline ÜFE oranı uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir. Hal böyle olunca, hükme esas bilirkişi raporu hüküm kurmaya dayanak yapılacak nitelikte olmayıp, Yargıtay denetimine de elverişli değildir....
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir. Somut olayda; mahkeme tarafından bozmadan önce alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazda davacının hissesine düşün ecrimisil bedeli 8.145 TL, bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunda davacının hissesine düşen ecrimisil bedeli 2.453,43TL belirlinmiştir. Bu iki raporda hesaplanan ecrimisil bedeli çelişkili olup, hüküm kurmaya elverişli değildir. Ayrıca rayiç kiralara göre ecrimisil belirlenmesi gerekirken Gelir Vergisi Kanunu'na göre ecrimisil hesaplanması doğru değildir....
Mahkemece az yukarıda açıklanan ilke ve usuller çerçevesinde daha önce karara bağlanan ve 2007 yılında zemin için aylık 150 TL, 1. kat için aylık 250 TL belirlenen bedele ÜFE oranında artış uygulanarak takip eden dönem ecrimisil bedelinin belirlenmesi gerekirken, Daire uygulamasına aykırı olarak rayice göre belirlenen ilk dönemden itibaren 5 yıl süre geçmediği halde, son dönem için yeniden ecrimisil bedeli belirlenip hesap yapılması hatalıdır. Mahkemece yapılması gereken iş; önceki kesinleşen dosyadaki son dönem aylık ecrimisil bedeline ÜFE oranında artış uygulamak suretiyle eldeki dosyadaki ecrimisil bedelini belirlemek olmalıdır. Kabule göre de; hükme esas alınan raporda 09.01.2007-22.10.2007 tarihleri arası için mükerrer ecrimisil hesabı yapıldığı ve bu sebeple de mükerrer tahsile karar verildiği açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı kayyım vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/1417 Esas sayılı kararı ile 516 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından ...'a kayyım olarak atandığını, bu taşınmazın davalılar tarafından kullanıldığının tespit edildiğini, davalılara 4.5.2011-7.1.2013 tarihleri arasındaki ecrimisil bedelini ödemeleri için ecrimisil ihbarnamesi tebliğ edildiğini, ancak davalıların ecrimisil bedelini ödemedikleri belirterek 22.780-TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu 35 ada 10 parsel sayılı taşınmazı 28.11.2011 tarihinde satın aldığını, davalının ise önceki paydaşlardan dava dışı...'...
Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile 1917 parsel sayılı taşınmazın ilk dönemi için belirlenen ecrimisil miktarına ÜFE artış oranının yansıtılması suretiyle sonraki dönemler için ecrimisil miktarının belirlenmesi gerekirken son dönem için belirlenen ecrimisil miktarından geriye dönük ecrimisil bedelinin belirlenmesi doğru değildir.Öte yandan, 113 ada 3 parsel, 284 ada 2, 14 parsel ,23 parsel,1829 parsel, 1834 parsel sayılı fındıklık vasfındaki taşınmazların ilgili tarım il müdürlüğünden dekara verim fiyatları sorularak, talep konusu her yıl için ayrı ayrı ecrimisil hesaplanması gerekirken sadece dava tarihi olan 2013 yılı itibariyle dekara verim fiyatları, üretim masrafları esas alınarak ecrimisil hesaplanması da doğru değildir....