Davalı ..., davanın haksız fiil nedeniyle açılacak tazminat davaları için öngörülen zamanaşımı süresinde açılmadığını, bu nedenle davacının talebinin zaman aşımına uğradığını, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu tarafından verilen disiplin cezasının tüm yargısal denetimden geçerek kesinlik kazandığını, bu açıdan verilen bu kararda usulsüzlük bulunmadığını, müvekkilinin görevini icra ederken hukuka uygun ve tarafsız şekilde hareket ettiğini, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu üyelerinin görevleri sebebiyle hukuki sorumlulukları olmadığını ancak kişisel kusurlarından sorumlu olduklarını, ancak davacı tarafından müvekkili için özel bir kusur isnadı bulunmadığını, davacının söz konusu disiplin cezası nedeniyle herhangi bir zarara uğramadığını belirterek, davanın öncelikle zamanaşımı ve husumet yokluğu nedeniyle usulden ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur....
Ağır Ceza Mahkemesinin 17.08.2010 tarih, 2010/818 sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, davacının anılan tarihe kadar ( 26.02.2010-09.02.2011 tarihleri arasında) cezaevinde kaldığı 357 günlük fazla süre nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de; disiplin cezası ve infaza ilişkin hukuka aykırılıkların CMK'nın 141 ve devamı maddelerinde tahdidi olarak sayılmış bulunan koruma tedbirlerinden olmadığı anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davanın fazladan yatılan sürenin hükümlünün cezasının infazına ilişkin olması, tazminat talep edilemeyeceği nedeniyle reddine ilişkin hükme yönelik davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 04.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
sayılı kararının meslekten çıkarma kararının esasına girilerek hukuka aykırılığı ortaya konulmuş bir karar olmayıp, söz konusu disiplin cezasının tebliğine ilişkin usuli bir karar olması ve bu kararın yeniden işlem tesisine engel teşkil etmemesi, kaldı ki iptal edilen her işlemin doğrudan tazminat ödenmesi sonucunu doğurmayacağı, bu noktada idarenin ağır hizmet kusuru aranması gerektiği hususları göz önüne alındığında, idarenin maddi ve manevi tazminat borcunu doğuran herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varıldığından, davacının maddi ve manevi tazminat istemi yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge Mahkemesi ......
manevi tazminat isteminde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
yoluyla giderilebilecek bir zararının oluşmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, manevi tazminat isteminin reddine hükmedilmiştir....
işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi kayıplarının yasal faizi ile birlikte tazmini istemine ilişkin kısmı ile manevi tazminat isteminin 10.000,00-TL'lik kısmı yönünden kaldırılmasına, davacının Devlet memurluğundan çıkarılmasına ilişkin Ordu Büyükşehir Belediyesi Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı işleminin iptaline, maddi tazminat istemi yönünden davanın kabulü ile davacının yoksun kaldığı maddi kayıplarının her bir ödemenin yapılması gereken tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın davanın açıldığı 25/05/2018 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemi yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....
K:… sayılı kararın; davacı tarafından, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının; davalı idare tarafından, manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava Konusu İstem : Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun …. günlü, …. sayılı kararı ile Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6 ve 8/7 maddeleri uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılan davacı, anılan cezanın …. İdare Mahkemesinin … günlü, E:.., K:… sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine, söz konusu ceza nedeniyle uğradığı zararlara karşılık 50.000,00-TL manevi tazminatın en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. …....
İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacıya verilen "memuriyet görevine son verme" cezası iptal edilmişse de kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının hukuka uygun bulunduğu, davalı idare tarafından verilen disiplin cezasının hukuka uygunluğu kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olduğundan idarenin verdiği disiplin cezalarının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle manevi tazminata dayanak olamayacağı, davacının Borsa Yöneticileri hakkında mahkeme kararını yerine getirmeyerek görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla yapılan suç duyurusu neticesinde İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın … sayılı dosyası üzerinden kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, davacının iddialarının mesnetsiz olduğunun ortaya çıkması nedeniyle hakkında disiplin soruşturması açılarak savunmasının alındığı, davacının anılan eylemleri kapsamında hakkında tesis edilen memuriyetten çıkarılma disiplin cezasının hukuka uygun olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan tıbbi raporların tek taraflı olarak...
İş Mahkemesi tarafından davacı hakkında sendikaca oluşturulan idari işlemin iptaline karar verildiğini belirterek manevi tazminat istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, sendikanın tüzel kişiliğe haiz olduğunu, elem ve ızdırap hali içine girecek şekilde eylem ve davranışlarda bulunmasının mümkün olmadığını, davacının manevi bütünlüğü ve kişilik haklarının zarar görmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı hakkında uygulanan idari işlem ve disiplin cezasının Sendika Anatüzüğü hükümlerine uygun olmadığının belirlendiğini ve davacı hakkında hukuka aykırı saldırı yapıldığı, kusurlu davranıldığı, bu saldırı sonucu zarar gördüğü,hukuka aykırı saldırı ile zarar arasında illiyet bağı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir....
Manevi tazminat ise; kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlamaktadır....