WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile aralarındaki akdedilen bayilik sözleşmesi ile davalıya 23.05.2005 tarihli ve bir yıl süreli 50.000,00 TL bedelli teminat mektubu verildiğini, Rekabet Kurulu kararı gereğince en son imzalanan 15.11.2006 tarihli bayilik sözleşmesinin 24.10.2011 tarihinde feshedildiğini, bayilik sözleşmesi gereği tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği halde teminat mektubunun iade edilmediğini ve davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek teminat mektubundan dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    –Toplu İnşaat lehine muhatabı Milli Eğitim Bakanlığı Yatırım ve Tesisler Daire Başkanlığı olan 11.07.2001 tanzim tarihli süresiz, aynı bedelli teminat mektubu verildiğini, Milli Eğitim Bakanlığı'nın talebi ile bu mektubun nakte çevrildiğini, bloke olarak yatırılan 170.000 TL için aylık 5.500 TL kâr payı verileceğinin davalı banka tarafından belirtildiğini, 170.000 TL'nin kâr payı olarak, 2001 yılı sonunda toplam 20.000 TL ödeme yapıldığını, bu tarihten sonra başkaca bir ödeme yapılmadığını, davalı bankanın, tazmin edilen teminat mektubu dolayısıyla, 94.107.86 TL borçlu olduklarını ihtar ettiğini, teminat mektubunu tazmin tarihi itibariyle müvekkilinin yatırdığı 170.000 TL'sinin eklenen kâr payları ile teminat mektubu nedeniyle oluşan borçtan daha fazla olması gerektiğini davalı bankaya bildirdiklerini, davalı bankanın da cevaben hesabın kâr zarara katılma hesabı olarak açtırılmadığı, hesabına yatırılan tutarın, davacı yanca yetki verilen diğer davalı ......

      Mahkemece davacı banka tarafından ileri sürelen dava dışı vergi borçlusunun genel kredi sözleşmesinden ve teminat mektubundan kaynaklanan borçlarının muaccel hale gelip gelmediği hususunda banka kayıtları üzerinde bir inceleme yapılmadığı gibi, bankacılık işlemlerinin incelenmesi konusunda uzman bilirkişinin değerlendirmesini gerektirdiği halde bu konuda denetime elverişli, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi görüşüne de başvurulmuş değildir. Bu nedenle yapılan inceleme hüküm tesisine yeterli olmadığından mahkemece, konusunda uzman bankacı bilirkişiden davacı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak haciz bildirimi tebliği tarihinde vergi borçlusu ile davalı banka arasındaki genel kredi sözleşmesi ve bu sözleşme uyarınca verilen teminat mektubundan doğan muaccel hale gelmiş bir alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi ile belirlenecek sonuca göre davanın esası hakkında karar verilmelidir....

        Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkindir. Banka teminat mektupları üçüncü kişinin fiilini taahhüt mahiyetinde bulunduğundan ve zamanaşımı süresinde bankaya başvurulması halinde bankanın teminat mektubu bedelini tazmin etmesi söz konusu olacağından teminat mektubunun iptali veya hükümsüzlüğü davasının muhataba karşı açılması gerektiği, davacının teminat mektubundan dolayı sorumlu olmaması için, muhatabı tarafından iptali veya geri verilmesi, muhatabın teminat mektubundan dolayı bankayı ibra etmesi veya teminat mektubunun iptaliyle ilgili olarak kesinleşmiş mahkeme kararı sunması gerektiği, mektup muhatabının bulunmadığı bir davada teminat mektuplarının hükümsüzlüğü ve iptali isteminin dinlenebilmesi olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/5845-2017/4926 E-K sayılı kararında da bu husus vurgulanmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki teminat mektubu davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, yanlar arasında akdedilen akaryakıt bayiilik sözleşmesi gereğince müvekkilinin davalıdan satın alacağı akaryakıt bedelinin teminatı olarak davalıya 14.05.2011 vadeli 400.000,00-TL bedelli teminat mektubu verildiğini, sözleşmenin 18.09.2010 tarihi itibariyle sonlandığını, müvekkilinin davalıya akaryakıt mal alımından kaynaklanan borcunun bulunmadığını, dolayısıyla dava konusu teminat mektubunun hükümsüz kaldığını ve fakat teminat mektubunun müvekkiline iade edilmediğini ileri sürerek hükümsüz hale gelen teminat mektubunun iptaline, teminat mektubundan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu teminat mektuplarının halen mer'i olduğu, davacı banka tarafından davalı borçlulara maktu 30,00 TL komisyon isteneceğine dair bildirim yapılmadığı, dolayısıyla sözleşme gereği her devre için en fazla % 1 komisyon talep edilebileceği, buna göre komisyon alacağının icra takip tarihi itibari ile 354,44.TL olarak hesaplandığı, gayrinakit alacak ( depo talebi ) yönünden ise davacının talebinin yerinde görüldüğü gerekçesiyle davalıların takibe vaki itirazlarının nakit alacak yönünden 354,44.TL üzerinden iptaline, gayrinakdi alacak (depo talebi ) yönünden 5.906,03.TL 'nin depo edilmesine ve kabul edilen nakdi alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir....

              Uyarınca, bankanın olası riskinin depo edilmesini talep edebileceğinin yazılı olduğu, Bu kapsamda, davacı bankanın kat ve takip tarihi itibariyle bankaların ödeme yükümlülüğü olan üç çek yaprağı için 3.870,00.-TL ' nin depo edilmesinin tüm davalıların asıl borçlu şirket ve sözleşme kefillerinin sorumluluğunda olduğu, Davacı bankanın deposunu talep ettiği çekler için nakde dönüşme halinde tahsil tarihine kadar %57,38 oranında temerrüt faizi işletilmesi talebi ise bilinmeyen tarihler için geçerli temerrüt faizinin bilinmesinin mümkün olmaması ve ayrıca çek yaprağı karşılıklarının nihayetinde depo edilmesi talebiyle bankanın bağlı bulunduğu hususları alındığında, geçerli bir talep olmadığı, Davacı bankanın davaya konu icra takibine faiz dışı olarak 733,34....

                Dava, itirazın iptali ve meri teminat mektubu riski depo talebine ilişkindir. Davaya konu itirazın iptali davası kısmi dava şeklinde açılmıştır. Yargıtay 17. H.D 2016/1644 Esas 2018/11686 Karar sayılı ilamına göre itirazın iptali davası kısmi dava olarak açılabilecektir. Mahkemece, takibe konu alacak yönünden taleple bağlı kalınarak kabul kararı verilmiş, ancak davacının meri teminat mektubu riski depo talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı, redde konu meri teminat mektubu riski depo talebine ilişkin istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalıların istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Davalılar, davacı bankanın dava dışı borçlu ... Şti ile imzaladığı Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi'ne müşterek borçlu müteselsil kefildir. Sözleşmede kefillerin meri teminat mektubu depo bedelinden de sorumlu olacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bankanın bu konuda talepte bulunabilmesi için sözleşmede açıkça hüküm bulunmaması gerekmektedir. (Yargıtay 19....

                  Teminat mektubundan kaynaklı 193.500 TL gayrinakdi alacağın depo edilmesi, çek yaprağından kaynaklı 1.290 TL'nin depo edilmesi, gayri nakdi alacak nakde döndüğünde ödenen tutarın nakde dönüştüğü tarihten tahsiline kadar, yıllık %26,925 oranında temerrüt faizi ile temerrüt faizine işleyecek % 5 oranında BSMV bakımından yapılan itiraz yerinde görülmemiştir. Taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin 10.9 maddesinin 7.bendinde kefillerin gayrinakdi krediden dolayı sorumlu oldukları ve kefaletleri dahilinde bulunduğu belirtilmiş olup, davalının gayrinakdi krediden dolayı sorumlu olmadığı yönündeki itirazları yerinde görülmemiştir....

                  İcra Müdürlüğünün 2016/9501 sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine toplam 91.854,63 TL nakit alacağın tahsili, teminat mektubundan kaynaklanan 131.091,00 TL ile çekten kaynaklanan 360,00 TL gayri nakit alacağın depo edilmesi istemi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin davalıların süresi içerisinde itirazları üzerine durduğu, eldeki itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür. Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı bulunduğunu, davalıların icra takibine itirazının haksız olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise davacı bankaya borcun bulunmadığını savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu