Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla, taşınmazların arsa niteliğinde olduğu anlaşıldığından, ecrimisil belirlenirken taşınmazların bulunduğu bölgedeki diğer arsaların, dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyorsa nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, davacı tarafa emsal kira sözleşmeleri ibraz etmesi için süre verilmesi, emsal kira sözleşmelerinin ibrazı halinde, ecrimisil bedelinin tespiti için mahallinde bilirkişi kurulu eşliğinde sadece ecrimisil yönünden keşif yapılarak, alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, varsayıma dayanarak bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

    Ancak bozma ilamında davalının taşınmazı 2003 yılından itibaren kullanıp kullanmadığının araştırılmasına işaret edildiği halde, mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmadan, 22.07.2003-16.11.2006 arası dönem için ecrimisil hesabı yapılarak sonuca gidilmiştir. Gerçekten de, taşınmaz davalı tarafından kullanılmıyor ise ecrimisilin hüküm altına alınamayacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; ecrimisil istenen dönemler bakımından davacının taşınmazı kullanıp kullanmadığının, kullanıyor ise hangi dönemler için kullandığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması, kullanım var ise, sadece o dönemler için ecrimisil hesabı yapılması aksi halde ecrimisil isteğinin reddedilmesi gerekirken, bozma gerekleri yerine getirilmeden eksik incelemeyle yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Tarafların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir....

      Tespit tarihinden ileriye doğru beş yılın geçmesiyle idarenin ecrimisil isteyemeyeceği yeni bir dönem oluşmakta ve ilk tespitin yapıldığı yıldan sonraki yıla ilişkin olarak dahi ecrimisili taktir ve tebliğ edemeyen, idarenin ilk tespitte dayalı olarak ecrimisil taktir ve tebliği etme imkanı ortadan kalkmış bulunmaktadır. Bu durumda, yasal olarak, tespit tarihi itibarıyla geriye doğru her beş yıllık sürenin geçmesiyle ile işgalin varlığına rağmen ecrimisil tarh ve tebliğ imkanı bulunmadığından, bu sürenin yol göstericiliğinde; ecrimisil istenilen dönemin sonundan itibaren beş yıl geçmiş ve fuzuli şagile tebliğ yapıldığı tarih itibarıyla, idarenin ecrimisil istenilen dönemi takip dönem için dahi ecrimisili tarh ve tebliğ etme yetkisi sona erdiğinden, daha önceki dönemin ecrimisilinin idarece taktir ve tebliği de mümkün bulunmamaktadır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.05.2017 tarihinde verilen dilekçeyle mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kabulüne dair verilen 23.12.2019 tarihli hükmün Ankara Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16....

          Oysa ki; haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil davalarında ancak dava tarihine kadar gerçekleşmiş zararın istenebileceği, dava tarihinden sonra gerçekleşmesi muhtemel zararın sonradan açılacak davanın konusunu oluşturacağı, dava tarihinden sonraki kısım için ıslahla dahi ecrimisil istenemeyeceği hususunun gözetilmesi ve usulüne uygun açılmış ecrimisil davası ve talebi olmadığı gerekçesiyle ecrimisil isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            Hal böyle olunca, ecrimisil dönemlerinde davalıların ödediği 3.520,00 TL'nin hangi taşınmazlar ve hangi dönem için ödendiğinin ayrı ayrı belirlenmesi, ondan sonra her dönem için belirlenen ecrimisil miktarından o dönemdeki ödemenin mahsup edilmesi suretiyle davacının hak ettiği her dönem için belirlenen ecrimisil miktarına dönem sonu (tahakkuk tarihi) itibariyle faiz yürütülmesi ve sonucuna göre vekalet ücreti takdiri gerekirken 6100 sayılı HMK. nun 297/2. maddesine aykırı olarak infazda tereddüt yaratacak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenle yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı idare, maliki olduğu 27774 ada 5 ve 6 sayılı, 27775 ada 1, 2, 3 ve 4 sayılı, 27776 ada 1, 2, ve 3 sayılı parsellerin 20.2.2013 tarihine kadar davalı kooperatifin işgalinde olup geçmiş dönemlere ilişkin açılan ecrimisil davalarının devam ettiğini ileri sürerek 2012 yılından 20.2.2013 tarihine kadar olan dönem için toplam 130.175,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                İdare Mahkemesi Başkanlığının 2022/1647 Esas sayılı dosyasından ecrimisil ihbarnamesi ve ecrimisil ihbarnamesine yapılan itirazın reddine ilişkin düzenlenen ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açılmış olup davanın derdest olduğunu, işbu davanın neticesinin beklenmesini talep ettiklerini, davacı tarafından ihbarnameye konu ecrimisil bedelinin 54 parsel maliki tarafından zaten ödendiği, davacı Hava Maçoro'dan ödenmiş olan ecrimisil bedelinin istenildiği, bu nedenle mükerrerlik olduğu belirtilse de ecrimisil ihbarnamesine konu 1.770,00 m2 yüzölçümlü DHTA alanının 885,00 m2'lik kısmının T1 tarafından, geriye kalan 885,00 m2'lik kısmının 54 parsel malikleri tarafından kullanıldığı anlaşılmış olup, 54 parsel malikleri olan Ali Nadir Safyurtlu, Leyla Aru ve Belkız Hazera adına 295,00 m2 üzerinden ayrı ayrı ecrimisil ihbarnamesi düzenlendiğini, Leyla Aru tarafından İstanbul 7....

                nin her dönem sonundan itibaren yasal faizi ile birlikte, 30/04/2018- 30/11/2018 tarihleri arasında ecrimisil bedeli olarak 1.204,28 TL nin her dönem sonundan itibaren yasal faizi ile birlikte, 102 ada 103 parsel için; 30/04/2016- 30/04/2017 tarihleri arasında ecrimisil bedeli olarak 727,74 TL nin her dönem sonundan itibaren yasal faizi ile birlikte, 30/04/2017- 30/04/2018 tarihleri arasında ecrimisil bedeli olarak 1.188,81TL nin her dönem sonundan itibaren yasal faizi ile birlikte, 30/04/2018- 30/11/2018 tarihleri arasında ecrimisil bedeli olarak 1.009,96 TL nin her dönem sonundan itibaren yasal faizi ile birlikte, 102 ada 104 parsel için; 30/04/2016- 30/04/2017 tarihleri arasında ecrimisil bedeli olarak 1.347,19 TL nin her dönem sonundan itibaren yasal faizi ile birlikte, 30/04/2017- 30/04/2018 tarihleri arasında ecrimisil bedeli olarak 2.271,09 TL nin her dönem sonundan itibaren yasal faizi ile birlikte, 30/04/2018- 30/11/2018 tarihleri arasında ecrimisil bedeli olarak 1.869,64...

                söz konusu tutanağın düzenlendiği tarihten sonraki bir tarih olan 01.06.2016-31.12.2016 arasında dönem için belirlendiği, diğer yandan dava konusu olan ecrimisil ihbarnamesinden önce bir kısmı aynı dönemler için ecrimisil ihbarnamesi düzenlendiği, alacağın süresinde ödenmemesi üzerine de ödeme emri düzenlendikten sonra somut bir tespit ve gerekçe olmaksızın mükerrer olarak ecrimisil ihbarnamesinin düzenlendiğinin anlaşıldığı; ecrimisil ihbarnamesinden önceki dönem için taşınmazın hangi tarihler arasında ne kadar süredir, ne şekilde kullanıldığına ilişkin bir tespit ve bu tespite istinaden bedel takdiri yapılmaksızın ve mükerrer şekilde hukuka aykırı olarak düzenlenen ecrimisil ihbarnamesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu