Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, müştereken maliki oldukları 111 ada 11 ve 113 ada 6 parsel sayılı taşınmazların davalılar tarafından işgal edildiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Kemalpaşa Asliye Hukuk ve Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; davalının el attığı yerin değeri ile ecrimisil talebinin toplam 1.801,00 TL olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; el atıldığı iddia edilen taşınmazın tamamının değeri ile istenen ecrimisil bedelinin görev sınırının üzerinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Meni müdahale ve ecrimisil istemine ilişkin davalarda, görev, müdahale edildiği ileri sürülen taşınmaz parçasının dava tarihindeki değeri ile ecrimisil miktarının toplamına göre belirlenmektedir....

      Ancak; Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde 1500-TL olarak açıkladığı tazminat ve ecrimisil talebini 20.01.2014 tarihli duruşmada 559.594,06 TL tazminat ve 5.740,49 TL ecrimisil bedeline arttırmış ise de; ıslah harcının yatırılmadığı anlaşıldığından talepten fazla ecrimisil bedeline ve harcı yatırılmayan tazminat bedeli yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16/05/2022gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; 03.07.2018 tarihinde davacı tarafça takip edilmeyen davanın HMK 150/1. maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı, davacı tarafın başvurusu üzerine davanın yenilendiği, 24.12.2019 tarihli celsede bilirkişilerce tespit edilen kamulaştırmasız el atma ve ecrimisil bedeli üzerinden eksik harcı tamamlamak üzere iki haftalık süre verildiği, duruşma tutanağının 08.01.2020'de davacı vekiline tebliğ edildiği, 23.01.2020 tarihinde ecrimisil harcının yatırıldığı, davacı vekilince el atmanın önlenmesi yönünden davanın genişletilmesi yasağı gözetilerek ecrimisil harcını yatırmakla yetindikleri beyan edildiğine göre; Usul ekonomisi de gözetilerek, ecrimisil talebi yönünden işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Mahkemece ilk kararda, davanın kısmen kabulüyle paya vaki elatmanın önlenmesine, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne (26.589,08 TL) karar verilmiş, davalı vekilince karara karşı temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Yargıtay 1....

            TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ecrimisil ihbarnamesine karşı açılan davada mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği, ecrimisil ihbarnamesinin davacı ile birlikte …, ,,, ve ,,, adlarına düzenlendiği, ancak ödeme emrinin sadece davacıya gönderildiği, ecrimisil bedelinin sadece davacıdan istenilmesinin hukuka aykırı olduğu, ecrimisil ihbarnamesinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin ve kesinleşmiş bir kamu alacağı olup olmadığının araştırılmadığı belirtilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, ecrimisil ihbarnamesine karşı dava açılmış olmasının ödemeyi durdurmayacağı, işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN CEVABI :Cevap verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

              Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. 3. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....

                Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, talep edilen ecrimisil döneminin yeni bir dönem olması nedeni ile ecrimisil hesaplaması yapılırken eski dönemin endeks oranları ile artırılması sureti ile hesaplanmayıp değişen piyasa koşullarına göre yeni bir taktir yapılması sureti ile ecrimisil bedeli belirlenmiş, önceki dönemin son dönemi için kabul edilen (ve kesinleşen) miktar uygulanmamış, kesinleşen dönemdeki miktarın esas alınmama sebebi, az yukarıda belirtilen esaslar dahilinde somut verilerle desteklenmemiştir. Oysa, az yukarıda da belirtildiği üzere Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre önceki dönem ecrimisil bedeli mahkemece belirlenmiş ise; yeni dönem ecrimisil bedelinin, kesinleşen ecrimisil bedeline ÜFE oranı uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir. Hal böyle olunca, hükme esas bilirkişi raporu hüküm kurmaya dayanak yapılacak nitelikte olmayıp, Yargıtay denetimine de elverişli değildir....

                  İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir. Somut olayda; mahkeme tarafından bozmadan önce alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazda davacının hissesine düşün ecrimisil bedeli 8.145 TL, bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunda davacının hissesine düşen ecrimisil bedeli 2.453,43TL belirlinmiştir. Bu iki raporda hesaplanan ecrimisil bedeli çelişkili olup, hüküm kurmaya elverişli değildir. Ayrıca rayiç kiralara göre ecrimisil belirlenmesi gerekirken Gelir Vergisi Kanunu'na göre ecrimisil hesaplanması doğru değildir....

                    Mahkemece az yukarıda açıklanan ilke ve usuller çerçevesinde daha önce karara bağlanan ve 2007 yılında zemin için aylık 150 TL, 1. kat için aylık 250 TL belirlenen bedele ÜFE oranında artış uygulanarak takip eden dönem ecrimisil bedelinin belirlenmesi gerekirken, Daire uygulamasına aykırı olarak rayice göre belirlenen ilk dönemden itibaren 5 yıl süre geçmediği halde, son dönem için yeniden ecrimisil bedeli belirlenip hesap yapılması hatalıdır. Mahkemece yapılması gereken iş; önceki kesinleşen dosyadaki son dönem aylık ecrimisil bedeline ÜFE oranında artış uygulamak suretiyle eldeki dosyadaki ecrimisil bedelini belirlemek olmalıdır. Kabule göre de; hükme esas alınan raporda 09.01.2007-22.10.2007 tarihleri arası için mükerrer ecrimisil hesabı yapıldığı ve bu sebeple de mükerrer tahsile karar verildiği açıktır....

                      UYAP Entegrasyonu