Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; talebin kabulü ile 39.900,00 TL'nin tahsiline karar verilmiş, anılan karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarara dayalı ... göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının yaya konumunda iken motosikletin çarpması sonucu gerçekleşen kazada yaralandığını ve malul kaldığını, motosikletin trafik sigortasının bulunmaması nedeni ile davalı ......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1329 KARAR NO : 2021/396 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 14. İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2019/547 ESAS- 2020/152 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine İstanbul Anadolu 24....
İTİRAZ A. İtiraz Yoluna Başvuranlar Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur. B. İtiraz Sebepleri Davalı vekili itiraz dilekçesinde; başvurunun dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davaya konu kazaya karışan aracın türünün belirsiz olduğunu, bu hususta tespit yapılmadan davalı ......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2020/1034 KARAR NO: 2023/2 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 30/01/2020 NUMARASI: 2016/635 Esas - 2020/78 Karar DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/01/2023 Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul ... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emri müvekkiline ulaşmadığından yasal süresi içinde takibe ve ödeme emrine itiraz edemediğini, müvekkili şirketin internet üzerinden ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların iş makinesi satımı için anlaşıkları, davacının davalının banka hesabına toplam 39.000,00 TL gönderdiği, yapılan icra takibine karşı davalının paranın davacı şirket yetkilisine elden ödendiğinden bahisle itiraz ettiği, ödemeye ilişkin 17/01/2018 tarihli tutanaktaki imzanın davacı tarafından inkar edildiği, evrak aslının savcılık dosyasında bulunmadığı, davalı tarafından kesin süre içinde dosyaya ibraz edilemediği, borcun ödendiğini davalının ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin devlet memuru olduğunu, ticaretle ilgisinin bulunmadığını, arkadaşı müteveffa ...'in ricası üzerine bir defaya mahsus banka hesabını kullandırdığını, müvekkilinin hesabına gönderilen paranın tekrar ...'...
Davacı yapılan bu ödemenin şirket hesabına kendisi tarafından yapılan ödeme olduğu sonucunu iddia etmiş olup dava dışı şirket hesabı incelendiğinde 25.05.2017 tarihi saat 9:53 te "T1 tesl" açıklaması ile şirket hesabına para yatırıldığı, dekont üzerinde isim ve imzanın bulunmadığı, yatırılan paranın banka gişesinden kim tarafından yatırıldığının belli olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Somut olayda ispat külfeti davacıda olup davacı Türkiye İş Bankası Nevşehir Şubesinden çekilen 0015795 numaralı kredinin 26.05.2017 tarihinde kendisi tarafından yatırıldığını ispat külfeti altındadır. Dosyada davacının şirket hesabına para yatırdığı davacı tarafça ispatlanmadığı gibi şirket hesabına yatırılan bu paranın davacının şirkete olan borcunun karşılığı olmadığı da ispatlanmış değildir....
Kredi tutarı davacının hesabına aktarıldıktan sonra satıcı hesabına havale edilmiştir. Davacı tarafından daha sonra bankaya verilen ödeme talimatındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası üzerine mahkemece bu hususta araştırma yapılmamış ise de davacının taşınmazın üçüncü kişiye satıldığını öğreninceye kadar satıcı hesabına aktarılan kredi tutarının banka geri ödemelerini düzenli olarak yaptığı, bu tarihe kadar havale tutarının satıcı hesabına havale edilmesine itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu durum ödemenin davacının izni yapıldığını göstermektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı bankanın davacıya kullandırdığı kredinin bağlı kredi niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, değinilen bu yönler gözetilerek davalı banka hakkındaki davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıların bankaya olan borçları nedeni ile ipotek konulan 26 nolu dairenin icra yoluyla satılacağını , bu nedenle ucuza gitmemesi için kendisine satmayı teklif ettiklerini , bu teklifi kabul edip satın almak üzere davalı ... hesabına 65.000 YTL.nı yatırdığını, elden de 15.000 YTL. ödediğini, akabinde ipoteğin kaldırıldığını ancak tapu devrinin verilmediği gibi, ödediği bedelin de iade edilmediğini, yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, 65.000 YTL. üzerinden itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2009/1838 E. sayılı dosyası ile davacı aleyhinde takibe girişildiğini, bu dosya üzerinden davalı ...’a müzekkere yazılarak 24.563 TL’nin davacının (takip borçlusu) hesapları üzerine bloke konularak bedelin dosyaya gönderilmesi için müzekkere yazıldığı, anılan bedelin davalı ... (takip alacaklısı vekili) hesabına davalı bankaca gönderildiğini belirterek; davalı bankanın parayı İcra Müdürlüğüne göndermesi gerekirken, diğer davalının şahsi hesabına göndermesi nedeniyle, davalı ...’nin ise bankaca şahsi hesabına gönderilen parayı aldıktan sonra hukuka aykırı şekilde ihtiyati haciz ve icra talebinden feragat ederek davaya itiraz etme yolunu kapatarak birlikte kusurlu olduklarından 24.563 TL’nin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istenilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/02/2014 tarih ve 2010/830-2014/285 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirketçe dava dışı borçlu ....adına kesilen dava konusu fatura tutarının şirket hesabına aktarılması gerekirken o tarihte şirket müdürü olan davalının şahsi hesabına yatırıldığını alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile takibin devamına, % 40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirketin muhasebesinin ...'...