Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Burada davalının borcu sebepsiz iktisaptan değil kira sözleşmesinin feshedilebilir olmasından kaynaklanmaktadır. Davalı Belediyenin sorumluluğu aldığı kira bedelini geçmemek üzere kiracı davacının ödediği ecrimisil parası ile sınırlıdır. Öte yandan davacının talep edilen ecrimisile ilişkin ödeme belgesi dosya içerisinde bulunmamaktadır. Davacının hazineye yaptığı ecrimisil ödemesine ilişkin ödeme belgesi de araştırılıp sonucuna göre davanın esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. -KARAR- Davacılar vekili, müvekkillerinin maliki bulunduğu 25163 ada 6 parsel sayılı taşınmazlara davalıların gecekondu yapmak suretiyle müdahale ettiklerini, davalılar aleyhine elatmasının önlenmesi ve gecekonduların yıkımına karar verilmesi için ... .Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/460 Esası üzerinden dava açıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden geriye doğru beş yıl için ecrimisil bedelinin tespiti ile 5.000,00 TL. ecrimisil bedelinin davalı ...'dan, 5.000,00 TL. ecrimisil bedelinin davalı ... , 5.000,00 TL. ecrimisil bedelinin davalı ...'dan, 5.000,00 TL. ecrimisil bedelinin davalı ...'...

      Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Tapu kayıtları incelendiğinde görülmektedir ki, ecrimisil hesabına konu edilen 28 parsel sayılı taşınmazda taraflar 06.05.2011 tarihine kadar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....

        İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir....

          Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa, maddi zarar yoksa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....

            Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen inceleme konusu karar, ecrimisil borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 18.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Ancak ecrimisil, kötü niyetli şagilin ödemekle sorumlu bulunduğu tazminattır. Bu nedenle ecrimisil davaları haksız fiil benzeri davalar olup, TMK'nun 995.maddesinde ve 08.03.1950 gün ve 22/4 sayılı YİB kararında da kabul edildiği gibi, başkasına ait şeyi haksız olarak kullanmış olan ve bu kullanımı iyi niyete dayanmayan kimse o şeyi elinde tutmuş olmasından doğan zararları tazmin ile yükümlüdür....

                Bölge Müdürlüğü'ne elektrik borcu olmadığının tespiti ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Asıl davada davalı ... AŞ vekili, dava dışı ... Elektronik AŞ'nin hukuka aykırı bir şekilde fabrikayı işgal etmesi nedeni ile müvekkili şirketin fabrikayı kullanamadığını, işletemediğini, müvekkili şirketin yıllarca tahliye kararını beklediğini ve nihayet icra dairesi marifetiyle ... AŞ'yi tahliye ederek fabrikasına kavuştuğunu, taşınmazı teslim aldığı tarihte fabrikayı işgal eden ... Elektronik San. Tic. A.Ş.'nin hem elektrik hem de su kullanılır durumda olduğunu, müvekkilinin tüketmediği su ve elektrik borcundan sorumlu tutulmasının hiçbir suretle hakkaniyete ve hukuka uygun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davalı ... ......

                  kabulü ile sanık hakkında beraat kararı verilmesi karşısında; 1- Sanık ile katılan arasındaki mevcut vekalet akdi çerçevesinde sanık tarafından takibi yapılan davalara ilişkin vekalet ücret sözleşmesi ile doğmuş ücretlerin ödenip-ödenmediği hususlarının araştırılması, 2- Sanığın savunması doğrultusunda; katılanın ekonomik sıkıntı içinde yada sanığın müvekkili katılana borç verebilecek maddi yeterlilikte olup-olmadığının tespitine yönelik tarafların sosyal ekonomik durumlarının araştırılması ile hayatın olağan akışı içerisinde mevcut durumun karar yerinde değerlendirilmesi, 3- Denetime imkan verecek şekilde, iddia ve savunmanın doğruluğu bakımından dava konusu belgedeki katılanın imzası ile borcu ihtiva eden el yazılarının aynı anda mı, yoksa farklı tarihlerde mi yazıldığı hususunun belirlenebilmesi için belirtilen yazıların aidiyeti ve mümkün olduğu takdirde mürekkep yaşının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinin gözetilmemesi, 4- Toplanan tüm delillerin sonucuna...

                    Somut olay bakımından hükmedilecek tazminatın kötü niyet tazminatı olduğu düşünülmemesi hatalıdır. 3-Mahkemece isabetli bir şekilde icra dosyasına dayanak yapılan senet ile ilgili olarak davacının davalılara borcu olmadığının tespitine ve hüküm altına alınan % 20 kötü niyet taminatından isabetli bir şekilde davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına rağmen birden fazla davalı olduğu halde hükmedilen vekalet ücretinden, bakiye karar harcı, davacının yatırdığı harçlar ve diğer yargılama giderlerinin hangi davalının yada her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu açıklanmadan infazda tereddüde yol açacak şekilde “…davalıdan..” denilerek hüküm kurulmasının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesine aykırı olup, infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438...

                      UYAP Entegrasyonu