Noterliğinden 16.10.2018 tarih ve 18647 yevmiye numaralı ihtarının gönderildiğini, ihtara rağmen teminat mektubu bedellerinin depo edilmediği gibi komisyon alacaklarının da ödenmediğini beyanla, 4.616,03- TL nakdi yasal alacağımızın davalıdan tahsiline, teminat mektubundan kaynaklanan 184.970,00- TL gayri nakdi alacağın ise müvekkili banka nezdinde gelir getirmeyen bir cari hesapta depo edilmesine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, Şekerbank'ın 06.09.2010 tarihli yazısı ve davalının kısmi itirazı da gözetilerek davacının tahsilini istemekte haklı olduğu asıl alacak ile nakde dönüşen teminat mektubundan kaynaklanan alacağı hesaplanmıştır. Hal böyle olunca mahkemece, reddedilen faiz istemi yönünden davalı yararına nisbi, teminat mektubu bedellerinin depo istemi ile ilgili de maktu vekalet ücretinin tayin ve takdiri gerekirken nasıl hesaplandığı anlaşılmayan vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) sayılı bentte belirtilen nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 825,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu genel ve süresiz çerçeve kredi sözleşmesine dayalı olarak banka tarafından asıl borçlu şirkete teminat mektubu tahsis edildiği ve çek karnesi verildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede davalı kefilin çek yapraklarından kaynaklanan herhangi bir taahhüdüne yer verilmediği gibi icra takibinde de bu konuda davalıdan bir talep bulunmadığından çek garanti tutarlarında dolayı talep edilen gayrinakit depo talebinin davalıdan talep edilemeyeceği, takibe konu bedeli talep edilen teminat mektuplarından davalının kefaletinin bulunduğu sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen ve davacının alacaklı olduğu tespit edilen iki adet teminat mektubundan kaynaklı davacı talebinin haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İş bu dosya yönünden dava teminat mektubunun iadesi davası olup, tevzi formunda Banka Teminat Mektubundan Kaynaklanan Davalar (Finans İhtisas) (Banka Teminat Mektubunun İadesi) davası olarak nitelendirildiğinden dosyanın finans mahkemesi olarak görevli mahkememize tevzii edildiği, davanın hizmet alım ihalesinden kaynaklı verilen teminat mektubunun iadesi talebi olduğu dolayısıyla genel tevziye tabi tutulması gerektiği ancak benzer mahiyetteki dosyalarda finans mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle verilen kararların İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi 2023/693 esas, 2023/923 karar, İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi 2023/688 esas, 2023/720 karar, İstanbul BAM 12....
bankaya gönderildiğinin tespit edildiği, --- müzekkere cevabından; Davalı tarafından ----- prim borçlarından kaynaklanan ve teminat mektubu ile garanti edilen işleri kapsayan yükümlülüğün yerine getirilmediği tespit edildiğinden 65.000,00-TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrildiğinin belirtildiği, Dosyada mübrez davacı bankaya ait hesap fişinden ----- teminat mektubunun paraya çevrilmesi talebi nedeniyle davacı banka tarafından 04/08/2020 tarihinde 65.000,00-TL bedelli ------- açıldığı, 05/08/20202 tarihinde icra dosyasından depo edilmek üzere aktarılan 40.388,52-TL bedelin davalı hesabından davacı banka tarafından tahsil edildiği, davacı banka tarafından 04/08/2020 tarihinde teminat maktu bedeli 65.000,00-TL 'nin ------- ödendiği, Davalı tarafından yargılama aşamasında sunulan beyanlarında; Gayrimenkulün icra yoluyla satışından arta kalan bedelin ve faizinin, icra müdürlüğünce kendisine bilgi verilmeksizin ve taraflarına iade edilmeksizin davacı banka hesabında depo edildiğini belirtmiş...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı ile davalılar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde teminat mektup bedellerinin depo edilmesini isteyebileceğine ilişkin hüküm bulunduğu, çek deposuna ilişkin ise sözleşmelerde herhangi bir hüküm bulunmadığı, depo talebine konu teminat mektuplarından 21/12/2017 tarihli 1.750.000 TL bedelli teminat mektubunun 31/12/2018 vadeli olarak düzenlendiği, mektubun kefil Delta Makine A.Ş. lehine düzenlenip, mektup bedelinin 1.518.047,64 TL'sinin 19/10/2018 tarihinde tazmin edildiği, kalan 231.952,36 TL'lik kısmının ise muhatabın 25/10/2018 tarihli yazısı ile iade edildiği, dava tarihi itibariyle bu teminat mektubundan kaynaklı herhangi bir risk bulunmadığı, depo talebine konu diğer dokuz adet teminat mektubuna ilişkin banka riskinin devam ettiği, toplam 3.563.349,00 TL banka riski yönünden davacının depo talebinin yerinde olduğu, müşteri nezdinde bulunan çek yaprakları yönünden banka sorumluluk tutarının deposuna ilişkin sözleşmede açık bir hüküm...
A.Ş. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında anılan şirkete teminat mektubu ve çek karnesi verildiğini, iade edilmeyen çek karneleri nedeniyle müvekkilinin 86.400,00 TL, iade edilmeyen 10 adet teminat mektubu nedeniyle toplam 3.795.301,36 TL gayri nakdi alacağı bulunduğunu, diğer davalıların genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğunu belirterek çekten kaynaklanan toplam 86.400,00 TL ile teminat mektubundan kaynaklanan toplam 4.992.869,255 TL'nin davalılardan tahsili ile müvekkili bankanın faiz getirmeyen hesabına depo edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalılar davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, davalı ...bank tarafından davalı ... ile davacının kefili bulunduğu şirket arasında imzalanan tranşe yapımı işi nedeniyle davalı ... lehine düzenlenen avans teminat mektubundan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ve mektubun davalı ...'a iadesine ilişkin olup, mahkemece davacının dava konusu 16.08.1996 gün ve 6.350.000.000 TL.lik avans teminat mektubundan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ve karar kesinleştiğinde mektubun davacıya iadesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava; davalı ...bank’ın avans teminat mektubunun bedelinin depo ettirilmesi için giriştiği icra takibi üzerine açılmıştır....
Banka alacağının kalan kısmının nakde dönüşen 13.06.2016 tarihli teminat mektubundan kaynaklandığı görülmüş olup, teminat mektubunun 09.05.2019 tarihli tazmin talep yazısı ile nakde çevrildiği, tazmin tutarı 500.000,00 TL olmakla birlikte davacı bankanın ödeme emrinde teminat mektubundan kaynaklı asıl alacak tutarını 264.315,62 TL olarak bildirdiği görülmüştür. Genel kredi sözleşmesinin 11 maddesinde temerrüt tarihinde müşterinin TL kredilerine uygulanan faiz oranına en yükseğinin %50 fazlasının dikkate alınacağı belirtilmiş olup, nakde dönüşen teminat mektubundan kaynaklanan alacağa davacı banka tarafından uygulanması istenilen temerrüt faiz oranı %36 olarak bildirilmiştir. Sözleşme hükmü dikkate alındığında %36 faiz oranın %24’ün %50 fazlası olduğu, bu halde davacı banka tarafından varlığı kabul edilen akdi faiz oranının %24 olarak benimsendiği görülmüştür....
Şti. lehine tesis edilen kredilerden doğan teminat mektubu ve komisyon borcundan dolayı nakdi alacak, faiz ve BSMV'nin tahsili ile 5.300,00 TL tutarındaki Gümrük teminat mektubunun faiz karşılığı ile birlikte 54.361,95 TL'nin faizsiz bir hesaba depo edilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise teminat mektubu komisyon alacağı nakdi kredi borcu olarak kabul edilerek buna göre hesaplama yapılmış, gayrinakdi alacağın da kefil tarafından depo edilmesinin istenebileceği bildirilmiştir. Mahkemece bu rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli değildir. Asıl kredi borçlusu lehine verilen teminat mektubundan kaynaklanan komisyon alacağından ve ferilerinden kefil kefalet limiti oranında sorumludur. Bunun dışında gayrinakdi teminat mektubu bedelinin depo edilmesinin kefilden istenmesi için kredi sözleşmesinde özel hüküm bulunması gerekir....