ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/103 Esas KARAR NO : 2021/109 DAVA : Tespit DAVA TARİHİ : 14/02/2021 KARAR TARİHİ : 16/02/2021 Tespit isteyen vekilinin vermiş bulunduğu dilekçenin duruşmasız olarak incelenmesi sonunda, GEREKÇE : Tesbit isteyen vekili dilekçesinde özetle; ileride açılması muhtemel ---- ayıba karşı tekeffül" davasına delil teşkil etmek üzere 6100 sayılı HMK 403 gereğine hemen tespit edilmemesi halinde kaybolacağı muhakkak olan mevcut halin, yüklenicisi olan ve aleyhine tespit istenen tarafından ayıplı inşası yapılan havuzda meydana gelen zararların tespiti ile ilgili mevcut havuz üzerinde delil tespiti yaptırılmasını talep etmiştir. Tevzi bürosu tarafından dosyaya esas numarası verilmiş ise de; dosyanın değişik işe tabii olduğu sabit olduğundan; aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....
“Mahkemece, davacının aldığı ücret miktarının ihtilaflı olması ve taraflar arasında prime esas kazancın tespiti davası bulunması karşısında, prime esas kazancın tespiti davasında verilecek karar işçilik alacaklarına ilişkin bu davanın sonucunu doğrudan doğruya etkileyeceğinden, prime esas kazancın tespiti davasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 165/1. maddesi uyarınca bekletici mesele yapılarak, bu davada kesinleşen karara göre ihtilaflı olan ücretin belirlenmesi gerekirken kesin delil olma özelliği taşımayan işçilik alacaklarına ilişkin bu davanın sonucunun beklenmesine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile verdiği bozma kararı usul ve yasaya uygun olup, bozma ilamı uyarınca beklenilmesi gereken prime esas kazancın tespiti davasında davacı ve davalı yanında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) da taraf olup, bu dosyada verilecek kararın eldeki alacak davası için kesin hüküm oluşturmasına rağmen, sonradan açılan tespit davasında alacak davasının kuvvetli delil niteliğini...
Tespit dilekçesindeki talep başlangıçta tespit davası olup olmadığı değerlendirilmiş ancak, talepçi vekili tarafından dosyanın tespit istemi olduğu bildirilmekle, delil tespitine ilişkin olduğu, delil tespiti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Talepçi vekilinin beyanından talebin delil tespitine ilişkin olduğu, bu niteliğe göre değişik iş kaydı üzerinden değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, mahkememizin esas kaydının kapatılarak, dosyanın Değişik İş üzerinden İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinden birisine tevzi edilmek üzere İzmir Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/68 Değişik iş sayılı delil tespiti dosyasında yaptırdığı delil tespiti sonrasında düzenlenen 03.07.2009 havale tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen eksik ve kusurlu işleri karşılaştırıp geçici kabul tutanağında yazılı olan eksik ve kusurlu işlerle ilgili 13.03.2009 tarihinde giderilerek teslim alındığı kabul edildiğinden bunların dışında delil tespit raporunda saptanan eksik ve kusurlar varsa bunların delil tespitinin ./.. s.3 15.H.D. 2016/1834 2017/1182 yaptırıldığı 11.06.2009 tarihindeki mahalli piyasa rayiçleri ile giderim bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp kazanılmış hak da gözetilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile davalı iş sahibinin bir delil tespiti ya da idare elemanlarınca düzenlenen tespit tutanağına dayanmayan faturalara itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Dosyanın incelenmesinde davacı vekilinin talep ettiği delil tespitinde davalının taraf olarak gösterilmediği ve delil tespit dilekçesinde talebe konu eser sözleşmesinin sözlü olarak yapıldığının belirtildiği bu sebeple dosyaya sunulan yazılı bir eser sözleşmesinin bulunmadığı, davalı şirketin dosyaya sunduğu kira sözleşmesine göre sözleşmenin 12/11/2020 tarihinde imzalanıp 01/12/2020 tarihinden itibaren başlayan bir yıllık kira sözleşmesi olduğu davacı vekili her ne kadar hem dava dilekçesinde hem ... 25 AHM'nin ... d iş sayılı dosyasında talep ettiği delil tespiti dilekçesinde davaya konu ettiği eser sözleşmesinin tarihini belirtmemiş ise de delil tespiti talebinde 27/11/2020 tarihinde bulunduğu, davalının kira sözleşmesinin 01/12/2020 tarihinde başladığı, aleyhine delil tespiti talep edilen kişiler arasında davalının olmadığı ve davalının davaya konu eser sözleşmesini kabul etmediği böylelikle davacının davalı ile aralarında bulunduğu iddia ettiği eser sözleşmesinin varlığını ispatlayamadığı...
Zira hizmet tespiti davalarında -kamu düzenine ilişkin olduğundan- resen araştırma ilkesinin, işçilik alacaklarıyla ilgili davalarda ise taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle işçilik alacakları davasında verilen karar hizmet tespiti davasında kesin delil değil güçlü delil olarak kabul edilmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki delil değerlendirmesi derece mahkemelerinin takdirinde olup bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içermedikçe Anayasa Mahkemesinin bu takdire müdahalesi söz konusu değildir. Bununla birlikte bağlantılı davalarda birbirine aykırı karar verilmesi hâlinde bu aykırılığın -taraflarca ileri sürülmesi durumunda- gerekçesinin açıkça ortaya konması anayasal bir yükümlülüktür ve bu husus Anayasa Mahkemesinin inceleme alanı kapsamındadır” gerekçesi ile hizmet tespit davasında işçilik alacaklarına ilişkin ücret tespitinin delil olarak dikkate alınmamasını, gerekçe yapılmamasını hak ihlali olarak kabul etmiştir(B....
HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/09/2020 NUMARASI : 2020/26 D.İŞ ESAS 2020/26 D.İŞ KARAR DAVA KONUSU : Delil Tespiti ve İhtiyati Tedbir KARAR : İhtiyati tedbir talep eden tarafından karşı taraflar aleyhine Konya 8....
birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kararın özetinin karar kesinleştiğinde Türkiye çapında satışı en yüksek beş gazeteden biri ile ilanına, davacının 7.471,25 TL'lik maddi tazminat talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, delil tespiti dosyası nedeniyle delil tespiti tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre davacılar vekiline takdir edilen 245,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacılar tarafından delil tespiti dosyası kapsamında yapılan toplam 2.464,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili, delil tespiti talebinin , asıl davadan ayrı bir vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, dava açılmadan önce delilin tespitinin talep edilmesi halinde, bu dosyada yapılan yargılama giderlerinin asıl davada verilen kararla hüküm altına alınacağı, Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde 2023/36 D. İş sayılı dosyasında karşı tarafın başka bir adresinde tespit edilen ürünlerin müvekkilinin markalarını taşıyan taklit ürünler olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Talep, delil tespiti ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Maddesinde belirtilen ve delil tespiti dosyasında hiç hesaplanmamış, dikkate alınmamış olan zarar gören giysi, eşya, elektrik cihaz ve temel ev eşyaları için şimdilik 1.000,00TL' nin, müvekkili davacının, yapı sahibi sıfatını haiz davalının kusurlu eylemi ile kişilik haklarına zarar verildiğinden, ailenin bir dönem birbirlerinden ayrı kalması, barınma hakkının ihlal edilmesi, müvekkilinin iş hayatının etkilenmesi ve dilekçede belirtilen diğer sebeplerden dolayı 5.000,00TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkilim davacıya verilmesine, karşı delil ve ek delil sunma hakları saklı kalmak üzere delil listelerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, haksız fiilden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....