Maddi ve manevi tazminat istemine gelince; davacının hukuka aykırı bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte kendisine ödenmesi, Manevi tazminat isteminin ise, manevi tazminat verilmesini gerektiren şartların oluşmaması nedeniyle reddi gerekmektedir....
Dava Konusu Manevi Tazminat İsteminin İncelenmesi: İdari işlemlere ilişkin olarak verilen her iptal kararı manevi tazminat verilmesi sonucunu doğurmamaktadır. Manevi tazminat, mal varlığında meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı olmayıp, manevi tatmin aracı olduğundan, hükmedilebilmesi için kişinin idarenin hukuka aykırı bir işlem veya eylemi sonucunda ağır bir elem ve üzüntünün duyulmuş olması veya şeref ve haysiyetinin rencide edilmiş bulunması gerekmektedir. Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür. Manevi tazminat, kişinin, hizmetin kusurlu yürütülmesinden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönmesi, duygusal olarak tatmin edilmesi, idarenin de bir daha böyle bir olay yaşanmaması için gerekli tedbirleri alması amacını güder....
DAVA : Disiplin Yaptırım Kararının İptali - Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 22/09/2022 KARAR TARİHİ : 29/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/05/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Disiplin Yaptırım Kararının İptali - Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı 22/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ...-... ... tarafından verilen ve 24/08/2022 tarihinde müvekkiline tebliğ olunan 22/08/2022 tarih ve ...sayılı kararı ile müvekkili hakkında ......
yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat isteminin reddine hükmedilmiştir....
suretiyle davacıyı manevi zarara uğratan davalı idarenin, davacının manevi zararlarına karşılık olarak 1.000,00 –TL manevi tazminatı davacıya ödemesinin hukuken makul ve kabul edilebilir olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 1.000,00 –TL manevi tazminat tutarının ......
olan davacı hakkındaki disiplin cezasının 477 sayılı Kanun uyarınca askeri gereklere, askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edildiği, olayın asker kişiyi ilgilendirmesi, askeri hizmete ilişkin bulunması ve verilip infaz edilen cezanın disiplin cezası niteliğinde olması karşısında, buna ilişkin hukuka aykırılıkların ve tazminat taleplerinin askeri idari yargı yeri olan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görev alanında kaldığı ve bu mahkemeler önünde tazminat isteminde bulunulabileceği anlaşıldığından verilen görevsizlik kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: "3 ay süreyle meslekten geçici alıkonma" cezasının değiştirilerek "oda bölgesinden sürekli olarak meslekten alıkonma" cezası şeklinde onaylanmasına ilişkin Türk Diş Hekimleri Birliği Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile dayanağı olan Türk Diş Hekimleri Birliği Disiplin Yönetmeliği'nin 12/A maddesinin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Sekizinci Dairesinin 12/09/2013 tarih ve E:2010/5209, K:2013/6166 sayılı "disiplin cezasının iptali" yönünde verilen kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10/11/2016 tarih ve E:2014/140, K:2016/2905 sayılı kararıyla onanması üzerine, uğranıldığı ileri sürülen 352.000,00-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazminata dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte hükmedilmesi istenilmiştir....
İnceleme konusu karar, davacı hakkında davalı Sendika Genel Merkezi tarafından verilen disiplin cezasının iptali nedeniyle, manevi tazminat istemine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 9. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesinin 17.12.2009 tarih, 2007/205 Esas sayılı kararı ile mahkumiyet hükmü kurularak hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verildiği ve kararının 04.02.2010 tarihinde kesinleştiği ve davacının 27.12.2010 tarihinde açtığı tazminat davasının süresinde olduğu anlaşıldığınından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş, davacının tazminat talebinin esasını oluşturan, hakkındaki mahkumiyet hükmü nedeniyle aldığı disiplin cezası nedeniyle emekli olmak zorunda kaldığı, bir yıl süre ile müsabakalardan men cezası nedeniyle maddi kabının oluştuğu ve manevi zarara uğradığı sebeplerinin ise, hakkındaki disiplin cezasının 23.03.2006 tarihinde verildiği ancak mahkumiyet hükmünün ise 08.11.2006 tarihinde verilmiş olması karşısında, davacı hakkındaki disiplin cezasının mahkumiyet hükmüne dayanmadığı anlaşıldığından uğranılan bir zarar bahsedilemeyeceğinden yerel mahkemenin kabulünden bir isabetsizlik görülmemiştir....
Asliye Ceza Mahkemesine açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda 2013/440 Esas ve 2014/546 sayılı kararı ile beraat ettiğini, suçsuz olduğu halde 12 günlük hücre ve 1 aylık disiplin cezası ile cezalandırıldığını, bu sebeple denetimli serbestlik tedbirinden de faydalanmadığını, tahliye tarihinden 1 yıl 2 ay sonra tahliye olduğu için maddi ve manevi zarara uğradığından, davacı lehine haksız tutukluluk sebebiyle 20.000,00 TL manevi tazminat ve 13.000,00 TL maddi tazminat talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, disiplin cezası ve infaz hukukuna ilişkin aykırılıkların CMK 141.ve devamı maddelerinde tahdidi olarak sayılmış bulunan koruma tedbirlerinden olmadığı gibi ceza yargılamasında beraat edilmesinin disiplin hukuku açısından disiplin cezası verilmesine de engel teşkil etmediğinden, hukuki dayanaktan yoksun olan talebin reddine hükmedildiği anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak...