Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün posta çeki hesabına toplam 14.150 TL yatırdığını, davalı taraf davacıya borç para verdiğini, bu paraların iadesi olarak kendine iade edildiğini beyan etmiş ise de, davalının daha önce davacıya borç para verdiğine ilişkin herhangi bir makbuz ve belge sunulmadığından, davalı tarafın savunmalarına itibar edilmediği gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, PTT makbuzu ile davalıya borç verdiğini, ancak ödenmediğini, yaptığı icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek bu davayı açmıştır. Davalı taraf karz akdini kabul etmemiştir. Davacının, PTT makbuzu ile davalılardan ... hesabına 14.150 TL ödeme yaptığı dosya içeriği ile sabit olduğu gibi bu husus taraflarında kabulündedir. Uyuşmazlık, gönderilen havale ile davalılara borç verildiği mi yoksa mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla mı yapıldığı hakkındadır. Kural olarak TMK'nın 6.maddesi ve HMK'nın 200....

    in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdindeki hesaplarından bilgisi ve talimatı olmadan dava dışı 3.kişi hesabına havale yapıldığını, yapılan işlemin usulsüz olduğunu, 20.000 USD alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, müvekkili bankanın kusurunun bulunmadığını, faks talimatı ile davacının çalışanı...hesabına havale yapıldığını, daha önce de bu şekilde işlemlerin yapıldığını davacının çalışanı ile arasında ihtilaf çıktığı için bankayı sorumlu tutmak istediğini belirterek davanın reddini istemiştir....

      Dosya arasında bulunan ve taraflarca itiraz edilmeyen alacaklının banka hesabının incelenmesinde, borçlu Kurum tarafından, alacaklının hesabına Ağustos-2012 tarihinde 17.184,89 TL yatırıldığı görülmüştür. Alacaklı vekili, 18.10.2012 havale tarihli dilekçesinde, borçlu Kurum tarafından alacaklının hesabına 15.802,48 TL yatırıldığını ancak, dava tarihi ile hükmedilen maaş farkı alacağının ayrı bir kalem olarak gösterilmemesi nedeniyle ödenen miktarın neye istinaden ödendiğinin anlaşılamadığını savunmuştur. Borçlu SGK ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü 21.12.2012 tarihli karşılık yazısında, alacaklıya yapılan 15.802,48 TL'lik ödemenin basamak intibakı nedeniyle Kurumun idari olarak çözüm oluşturması sonucu kişinin aylık başlangıç tarihi olan 01.10.2007 tarihinden 01.08.2012 tarihine kadarki maaş farkı ödemesi olduğu açıklanmıştır. Yapılan ödeme tarafların kabulünde olup alacaklı tarafça ödemenin başka bir nedenle yapıldığı da ispatlanamamıştır....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1706 KARAR NO : 2023/1478 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İZMİR 21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İzmir 21.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04/08/2023 Tarih ve 2023/306 E.. sayılı ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı 01.10.2011 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 18.12.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2015 yılı kira alacağı 22.000,00 Euro’nun faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 13.01.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kiracının takibe itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Mahkemece verilen ilk kararında, borçlunun kendisine tebliğ edilen örnek 13 ödeme emri üzerine borca ve imzaya itiraz etmediği gibi 30 günlük ödeme süresi içerisinde de takip borcunu ödemediği anlaşıldığından davanın kabulüne ve tahliyeye karar verilmiştir....

          İİK 269/2 maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62 madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak ret etmez ise akdi kabul etmiş sayılır. İcra İflas Kanununun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise, itiraz sebeplerini açıkça bildirmek ve ödeme konusundaki itirazını noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur. Somut olayda; davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesinde; kira ilişkisine, kira sözleşmesindeki imzasına, kiracılık sıfatına ve kira miktarına itiraz etmemiş, borca itiraz etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, hacizli taşınmazın satıldığı ve ihalenin kesinleştiği, düzenlenen sıra cetveline itiraz edilmesi üzerine satış bedelinin alacaklılara ödenmediği ve icra müdürlüğünce bankaya yatırılarak nemalandırıldığı anlaşılmıştır. İİK.nun 140 vd. maddelerinde sıra cetveline itiraz edilmesi halinde icra müdürlüğünce alacaklılara ödenmeyen paranın nemalandırılacağına ilişkin bir düzenleme yoktur....

            İcra Müdürlüğü 2020/9428 Esas sayılı icra dosyası ile alacağın tahsili için icra takibi başlatılmış ve davalıya ödeme emrinin tebliğ edilmiş olduğunu, davalının yasal süresi içinde kötü niyetli olarak takip talebindeki borca ve ferilerine itiraz etmiş olduğunu, davalının itirazının hukuki mesnetten yoksun bir itiraz olduğunu, Müvekkilinin davalının oğlunun emlakçı olması nedeni ile 2+1 daireyle Hazal emlaktan T4 T.C.NO: ile anlaşmış, 09.09.2020 tarihinde 15.000,00- TL kaparo davalı adına Yapı ve Kredi Bankası A.Ş....

              Davalı kiracı icra takibine itirazında kira ilişkisine karşı çıkmaksızın borcu olmadığı yönünde icra takibine itiraz etmiş, kira ilişkisine açıkça karşı çıkmamıştır. Borca itirazda bulunan davalı tarafça borcun ödendiği ya da ödenmesini gerektirir bir durum bulunmadığı yazılı delillerle ispatlanmak zorundadır. Tüm dosya kapsamı, kararın dayandığı gerekçe, taraflarca sunulan deliller, bilirkişi raporu, davacı tarafın isticvap beyanları birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında geçerli aylık 600,00 TL bedelli yazılı kira sözleşmesi uyarınca davalı tarafından icra takibine konu edilen kira alacaklarının, banka hesabına yapılan ödemeler ve çek ile ödendiğinin anlaşıldığı, temerrüt ve tahliye koşullarının eldeki dosya yönünden oluşmadığı göz önünde bulundurularak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır....

              İcra Dairesinin 2019/422 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlulara ayrı ayrı 25/01/2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, takibe 01/02/2019 tarihinde itiraz ettiklerini, dosya borcunun ödenmediğini ifade ederek itirazın kaldırılmasını, takibin devamına ve taşınmazdan temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu