"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kira alacağından kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada mülkiyet hakkına dayalı olarak ecrimisil alacağının istendiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, işin esasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir. Tarafların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KİRA ALACAĞI (ECRİMİSİL) Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kira alacağından kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada mülkiyet hakkına dayalı olarak ecrimisil alacağının istendiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, işin esasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir....
Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin davacıya hitaben keşide ettiği ihtarnamelerle ecrimisil alacağını istediği, genel kurul kararı ile yönetim kuruluna ecrimisil davası açma yetkisi verildiği, davacı aleyhine ecrimisil davası açılmadan ve hüküm tesis edilmeden ecrimisil alacağının kesin alacak haline dönüşmeyeceği, bu alacağın ise sanki aidat alacağıymış gibi davacıdan istenemeyeceği, bu nedenle de davacıya hitaben keşide edilen ihtarların usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı temsilcisi temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/324 Esas sayılı davada davacı vekili tarafından, 22.01.2010 tarihinde verilen dilekçe ile el atmanın önlenmesi ve ecrimisil, 13.04.2011 tarihinde verilen dilekçe ile ecrimisil, birleşen Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/689 Esas sayılı davada davacı vekili tarafından 02.09.2010 tarihli dilekçe ile alacak talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davada el atmanın önlenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin reddine, birleşen Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/324 Esas sayılı ecrimisil davasının reddine, birleşen Küçükçekmece 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil davasının kısmen kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 04.06.2018 tarihli ve 2018/6281 Esas, 2018/13607 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi ve ecrimisilin tahsili istemine ilişkindir. Dava belirsiz alacak davası olup davacı dava dilekçesinde 5.000,00 TL olan ecrimisil talebini 22.122,00 TL'e arttırmıştır....
Sulh Hukuk Mahkemesince, "Taraflar arasında kira sözleşmesinin sona erdiği, bu durumda uyuşmazlığın, ecrimisil alacağından kaynaklandığı" gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, "Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/1-a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir....
İstenen ecrimisil toplamı görev sınırının üzerinde ise de, davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığından görev, toplam alacak üzerinden değil, her bir davacının hissesine isabet eden miktara göre belirleneceğinden, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25. ve 26.) maddeleri gereğince Fatsa Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi heyetinin bozma sonrasındaki dosyaya sunmuş olduğu rapor ve ek raporlar incelendiğinde altışar aylık dönemlerde ödemeler yapılması gerektiği ve bu dönemlere ilişkin ödemeler düşüldüğünde 09.05.2001 tarihinden 10.11.2004 tarihine kadar toplam 1.056.361,92 TL ecrimisil alacağının tespit edildiği belirtilerek 09.05.2001 tarihinde ödenmesi gereken ecrimisil bedeli 114.028,52 TL, 09.11.2001 tarihinde ödenmesi gereken ecrimisil bedeli 86.026,49 TL, 09.05.2002 tarihinde ödenmesi gereken ecrimisil bedeli 144.451,60 TL, 11.11.2002 tarihinde ödenmesi gereken ecrimisil bedeli 144.451,60 TL, 09.05.2003 tarihinde ödenmesi gereken ecrimisil bedeli 170.423,36 TL, 10.11.2003 tarihinde ödenmesi gereken ecrimisil bedeli 170.423,36 TL, 07.05.2004 tarihinde ödenmesi gereken ecrimisil bedeli 203.105,17 TL, 10.11.2004 tarihinde ödenmesi gereken ecrimisil bedeli 23.451,82 TL olmak...
Mal Müdürlüğünün kira sözleşmesine konu yerin hazineye ait olduğundan bahisle müvekkilinden ecrimisil talep ettiğini, aynı yerle ilgili olarak müvekkilinin hem belediyeye kira ödediğini hem de Mal Müdürlüğü'ne ecrimisil ödemek zorunda kaldığını, davalı belediyenin kendisine ait olmayan bir yerden kira almak suretiyle sebepsiz zenginleştiğini belirterek; kira sözleşmesi gereğince davalıya ödenen toplam 7.232,51 TL'nin davalıdan istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı de'finde bulunmuştur.Mahkemece; davacı tarafın Mal Müdürlüğü'ne ecrimisil ödemesi yapmadığı, henüz malvarlığında bir eksilme olmadığı için geri alma hakkının doğmadığı diğer taraftan tahakkuk ettirilen ecrimisil bedellerinin davacıdan alınacağı kabul edilse bile geri alma hakkının 1 yıllık süre içinde kullanılmadığı için davanın zamanaşımı nedeni ile de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, sebepsiz...
Arsa niteliğindeki taşınmazın getirebileceği ecrimisil miktarı hesaplanırken, dava konusu taşınmazın el atmadan önce ne şekilde kullanıldığı, ayrıca civar taşınmazların ecrimisil istenilen dönemdeki kullanma biçimleri araştırılarak, bu kullanma şekillerine uygun kira sözleşmelerinin taraflardan ibrazı istenmeli, ayrıca bilirkişilerin re'sen bulacakları emsaller de dikkate alınmak suretiyle, taşınmazın ilk dönem getirebileceği ecrimisil miktarı bulunduktan sonra, takip eden dönemler için, ÜFE'deki artış oranları dikkate alınmak suretiyle alacak miktarı hesaplanmalıdır. Mahkemece bu hususlara dikkat edilmeden hukuki olmayan değerlendirme biçimi ile davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....