İlk derece mahkemesince kamulaştırma bedelinin verilen süre içerisinde depo edilmemesi nedeni ile davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece 13/03/2020 tarihli celsede kamulaştırma bedeli olan 8.795,49 TL kamulaştırma bedelini hak sahibi davalı Abdurrahman ARIN adına, 20.426,81 TL kamulaştırma bedelini hak sahibi davalı Teslime AYGÜN adına, 23.523,27 TL kamulaştırma bedelini hak sahibi davalı Osman GÜNEY adına, 34.432,91 TL kamulaştırma bedelini hak sahibi davalı Hasan ŞAHİN adına, 45.731,76 TL kamulaştırma bedelinin hak sahibi davalı Ayşe CANDEN adına depo edilmesi için 15 günlük kesin süre verildiği, bedelin depo edilmemesi nedeni ile takip eden 17/07/2020 tarihli celsede aynı bedelin depo edilmesi için 15 günlük kesin süre verildiği, verilen kesin süreye rağmen kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeni ile 14/08/2020 tarihli celsede davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür....
-TL kamulaştırma bedelini bankaya depo etmesi için 22/06/2018 tarihli oturumda bir sonraki celseye kadar süre verildiği, kamulaştırma bedelinin verilen süre içerisinde depo edilmemesi üzerine 13/07/2018 tarihli duruşmada kamulaştırma bedelinin verilen süre içerisinde depo edilmesi üzerine davalı vekilinin muvafakatı ile ikinci bir süre verildiği ve verilen sürenin kesin olduğu ve kesin süre içerisinde bedelini depo edilmemesi halinde davanın reddedileceğinin ihtar edildiği, buna rağmen verilen kesin süre içerisinde kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeniyle 27/08/2018 tarihli celsede davanın reddedildiği anlaşılmıştır....
Temyiz Sebepleri Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için verilen sürelere ilişkin ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, depo kararının ödenek yetersizliği nedeniyle yerine getirilmediğini, davanın reddi kararının usul ekonomisine, kanuna ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu ileri sürmüş, ek beyan dilekçesi ile depo kararının gereğini yerine getirdiklerini belirterek, bedelin depo edildiğini gösteren banka dekontlarını dilekçesi ekinde dosyaya sunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir. 2....
Temyiz Sebepleri Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için verilen sürelerin hak düşürücü nitelikte olmadığını, davanın reddi kararının usul ekonomisine, kanuna ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu ileri sürmüş, ek beyan dilekçesi ile depo kararının gereğini yerine getirdiklerini belirterek, bedelin depo edildiğini gösteren banka dekontlarını dilekçesi ekinde dosyaya sunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1....
-TL kamulaştırma bedelini bankaya depo etmesi için 24/04/2018 tarihli oturumda bir sonraki celseye kadar süre verildiği, kamulaştırma bedelinin verilen süre içerisinde depo edilmemesi üzerine 08/06/2018 tarihli duruşmada bir sonraki duruşmaya kadar kesin süre verildiği, kamulaştırma bedelinin verilen süre içerisinde depo edilmesi üzerine davalı vekilinin muvafakatı ile üçüncü bir süre verildiği ve verilen sürenin kesin olduğu ve kesin süre içerisinde bedelini depo edilmemesi halinde davanın reddedileceğinin ihtar edildiği, buna rağmen verilen kesin süre içerisinde kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeniyle 27/08/2018 tarihli celsede davanın reddedildiği anlaşılmıştır....
Davacı idare vekilinin kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için verilen süreler içerisinde bedeli depo etmediği verilen ikinci ve kesin olduğu ihtar edilen süreye rağmen bedelin depo edilmemesi üzerine mahkemece davanın reddine karar verilmesinin 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 10. Maddesi hükümleri dikkate alındığında usul ve yasaya uygun bulunduğu kabul edilmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde yanlışlık bulunmadığı, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmakla taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Ayrıntıların yukarıda açıklandığı üzere; 1- Taraf vekillerinin Adana 5....
İlk Derece Mahkemesince, davacı idare vekilinin yokluğunda 19.01.2022 tarihli celsede, tespit edilen fark kamulaştırma bedelinin depo edilmesi yönünde davacı idare vekiline 15 günlük kesin süre verildiği, duruşma tutanağının davacı idare vekiline posta yoluyla tebliğe çıkarıldığı, verilen kesin süre içerisinde depo kararının yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de 7201 sayılı Kanun'un 7/a maddesi ile Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, 19.01.2022 tarihli duruşma tutanağının tebliğine dair tebligatın davacı ... Müdürlüğünün elektronik tebligat adresine yapılması gerekirken, vekile posta yoluyla çıkartılan tebligatın usulüne uygun olmaması nedeniyle, depo kararının kesin süre içerisinde yerine getirildiğinin kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, bu husus bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1....
O halde, davalının ödediği bedellerin ödeme tarihlerinden itibaren depo edilen 27.08.2018 tarihine kadar ki işleyecek faizinin bilirkişi raporu ile tespit edilmesi ve bu bedelin de depo ettirilmesi gerekirken sadece 68.268.TL’nin depo ettirilmesi doğru değildir. Öte yandan, davalı ticari temerrüt faizi talep etmiş olmakla taraflar arasındaki ilişki ticari nitelikte olmadığından, ticari temerrüt faizi hesaplanamayacağı da açıktır. Davalının değinilen yönler itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davacı bankanın takip tarihi itibarıyla 494.075,26.- TL asıl alacak, 31.071,61.- TL işlemiş temerrüt faizi, 1.551,08.- TL masraf olmak üzere ve toplam 528.009,77.- TL alacağının olduğu, çek sorumluluk bedeli nedeni ile 25.590.- TL depo edilmesi gereken risk tutarı bulunduğu, davalı şirket tarafından davacı banka lehine verilen toplam 500.000.- TL bedelli ipotekler için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığından, 500.000.- TL ipotek miktarı 528.009,77 TL toplam alacaktan düşüldüğünde davalı şirket yönünden 28.009,77.- TL alacak ve 25.590.- TL depo talebi için takip yapılabileceği, takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yapılan tahsilatlar mahsup edildiğinde, dava tarihi itibarıyla 466.769,95.-TL asıl alacak, 39.487,04.-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.974,35.-TL BSMV olmak üzere toplam 508.231,34.-TL asıl alacak ve 25.590.-TL depo talebi olduğu, 1.311,82....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....