Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in borçlu gösterilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, teminat mektuplarının hukukumuzda garanti sözleşmeleri hükmünde olup soyut bir borç doğurmadığını, davalı şirketin davacı bankanın Gebze şubesinden 31/12/2002 tarihinde vadesiz teminat mektuplarını aldığını, İustanbul Üniversitesinin ilgili biriminin 17/06/2015 tarihinde söz konusu teminat mektubunun tazminini istediğini, bu tazmin talebinin davacı banka tarafından reddedilmesi gerektiğini, on yıllık zamanaşımı dolduktan sonra yapılan tazmin talebinin hukuka aykırı olduğunu, çünkü teminat mektubundan kaynaklanan borcun zamanaşımına uğradığını, eğer ödeme yapılmışsa bankanın kusurundan kaynaklandığını, bu kusurdan kaynaklanan zararın davalı firmalara mal edilemeyeceğini, teminat mektubu veren bankanın sorumluluğundan bahsedebilmek için teminat mektubu ile güvence altına alınan riskin vade içinde gerçekleşmesi ve tazmin talebinin de vade içinde yapılmış olması gerektiğini, vadesiz teminat mektubu veren bankanın on yıllık zamanaşımı...

    Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre, davalı asıl kredi borçlusu şirketin teminat mektupları ve çek sorumluluk miktarlarına ilişkin toplam 65.228,40 TL'nin depo edilmesinden sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından davalı kefillerin çek sorumluluk bedellerinden sorumlu olmadıkları bildirilmiş ise de, gayrinakdi kredi niteliğinde bulunan teminat mektupları bedellerinin depo edilmesinden sorumlu oldukları yönünde kanaat belirtildiği, ancak kefillerden depo talebinde bulunulabilmesi için kefaletle ilgili düzenlemede açıkça kefilden depo talebinde bulunulabileceği hükmünün yazılı olması gerektiği, sözleşmede ise bu hususta açık bir hüküm olmadığı gerekçesiyle davalı Es Prekast İnş. Ltd. Şti.'ye yönelik davanın kabulü ile 65.228,40 TL'nin davalı şirket tarafından davacı bankanın faiz getirmeyen bir hesabında depo edilmesine, diğer davalı kefillere yönelik davanın reddine, karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 08.12.2017 tarihli ve 2015/285 E., 2017/816 K. sayılı kararıyla; davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu genel ve süresiz çerçeve kredi sözleşmesine dayalı olarak banka tarafından asıl borçlu şirkete teminat mektubu tahsis edildiği ve çek karnesi verildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede davalı kefilin çek yapraklarından kaynaklanan herhangi bir taahhüdüne yer verilmediği gibi icra takibinde de bu konuda davalıdan bir talep bulunmadığından çek garanti tutarlarından dolayı talep edilen gayrinakit depo talebinin davalıdan talep edilemeyeceği, takibe konu bedeli talep edilen teminat mektuplarından davalının kefaletinin bulunduğu sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen ve davacının alacaklı olduğu tespit edilen iki adet teminat mektubundan kaynaklı davacı talebinin haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun12.03.2020 Tarih, 2017/11-36 Esas ve 2020/290 Karar sayılı ilamında; kefil olunan gayrinakdi kredi nedeniyle asıl borçlunun yükümlülüklerinin kefilin kendi hakkında da uygulanacağını genel bir ifade ile kabul etmesinin, kefili, teminat mektubu bedelini depo etme yükümlülüğü altına soktuğunu iddia etmenin, kanun koyucunun kefili koruma amacı ile çeliştiğine, zira kefaletin kendisi tıpkı depo gibi bir teminat olduğundan ve kefil açıkça teminat mektubunun bedelini ayrı bir garanti sözleşmesi ile garanti etmedikçe kefilin iradesinin dar olarak yorumlanmasının uygun olacağına, bu durumda davacının müteselsil kefil olarak imzaladığı sözleşmede açıkça teminat mektubunun bedelini depo etme yükümlülüğü bulunmadığından depo talebinden kefilin sorumlu olmadığının kabulü gerektiğine karar vermiştir....

          Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun12.03.2020 Tarih, 2017/11- 36 Esas ve 2020/290 Karar sayılı ilamında; kefil olunan gayrinakdi kredi nedeniyle asıl borçlunun yükümlülüklerinin kefilin kendi hakkında da uygulanacağını genel bir ifade ile kabul etmesinin, kefili, teminat mektubu bedelini depo etme yükümlülüğü altına soktuğunu iddia etmenin, kanun koyucunun kefili koruma amacı ile çeliştiğine, zira kefaletin kendisi tıpkı depo gibi bir teminat olduğundan ve kefil açıkça teminat mektubunun bedelini ayrı bir garanti sözleşmesi ile garanti etmedikçe kefilin iradesinin dar olarak yorumlanmasının uygun olacağına, bu durumda davacının müteselsil kefil olarak imzaladığı sözleşmede açıkça teminat mektubunun bedelini depo etme yükümlülüğü bulunmadığından depo talebinden kefilin sorumlu olmadığının kabulü gerektiğine karar vermiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Tacir olan taraflar arasında "... ...Sözleşmesi" bulunmakta olup; asıl ve karşı davada uyuşmazlık ve hüküm; sözleşmeden kaynaklanan cezai şart, mahrum kalınan kar, eşya bedeli ve nakde çevrilen teminat mektubundan kaynaklanan bedel ile satış priminin tahsili istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Açıklanan nedenlerle; mahkemece nakit alacak yönünden davanın reddine, gayrinakit alacak talebi bakımından ise 1 adet iade edilemeyen teminat mektubu nedeniyle 7.000-TL, 3 adet çekle ilgili yasal sorumluluk tutarı 3870-TL yönünden depo kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmediğinden,davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne kararın kaldırılmasına, bahsi geçen hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından, nakit alacak talebi yönünden davanın reddine, takibin iade edilmeyen 3 adet çek bedeli 3870-TL ile teminat mektubu bedeli 7000-TL olmak üzere 10.870-TL gayrinakit alacağın depo edilmek üzere devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, gayrinakit alacak yönünden koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, davalı tarafın yerinde görülmeyen kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, 15.000,00 TL gayri nakdi alacağın depo edilmesinin talep edildiği, depo talebinin teminat mektubundan kaynaklandığı, dava tarihinden sonra teminat mektubunun iade edildiği, davanın konusuz kaldığı, dava tarihi itibariyle davalının davacı bankaya borcu bulunduğu, davacının teminat mektubu bedelinin depo edilmesini talep etmekte ve davada haklı olduğu, gayri nakit alacak talepleri hakkında icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....

              Noterliğinin 23.07.2012 tarihli ihtarnamesinin keşide edilerek müvekkilinin elindeki davalıya ait ürünlerin iadesinin istendiğini ayrıca sözleşme devam etmediği için müvekkilinin uğramış olduğu kazanç kaybı ve sözleşme gereği verilen teminat mektubunun iadesinin istendiğini ileri sürerek söz konusu teminat mektubunun müvekkili şirkete iadesine, davalı tarafça yargılama sonuçlanıncaya kadar müvekkili şirkete iade edilmemesi halinde teminat mektubunun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Borçlular tarafından bu yükümlülükler yerine getirilmediği sürece, teminat mektuplarının riski sürecektir. Ayrıca bu teminat mektuplarından kaynaklanan komisyonlar da işlemeye devam edecektir. Bununla birlikte, somut olayda, davalı tarafça 2.200,00 TL ve 1.447,00 TL tutarlı teminat mektuplarına konu işlemin yerine getirildiğine, emtiaların giriş beyannamelerinin kapatılmış olduğuna dair dosyaya herhangi bir beyan ve delil de ileri sürülmediğine göre, iade edilmeyen 21.09.1998 tarih 2.200,00 TL ve 18.08.1998 tarih 1.447,00 TL bedelli teminat mektuplarından dolayı işlemiş komisyon alacağına da hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Gayrinakit depo talebi yönünden ise, genel kredi sözleşmesinde, teminat mektubu tutarlarının deposunun üstlenildiğine ilişkin açık hüküm bulunmadığından davalı müteselsil kefil hakkındaki gayrinakit alacağın deposuna ilişkin istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu