DAVALI CEVABININ ÖZETİ: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, söz konusu taşınmazların kooperatif ile satın alındığını, davada yapının meydana gelmesinde en önemli kurumun atlandığını, kooperatifler kanunu gereğince de görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafların ihtiyati hacze ilişkin bir beyanda bulunmamasına rağmen mahkemenin ihtiyati haciz kararı verdiğini, ara kararda geçen yaklaşık ispat koşulunun gerçeği yansıtmadığını, davacının talebin belirli olmasına rağmen belirsiz alacak davasına konu edilmesi nedeniyle hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğininden bahisle ihtiyati hacze itirazları konusunda mahkemece kabul kararı verilerek teminatsız ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, davacı yanın haksız adli yardım isteminin kaldırılmasına, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : tüm dosya kapsamı....
Birleşen davada, davacı vekili; asıl davaya konu depremde hasar gören 11 nolu konut nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 37.000,00 TL. tazminatın deprem tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Asıl ve birleşen davada, davalı vekili; TTK'nun 1268. ve ZDS Genel Şartları'nın C.7. maddesi gereği, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacıya ait konutun poliçe tanziminden önce gerçekleşen 23.10.2011 tarihindeki depremde hasar gördüğünü ve doğru beyan yükümlülüğünün ihlali nedeniyle cayma haklarının bulunduğunu belirterek davaların reddini savunmuştur....
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; müvekkiline ait işyerinin zorunlu deprem sigortası yapılırken davalılar tarafından birinci derece deprem bölgesi kabul edilerek yüksek maliyetle prim hesaplandığını, .... yazısında ve jeolojik zemin etütü raporunda bölgenin ikinci derece deprem bölgesi olduğunun belirtildiğini, bu nedenle ortaya çelişkili bir durumun çıktığını, bu yüzden yüksek miktarda prim ödediklerini belirterek işyerinin hangi deprem bölgesinde kaldığı hususundaki çelişkinin giderilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili; davacının hukuki yararı bulunmadığını, deprem bölge tespitinin müvekkilleri tarafından yapılmadığını,....na göre belirleme yaptıklarını, bu haritanın güncellenmesinde ....'...
AŞ tarafından davalı DASK hesabına zorunlu deprem sigortası ile sigortalandığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili; sigortalı evinin 22.09.2011 tarihinde Erzincan ili Kemah ilçesinde meydana gelen deprem sonucunda orta derecede hasar görerek oturulamaz hale geldiğini belirterek deprem nedeniyle meydana gelen zararının giderilmesini talep etmiştir....
nedensellik ilişkisi olmadığı, sigorta poliçesindeki deprem rizikosunun amacının deprem nedeniyle meydana gelen hasarın yani riziko nedeniyle oluşan gerçek zararın giderilmesi olup, rizikonun yapının yapım eksikliğinden mi yoksa depremden mi meydana gelip gelmediği, zararın Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini belirtilerek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
nedensellik ilişkisi olmadığı, sigorta poliçesindeki deprem rizikosunun amacının deprem nedeniyle meydana gelen hasarın yani riziko nedeniyle oluşan gerçek zararın giderilmesi olup, rizikonun yapının yapım eksikliğinden mi yoksa depremden mi meydana gelip gelmediği, zararın Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini belirtilerek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
deprem arasında nedensellik ilişkisinin olmadığını, DASK'ın sigorta sözleşmesini,sigorta ettirenin beyanına göre yaptığını Sigorta Poliçelerindeki deprem rizikosunun amacı deprem nedeniyle meydana gelen hasann yani riziko nedeniyle oluşan gerçek zararın giderilmesi olup,rizikonun yapının yapı eksikliğinden mi yoksa depremden mi kaynaklandığının, zararın zorunlu deprem sigortası kapsamında bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, yine aynı dilekçe kapsamındaki hasara ilişkin beyanlar bölümünde; davalının konu ile ilgili bir uzman eksper atadığını »Ekspertiz raporuna göre ; yapının taşıyıcı sistem elemanları olan kolon ve kirişlerde deprem sebebiyle oluşan eğilme ve kesme çatlağı görülmediğini, bodrum kat kolonlarında yapılan incelemede kolonlarının alt uçlarında ve kolon kiriş düğüm noktalarında korozyona bağlı olarak çatlama ve atma oluştuğunu, pas payı dökülen kolon vc kirişlerde etriyelerin koptuğunu, kolonlarda çap kaybı olduğunu, beton kalitesinin düşük olduğunu, etriye sıklaştırmalarının...
Davalı ihtiyari deprem sigortası şirketinin sorumluluğunun başlangıç noktası, zorunlu deprem sigortası teminat limitinin üzerindeki deprem zararı olduğundan sigortalı konut için geçerli zorunlu deprem sigortası teminat limiti ile konutta oluşan hasar bedelinin davaya konu deprem tarihi itibariyle ne kadar olduğunun doğru tespiti önem kazanmaktadır....
İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır. İhtiyati haciz kararı tebliğ edilmiş ise itiraz süresinin kararın tebliğinden itibaren 7 içinde yapılması gerektiği açıktır. Somut olayda, ihtiyati haciz kararı verildikten sonra, istinaf eden davalılar vekiline tebliğ edildiği ilk derece mahkemesi dosya kapsamından anlaşılamamıştır. Keza 17/01/2023 tarihinde hazırlanan 22/01/ 2023 tarihinde tebliğ edilen ön inceleme tensip tutanağı tebliğine ekli evrakının İhtiyati Haciz kararı olup olmadığı belirlenememiştir. İhtiyati haciz kararı 23/01/2023 tarihli haciz işlemi ile infaz edilmiş ise de; borçlulara haciz tutanağının tebliğ edildiğine ilişkin icra dosyası kapsamında delil bulunmadığı anlaşılmıştır. 13/04/2023 tarihli oturumda hazır olan T6' ün beyanı alınmış , ihtiyati hacze yönelik beyanda bulunmamış , T13 vekilinin ise ön inceleme duruşmasına mazereti nedeni ile katılmadığı belirlenmiştir....
Davalı ... vekili, davalının sorumlu olabilmesi için zorunlu deprem ... poliçesinin düzenlenmiş olması gerektiğini, davacı tarafından poliçenin ibraz edilmediğini, destekten yoksun kalma ve manevi tazminat taleplerinin zorunlu deprem sigortası kapsamında bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalılar ... ve davalı ... yönünden davacıların idarenin hizmet kusuruna dayanmış olmaları nedeniyle idari yargının görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine, davalı ...'ın sorumlu olabilmesi için zorunlu deprem ... poliçesinin düzenlenmiş olması gerektiği, davacılara ait binanın ... taralından düzenlenmiş zorunlu deprem ... poliçesinin bulunmadığı gerekçesi ve husumet yöneltilemeyeceğinden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....