Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Poliçenin özel şartlar kısmında; "sigorta şirketinin, 587 sayılı zorunlu deprem sigortasına dair kanun hükmünde kararname kapsamında temini gerekli zorunlu deprem sigortası teminat limitlerinin üzerindeki tutardan sorumlu olduğu" hükmünün yer aldığı da gözetildiğinde, DASK teminat limiti üzerinde kalan deprem zararından davalının sorumlu olduğunun kabulü yerindedir. Davalı sorumluluğunun başlangıç noktası, zorunlu deprem sigortası teminat limitinin üzerindeki deprem zararı olduğundan, davacıya ait konut için geçerli zorunlu deprem sigortası teminat limiti ile konutta oluşan hasar bedelinin davaya konu deprem tarihi itibariyle ne kadar olduğunun doğru tespiti önem kazanmaktadır. Mahkemenin hükme esas aldığı 25.03.2015 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; davacıya ait konutun deprem sonucu yıkılması nedeniyle, binanın yeniden yapım maliyeti bedelinin, Bayındırlık Bakanlığı tarafından belirlenen M2 birim fiyatları esas alınarak hesaplandığı görülmektedir....

    No:.... de bulunan binanın ( Yapı Kimlik No:.....) 26/09/2019 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle hasara uğradığını, müvekkilinin söz konusu binada 7 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, deprem nedeniyle oluşan hasarın ilgili birimlere bildirildiğini, ...... Belediyesi'nce riskli yapı araştırılması yapıldığını ve taşınmazın 26/09/2019 tarihli deprem nedeniyle ağır hasarlı olduğu gerekçesiyle 01/11/2019 tarihinde riskli yapı tespit raporu düzenlendiğini, işbu rapora göre söz konusu binanın riskli yapı olduğunun belirlendiğini, riskli yapı tespit raporunun kesinleşmesi üzerine .........

      Davalı vekili, binada oluşan zararın deprem nedeniyle oluşmadığını, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarının A.3.6 maddesinde belirli bir deprem hadisesine bağlı olmaksızın binanın kendi kusur ve özellikleri nedeniyle zamanla oluşan zararların teminat dışında kalacağı hükmü nedeniyle zararın teminat dışı olduğunu, binanın yapısal sorunları ve mevcut yönetmeliklere uymaması nedeni ile yıkılıp yapılmasının yasal olarak iyileştirme olup Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında olmadığını belirterek başvurunun reddini savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kısmen kabulü ile 78.498,00 TL sigorta tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara, davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; itirazın reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyadan alınan bilirkişi raporları arasında çelişki olduğunu, 30.11.2020 tarihli bilirkişi raporu ve onu esas alan 06.05.2021 tarihli bilirkişi raporlarında belirlenen bedel ile sunulan emsaller arasında çelişki olduğunu, şöyle ki, 360.000 TL bedelli emsal 1 deki taşınmaz, 21- 25 yaş arasında olup deprem öncesi inşa edildiğini, deprem öncesi ve deprem sonrası inşa edilen taşınmazlar arasında İzmir depremi sonrasında ciddi bedel farkı oluştuğunu, dava konusu taşınmaz deprem sonrası inşa edildiğinden ve her iki taşınmaz arasında bina yaşlarının farklı olması nedeniyle emsal olarak kabul edilemeyeceğini, emsal gösterilen taşınmazın kiracılı olması da değerinin düşük olmasının bir nedeni olduğunu, bu açıdan da kabul etmediklerini, zira kiracının tahliye edip etmeyeceği, ödediği kira bedelinin belirsiz olduğunu, emsal 2 deki taşınmazın satış bedeli pazarlıkla 370.000 TL, emsal 3 teki taşınmazın satış bedeli ise 385.000 TL olduğunu, raporda ise müvekkilinin...

        Yargılama sırasında ise davalı ... şirketi tarafından davacı sigortalının söz konusu tarihler aralığında ... sigortası yaptırmadığından dolayı ihtiyari deprem sigortasının da geçerli olmayacağını ifade etmesi TMK'nın 2. Maddesinde yazılı dürüstlük kuralına aykırı olup hakkın bu tarz kötüye kullanılması hukuken korunamaz. İhtiyari Deprem Sigortası Poliçesi tanziminden sonra gerçekleşen deprem nedeniyle binanın orta derecede hasar gördüğü, anlaşılmıştır. O halde mahkemece; 2. bentteki borçlar göz önünde bulundurularak inşaat mühendisi bilirkişiden, binada deprem nedeniyle oluşan gerçek zararın piyasa rayiçlerine göre tespit edilerek davalı ......

          Davalı vekili; binada oluşan zararın deprem nedeniyle oluşmadığını, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları'nın A.3.6 maddesinde belirli bir deprem hadisesine bağlı olmaksızın binanın kendi kusur ve özellikleri nedeniyle zamanla oluşan zararların teminat dışında kalacağı hükmü nedeniyle zararın teminat dışı olduğunu, binanın yapısal sorunları ve mevcut yönetmeliklere uymaması nedeni ile yıkılıp yapılmasının yasal olarak iyileştirme olup Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile 62.993,37 TL tazminatın 28/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara, davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; itirazın reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Davalı vekili; binada oluşan zararın deprem nedeniyle oluşmadığını, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları'nın A.3.6 maddesinde belirli bir deprem hadisesine bağlı olmaksızın binanın kendi kusur ve özellikleri nedeniyle zamanla oluşan zararların teminat dışında kalacağı hükmü nedeniyle zararın teminat dışı olduğunu, binanın yapısal sorunları ve mevcut yönetmeliklere uymaması nedeni ile yıkılıp yapılmasının yasal olarak iyileştirme olup Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile 62.993,37 TL tazminatın 28/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara, davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; itirazın reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, deprem nedeniyle zarar gören taşınmaz için davacının hasar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası ile birlikte istenen ihtiyati haciz / ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; aynı Kanunun 357. maddesine göre de İDM'nde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinafta dinlenemeyeceği ve yeni delillere dayanılamayacağına ilişkin maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır. Eldeki davada, davacıya ait taşınmazın , binayı imal eden , fenni mesul, müteahhit ve proje sorumlularının binalarının ayıplı olarak yapıldığı ve deprem nedeniyle zarar gördüğü iddiasıyla ayıplı imalat nedeniyle maddi- manevi tazminat davası açılmıştır....

                İSTEM: Davacılar avukatı tarafından verilen 04.10.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle müvekkillerinin maliki olduğu dükkanın yer aldığı, güncel tapu bilgileri İzmir ili, Bayraklı ilçesi, Manavkuyu Mahallesi 3783 ada 2 parseldeki binanın zemin ve 1.katının deprem nedeniyle çökmüş olduğunu, çökme sonrası müvekkillerinin maliki olduğu zemin kattaki dükkan ve içerisindekilerin kullanılamaz hale geldiğini, müvekkillerinin zararının net bir şekilde doğduğu ve bu nedenle alacağın muaccel hale geldğinin açık olduğunu, davalılar adına kayıtlı taşınır-taşınmaz satışının engellenmesi ve dava sonunda tahsil edilecek tazminatın tahsilini mümkün kılmak için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....

                Birleşen davada, davacı vekili; asıl davaya konu depremde hasar gören 11 nolu konut nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 37.000,00 TL. tazminatın deprem tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Asıl ve birleşen davada, davalı vekili; TTK'nun 1268. ve ZDS Genel Şartları'nın C.7. maddesi gereği, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacıya ait konutun poliçe tanziminden önce gerçekleşen 23.10.2011 tarihindeki depremde hasar gördüğünü ve doğru beyan yükümlülüğünün ihlali nedeniyle cayma haklarının bulunduğunu belirterek davaların reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu