bir hasarın meydana gelmediği, sadece kirişlerde meydana gelen çatlakların deprem nedeniyle büyüdüğünün kabulü ile binanın mevcut hali ile eskime, beton ve donatı yetersizliğinin yanı sıra mevcut deprem yönetmeliğine uymadığının tespitine, yıkılmasına karar verildiğini, sonuç olarak riziko adresi için riskli yapı tespitinin deprem nedeniyle oluşan hasarlara bağlı verilmediği, binanın yapımından kaynaklı eksiklikleri nedeniyle verildiğinin tespit edildiğini, tespitler ışığında deprem sebebiyle oluşan hasarın birinci ekspertiz raporunda yapılan tespite göre ödendiğini, ek bir ödemeye gerek olmadığı, riskli yapı tespitine dayanan talebin ise zorunlu deprem sigortası genel şartları gereği A-3/6.maddesi gereğince teminat dışı kaldığının tespit edildiğini, bu sigorta ile depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının sigortalı binalarda neden olacağı hasarlar olduğunu, zorunlu deprem sigorta poliçesi genel şartlarının...
Davalı vekili, 23/10/2011 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle hasar dosyası açılıp, ekspertiz incelemesi neticesine göre 11.083,00 TL hasar ödemesinin ibraname karşılığında yapılıp dosyanın kapatıldığını, 09/11/2012 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle yeniden hasar dosya açıldığını, dosyada bulunan uzman bilirkişi raporlarına göre binanın güçlendirilmeye değer olduğunu, eksper tayin edip tespit yapıldığını ve hasar bedelinin kabul anlamına gelmemek kaydı ile 36.985,60 TL olduğunu, bu ücreti ödemek istemelerine rağmen davacı tarafından banka hesap numarasının verilmediğini, müvekkilinin haksız yere temerrüde düşürüldüğünü, dava konusu iş yerinin deprem sebebi ile değil, güçlendirmeye değer bulunmadığı için yıkıldığını, bina betonunun yeterli kalitede olmaması sebebi ile yıkım kararı alındığını, betonun yeterli kalitede olmamasınınteminat kapsamında olmadığını, bütün bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesinin tebliği üzerine süresinde...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı adına kayıtlı konutun meydana gelen deprem sonucu hasarlanması nedeniyle doğan zararın zorunlu deprem sigortası poliçesi teminatında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30’uncu maddesi, 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları, Türk Medeni Kanunu ve HMK’nın ispat hukukuna ilişkin genel hükümleri, TTK’nin Özel Sigorta Hukukunu düzenleyen 6. kitabının genel hükümleri ve uygulanabildiği oranda Mal Sigortaları üst başlığı altında düzenlenen 1453 ile 1472. maddeleri 3....
Tahkim Heyetince, taşınmazda oluşan riskin deprem nedeniyle meydana gelmediği yapısal kusurlardan dolayı meydana geldiği, deprem hadisesi ile riskli bina tespiti arasında illiyet bağı kurulmadığından davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir. Tahkim Heyetince, davalının sorumlu olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmışsa da hüküm kurmaya elverişli değildir....
Tahkim Heyetince, taşınmazda oluşan riskin deprem nedeniyle meydana gelmediği yapısal kusurlardan dolayı meydana geldiği, deprem hadisesi ile riskli bina tespiti arasında illiyet bağı kurulmadığından davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir. Tahkim Heyetince, davalının sorumlu olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmışsa da hüküm kurmaya elverişli değildir....
G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, deprem nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası ile birlikte istenen ve kabul edilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır....
Ait 15/05/2023 tarihli 142.000,00 TL meblağlı ... serili çekin faktöring şirketinin eline geçtiğini, ... esas sayılı dosyası ile birlikte kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, ihtiyati haciz kararı alındığını, müvekkilinin tüm arabalarına haciz şerhi işlendiğini, banka hesaplarının blokeye alındığını, ticari hayatının durduğunu..., çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile, icranın durdurulması yönünde menfi tespit davası sonuna kadar teminatsız olarak yada uygun görülecek teminat karşılığı çeklerin icraya konulmamalı ve konulması halinde ise durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmesini, ... esas sayılı dosyanın birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiği..., " görülmüştür. SAVUNMA: Tensip aşamasında karar verildiğinden davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. DELİLLER : .... Sayılı dosyasının tetkikinde davacısının dosyamız davacısı ... İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi , davalısının ......
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın davalı DASK yönünden kısmen kabulü ile 22.978,05 TL'nin 06/01/2012 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ...Ş yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Müdürlüğü (DASK) vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dava, deprem nedeniyle DASK poliçesine dayanan tazminat istemine ilişkindir....
Dava, zorunlu deprem sigortasından kaynaklanan tazminat isteminden ibarettir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda betonarme binanın zemin katında bulunan dükkan ve meskenin hasarlandığını, güçlendirme imalatlarının tamamlandığını ve projeye uyulduğunu güçlendirme bedeline ilişkin fatura bulunmadığından piyasa araştırmasına göre bedelin hesaplandığını belirtmiştir. ... poliçesindeki deprem rizikosunun amacı deprem nedeniyle meydana gelen hasarın giderilmesi olup, sigortalı işyeri ya da konutta deprem nedeni ile meydana gelen hasar dışında sigortalı binanın eskimesine bağlı olarak güçlendirilmesi ya da yenilenmesi değildir....
Somut olaya gelince, yukarıda ayrıntısına yer verilen, zorunlu deprem sigortasının kapsamını ve bu sigortayı yaptırmakla mükellef olanları belirleyen yasal hükümler karşısında, köy yerleşim alanlarında yapılan binaların bu sigortanın kapsamı dışında kaldığı, diğer bir anlatımla köy yerleşim alanlarında bulunan bina sahiplerinin zorunlu deprem sigortası yaptırmakla mükellef olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, zorunlu deprem sigortası yaptırmak durumunda bulunmayan sigortalının, köyde bulunduğunu sigortacıya bildirdiği evinin, davalı tarafından sigorta edilmesinden ve riskin meydana gelmesinden sonra, davalının, taşınmazın köy sınırları içerisinde kalması nedeniyle teminat kapsamında bulunmadığından bahisle ödeme yapmaması iyi niyetle ve akdi görüşmelerden doğan sorumlulukla bağdaşmamaktadır....