Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki, hükme esas alınan ecrimisil hesabına ilişkin bilirkişi raporunun belirtilen ilkelere uygun düzenlendiği söylenemez. .../.......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaşı olduğu 542 parsel sayılı taşınmaza davalıların haklı bir neden olmaksızın müdahale ettiğini ileri sürerek, davalı ... yönünden elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, davalı ... yönünden sadece ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ... yönünden ecrimisil isteğinin reddine, davalı ... yönünden elatmanın önlenmesi isteğinin kabulü, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ...'ın temyiz itirazı yerinde değildir....

      İlk derece mahkemesince el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava konusu taşınmazın, tapuda hisseli olarak davacılar adına kayıtlı olduğu, davalının, dava konusu taşınmazı inşaat şirketinden haricen satın aldığını beyanla haksız işgal ve ecrimisil talebini kabul etmediği, mahkemece mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak gönderilen ihtar da gözetilmek sureti ile el atmanını önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin Mayıs ayına ilişkin ecrimisil talebinin atiye bırakması nedeni ile Kasım ayı ecrimisil talebinin reddedildiği anlaşılmıştır....

      Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz." hükmü, 2886 sayılı Kanun'un 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin "Ecrimisil ihbarnamesinin tebliği ve itiraz" başlıklı 86. maddesinde; ecrimisil işlemine karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili idareye dilekçeyle müracaat edilerek düzeltme talebinde bulunulabileceği; düzeltme taleplerinin, talep tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde bu amaçla oluşturulacak komisyonlarca karara bağlanacağı ve sonucun karar tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde düzenlenecek ecrimisil düzeltme ihbarnamesi ile ilgilisine tebliğ edileceği hükmü, "Ecrimisilin kesinleşmesi, vade tarihi ve tahsili" başlıklı 87. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, ecrimisilin; ecrimisil ihbarnamesinin, düzeltme talebinde bulunulmuş ise ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin, ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren...

        Tespit tarihinden ileriye doğru beş yılın geçmesiyle idarenin ecrimisil isteyemeyeceği yeni bir dönem oluşmakta ve ilk tespitin yapıldığı yıldan sonraki yıla ilişkin olarak dahi ecrimisili taktir ve tebliğ edemeyen, idarenin ilk tespitte dayalı olarak ecrimisil taktir ve tebliği etme imkanı ortadan kalkmış bulunmaktadır. Bu durumda, yasal olarak, tespit tarihi itibarıyla geriye doğru her beş yıllık sürenin geçmesiyle ile işgalin varlığına rağmen ecrimisil tarh ve tebliğ imkanı bulunmadığından, bu sürenin yol göstericiliğinde; ecrimisil istenilen dönemin sonundan itibaren beş yıl geçmiş ve fuzuli şagile tebliğ yapıldığı tarih itibarıyla, idarenin ecrimisil istenilen dönemi takip dönem için dahi ecrimisili tarh ve tebliğ etme yetkisi sona erdiğinden, daha önceki dönemin ecrimisilinin idarece taktir ve tebliği de mümkün bulunmamaktadır....

          Tespit tarihinden ileriye doğru beş yılın geçmesiyle idarenin ecrimisil isteyemeyeceği yeni bir dönem oluşmakta ve ilk tespitin yapıldığı yıldan sonraki yıla ilişkin olarak dahi ecrimisili taktir ve tebliğ edemeyen, idarenin ilk tespitte dayalı olarak ecrimisil taktir ve tebliği etme imkanı ortadan kalkmış bulunmaktadır. Bu durumda, yasal olarak, tespit tarihi itibarıyla geriye doğru her beş yıllık sürenin geçmesiyle ile işgalin varlığına rağmen ecrimisil tarh ve tebliğ imkanı bulunmadığından, bu sürenin yol göstericiliğinde; ecrimisil istenilen dönemin sonundan itibaren beş yıl geçmiş ve fuzuli şagile tebliğ yapıldığı tarih itibarıyla, idarenin ecrimisil istenilen dönemi takip dönem için dahi ecrimisili tarh ve tebliğ etme yetkisi sona erdiğinden, daha önceki dönemin ecrimisilinin idarece taktir ve tebliği de mümkün bulunmamaktadır....

            İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından sözde yapıldığı iddia edilen masrafların bedelinin doğrudan ecrimisil bedelinden düşülerek hesaplama yapılması da doğru değildir. tarafımızca, 2019,2018,2017, 2016,2015 yıllarına ilişkin ecrimisil bedeli talep edilmekte olup, bu dönemlere ilişkin yapılan ecrimisil hesaplamasından, 2020 yılında yapıldığı iddia editen dış cephe mantolama ve dış cephe boyası işlemlerine ilişkin masrafların , doğrudan ecrimisil hesaplamasında düşülmesi, hatalıdır. zira ecrimisil talep ettiği yıllarda, bu işlemler yapılmamış, mahkemece bu hususlara bir hesaplama yapılacak ise, taşınmazın, yapıldığı iddia olunan onarım,tadilat,mantolama vs....

            Meni müdahale ve ecrimisil istemine ilişkin davalarda, görev, müdahale edildiği ileri sürülen taşınmazın dava tarihindeki değeri ile ecrimisil miktarının toplamına göre belirlenmektedir. Somut olayda müdahale edildiği iddia olunan taşınmaz bölümünün bilirkişi raporu ve mahalli bilirkişi beyanı uyarınca saptanan değeri ile istenen ecrimisil miktarı toplamının, Sulh Hukuk Mahkemesinin dava tarihinde görev sınırı olan 5.490,00 TL’den fazla olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, çaplı taşınmazda meni müdahale ve ecrimisil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; davaya konu taşınmazların toplam zemin değeri olan 5.685 ,00 TL’ye göre yargılama görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; davanın meni müdahale ve ecrimisil istemini içerdiğini, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle saptanan değeri ile ecrimisil miktarının toplamına göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Meni müdahale ve ecrimisil istemine ilişkin davalarda, görev, müdahale edildiği ileri sürülen taşınmazın dava tarihindeki değeri ile ecrimisil miktarının toplamına göre belirlenmektedir....

                Meni müdahale ve ecrimisil istemine ilişkin davalarda, görev, müdahale edildiği ileri sürülen taşınmazın dava tarihindeki değeri ile ecrimisil miktarının toplamına göre belirlenmektedir. Somut olayda müdahale edildiği iddia olunan taşınmazların değeri ile bilirkişi raporuyla saptanan ecrimisil miktarı toplamı olan dava değeri 7.708,00 TL’nin, Sulh Hukuk Mahkemesinin dava tarihinde görev sınırı olan 6.330,00 TL’den fazla olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Dazkırı Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu