WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 158. maddesine göre depo emrinin, verildiği güne kadar alacağın esas ve eklentileri hesaplattırılıp, buna göre bulunacak miktar üzerinden verilmesi ve bu miktarın ... gün içinde depo edilmemesi halinde iflasa karar verileceği ihtarını içermesi gerekir. Mahkemece verilen depo emrinde, ... dosyasındaki borcun asıl alacak, faiz ve diğer giderleri ile birlikte ... dosyasına ödenmesi veya mahkeme veznesine depo edilmesi istenilmiş olup; asıl alacak, işlemiş faiz, ... masrafı ve vekalet ücreti kalemlerinden oluşan meblağ açıkça belirtilmediğinden çıkartılan depo emri İİK'nın 158. maddesi hükmüne uygun değildir. Öte yandan, davalı şirket hakkında açılan ... bu iflas davası ile ilgili gazetede yapılan ilanlarda, iflası istenen davalı şirketin ismi yazılı olmayıp, hangi şirketin iflasının talep edildiği anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözardı edilerek davalı şirketin iflasına karar verilmesi doğru olmamıştır....

    Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacı idare tarafından 09.07.2012 tarihinde acele el koyma kararı verildiği ve depo edilen bedelin davalıya ödendiği, ancak idare tarafından bedel tespit ve tescil davası açılmadığı anlaşılmaktadır. Görülmekte olan bir davada alınan bilirkişi raporları, mahkeme kararında hükme esas alınsa bile, ilam niteliğinde olacak derecede kesinliği belirtmez. İtiraza yönelik hususlar da yeniden yargılama yapılarak deliller değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekir. Bu nedenle; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, tapu malikinin 2012-2013 yılları için açtığı ecrimisil istemli davada düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda kabul kararı verilmesi, Doğru görülmemiştir....

      gereğince kefaletin asıl borçlunun sözleşmeye yönelik tüm borçlarını kapsar şekilde düzenlendiği, bu haliyle teminat mektupları ve iade edilmeyen çek garanti bedellerinin depo edilmesi bakımından asıl borçlu ile birlikte sorumlu oldukları gözetilerek, kefil- davalılar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece aksi yönde hüküm kurulması doğru olmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

        Mahkemece 02/12/2016, 26/12/2016 ve 21/02/2017 tarihli celselerde tespit edilen 723.494,67 TL kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için idareye süre verildiği, 24/11/2017, 13/12/2017, 04/01/2018, 23/02/2018, 30/03/2018, 25/05/2018, 13/07/2018 ve 20/09/2018 tarihli celselerde tespit edilen 524.837,02 TL kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için idareye süre verildiği, 06/11/2018 tarihli celsede 1067 ada 101 parsel sayılı taşınmaz yönünden 393.505,79.TL, 1067 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden 284.039,31 TL olmak üzere toplam 677.545,10 TL kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için davacı idareye Kamulaştırma Kanunu 10/8 maddesi gereğince 15 günlük kesin süre verildiği, kesin süre ihtarını içeren tutanağın 14/11/2018 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, bedel depo edilmediğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla daha önce verilen sürelerde depo edilmesi gereken bedel ile son verilen sürede depo edilmesi gereken bedel farklı olduğundan iki kez süre verildiğinin kabulü mümkün...

          Sayılı ilamı ile davalı şirkete dava dilekçesi ve depo kararı usulüne uygun tebliğ edilmediğinden davalı şirketin savunma hakkının kısıtlanarak yargılamanın sonuçlandırılması doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak tebligat işlemlerinin usulüne uygun yapıldığı 03.07.2017 tarihi itibariyle icra müdürlüğüce hesaplanan dosya borcu olan 150.036,04 TL'nin İİK 158. Maddesi uyarınca 7 gün içinde mahkeme veznesine depo edilmesi ve aynı süre içerisinde alacaklıya borcu ifa etmesi ihtarlı davetiye tebliğ edildiği, davalının borcu ödemediği bu haliyle iflas şartları gerçekleşmiş olduğundan davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir....

            Somut olayda; davacıya ait taşınmaz için belirlenen 4 no'lu geçit alternatifinin en uygun seçenek olduğu gerekçesiyle 10.07.2013 tarihli celsede geçit bedelinin vadeli mevduat hesabına yatırılarak makbuzunun dosyaya ibrazı için davacı tarafa süre verildiği, bedelin verilen süre içerisinde depo edilmemesi nedeniyle 30.10.2013 tarihli celsede de aynı ara kararı tekrarlanarak geçit hakkı olarak belirlenen yerin bedelinin depo edilmesi için davacıya yeniden süre verildiği, davacının ikinci kez verilen süre içerisinde de geçit bedelini depo etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Halbuki davacının 30.12.2010 tarihinde belirlenen geçit bedeli 17.188,44 TL'yi daha önce depo ettiği anlaşılmaktadır. Oysa mahkemece, 10.07.2010 tarihli celsede, davacıya daha önce depo edilen bedel gözardı edilerek 4 no'lu alternatif için belirlenen 33.889,10 TL'nin tamamını yatırılması için süre verilmiştir....

              Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı bankanın teminat mektubu depo bedeli ve çek bedelinden dolayı davalılardan 11.190.000.000.TL alacağı olduğu, iade edilen 1 adet çek bedeli düşüldükten sonra 10.880.000.000.TL’nın depo edilmesi gerektiği, yargılama sırasında teminatlar nakde dönüşmediği için davacının faiz ve gider vergisi talebi, hakkı olmadığı gerekçesiyle davalılardan ... A.Ş’ne icra dosyasında ödeme emri tebliğ edilmediğinden ve hemen dava açma zamanı gelmediğinden hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 10.880.00 YTL’nin davacı bankaya ait vadesiz bir hesaba davalılarca depo edilmesine, davacının %40 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir....

                İcra Müdürlüğünün 2019/5065 esas sayılı dosyasına depo edildiğini, ipotek alacaklılarına muhtıra çekilerek ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ise de davalıların ipotek bedelini kabul etmediklerini belirterek ipoteği kaldırmadıklarını, borcun ödenmiş olmasına rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ve kaldırılması için de bir işlem yapılmadığını, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazdaki söz konusu ipoteğin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yapılan yargılama neticesinde, dava ipoteğin kaldırılması (fekki) istemine ilişkin olup, karar davalı T7 vekili davacı T1 vekili tarafından ipoteğin kaldırılmasını depo edilen bedelin iadesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince dava kabul edilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....

                Bu doğrultuda ve istinaf sebebine göre yapılan incelemede: İlk derece mahkemesince; davacı vekilinin yokluğunda yapılan 06/03/2019 tarihli duruşmada "kamulaştırma bedelinin depo edilmesi" yönünde 15 günlük süre verildiği, verilen süre içinde paranın depo edilmemesi üzerine 06/09/2019 tarihli duruşmada depo için yine 15 günlük süre verildiği, paranın yine depo edilmemesi üzerine 20/11/2019 tarihli duruşmada 15 günlük kesin süre verildiği, 15/01/2020 tarihli duruşmada da paranın depo edilmemesi nedeniyle davanın usulden reddedildiği anlaşılmıştır. Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8 maddesi gereğince "... kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın 10. maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir." hükmü düzenlenmiştir....

                İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2022 NUMARASI : 2022/99 ESAS 2022/593 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı işyerinde gıda-içecek dağıtım elemanı/şoför olarak 20.06.2019 tarihinden iş akdinin haksız ve geçersiz olarak feshedildiği 12.01.2022 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, ücretinin asgari ücret kadarının bankaya yatırıldığını, kalan 300.00.TL’sinin elden ödendiğini, prime esas kazancının kuruma düşük bildirildiğini, fesih tarihindeki ücretinin net 4.550.00.TL. olduğunu, işverence 400.00.TL. yemek kartı ve servis imkanının ayni olarak sağlandığını, şoför olarak çalıştığı halde rızası olmaksızın depo bölümüne geçirildiğini, kendisiyle birlikte gıda deposunda başka çalışanlar olduğunu, depo sorumlusu gibi bir görev tebliğ edilmediği ve hiçbir eşya zimmetlenmediği halde, işverence tek taraflı olarak depodaki gıdalarda eksik bulunduğu gerekçesiyle iş...

                UYAP Entegrasyonu