"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki delil tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, trafik kazasında yaralanan ... hakkında 18/09/2012 tarihli ...., 11/04/2014 tarihli... ve 09/09/2014 tarihli ... Devlet Hasatnesinden verilen raporlar arasında çelişki bulunduğunu, bu nedenle dosyanın ... sevki ile ...'ın 05/09/2012 tarihli trafik kazasından kaynaklanan maluliyet oranının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia ve mevcut kanıtlara göre; acil hallerde delil tespiti istenebileceğini belirterek delil tespiti istemede hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Delil tespiti davalının yokluğunda yapıldığı gibi, davalı tarafından delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporuna da itiraz edilmiştir. HMK'nun 403. maddesi gereğince, delil tespiti yokluğunda yapılmış olan karşı taraf, delil tespitine itiraz edebilir. İtiraza uğramış olan delil tespiti raporu ise hükme esas alınamaz. Mahkemece, gerekirse yerinde keşif yapılmak suretiyle davalının tesbit raporuna itirazları da değerlendirilerek zararın normal ya da hor kullanma sonucu oluşup, oluşmadığı hususunda, Yargıtay denetimine açık, gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalıya ait A ve B termik santralinin olumsuz etkileri nedeni ile ekili buğday ürününün zarar gördüğünü, zarar tespiti yaptırıldığını, 4.956 TL maddi zararın oluştuğunu belirterek bedelinin davalı tarafça ödenmesini talep etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde, illiyet bağının bulunmadığını, yapılan delil tespitini kabul etmediklerini belirtmiştir.Mahkemece, 4.460 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmiş, mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili tarafından davadan önce delil tespiti yaptırıldığı, fen bilirkişisi, ziraat bilirkişisi ve çevre mühendisi bilirkişisinin raporlarını delil tespiti dosyasına sundukları, anılan bu bilirkişi raporlarının davalı yana tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.HMK. 400-406.maddelerinde delil tespiti düzenlenmiş olup;...
Delil tespiti dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılır ve onunla birleştirilir (HMK 405/1). Bu nedenle dava ile ilgili olan delil tespiti dosyası nedeniyle yapılan ve HMK’nın 323. maddesinde sayılan giderler de yargılama giderine dahildir. Delil tespiti giderleri yargılama gideri olduğundan dava değerine dahil değildir. Bu nedenle dava açılarak istenmesine gerek olmadığı gibi buna rağmen istenmesi halinde de asıl alacak olarak hükmedilemez. Bu giderlerin mahkemece talep olsun olmasın yargılama gideri olarak kendiliğinden haklılık durumuna göre hükmedilmesi gerekir. 22.03.1976 tarihli 1976/1 Esas, 1976/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da delil tespiti giderlerinin yargılama giderlerinden sayılacağına ve müddeabihe dahil edilmeyeceğine karar verilmiştir. Davacının İstanbul 2....
nedeniyle ağaçların bulunduğu arazinin de kullanılamadığını belirterek, HMK’nun 106. maddesi gereğince ağaçların sayısı, türü, yaşı ve getirdiği fayda (semere) ve tüm ağaç bedellerinin tespiti ile davacının davalıdan isteyebileceği maddi tazminat tutarının tespitini talep etmiştir. Mahkemece, davacının istemi delil tespiti olarak değerlendirilmiş olup mahkemenin değişik iş sırasına kaydedilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 106. maddesinde tespit davası düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “ .. .” Anılan kanunun 400 vd. maddelerinde ise delil tespiti kurumu düzenlenmiştir. Delil tespiti ise, ileride açılacak veya açılmış olan bir dava ile ilgili delillerin, bazı şartlar altında zamanından önce toplanıp güvence altına alınmasını sağlamak için kabul edilmiş bir müessesedir. Dosya incelendiğinde, davacının istemi delil tespiti olmayıp dava ve temyiz dilekçelerinden açıkça anlaşılacağı üzere HMK'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davası niteliğindedir....
Bu safahat, kabul ve davacı vekilinin duruşmada tutanağa geçen beyanı kapsamında mahkememizce delil tespiti yapılmış olduğundan herhangi bir işlem tesisine yer ve gerek bulunmadığına ve bu kapsamda delil tespiti hususunda herhangi bir karar vermesine yer ve gerek bulunmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurularak dosya esasının kapatılmasına karar verilmiştir. HÜKÜM: Davacı vekili tarafından talep edilen delil tespitinin mahkememizce yerinde refakate bilirkişi alınmak suretiyle yapıldığı anlaşıldığından, Delil tespiti hususunda herhangi bir karar verilmesine yer ve gerek bulunmadığına, talebin reddine, Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.'...
Tespit davası başlı başına bir dava iken delil tespiti bir dava içinde kullanılacak delillerin tespiti için başvurulan bir yoldur. Nitekim davaya konu olayda da istek, dava şeklinde değil mahkemenin değişik işler esasına kaydedilerek değerlendirilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’nun 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır. Aynı yasanın 427. maddesinde de temyizi kabil kararlar sayılmış; nihai kararların temyiz edilebileceği belirtilmiştir. Delil tespiti kararı nihai kararlardan olmadığından temyizi mümkün değildir. Açıklanan bu nedenle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/201 Esas KARAR NO : 2021/209 DAVA : Delil Tespiti DAVA TARİHİ : 20/11/2021 KARAR TARİHİ : 22/11/2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan delil tespiti talepli davanın yapılan dosya incelemesi sonucunda; İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde; tespit isteyen müvekkilinin----- aleyhine tespit isteneneler tarafından izinsiz olarak kullanıldığını, ---------görüştüğünü belirterek, aleyhine tespit istenen firmanın öncelikle bu hususta müvekkiline ----- hususla--- men edilmesi gerektiği ve tespitten sonra ---- katıldığı----- bildirilmesi ve tecavüzun tespitinden sonra da --- istenen------aldığı tüm mali hakların ve aldığı desteklerin delil tespiti zımnında tespitine, müvekkili adına tespit isteyen tarafından kullanıldığının tespiti halinde,---- olup olmadığının ve müvekkilinin tarafınca edindirmesi durumunda mülkiyet hakkının ihlalinin değerlendirilmesini ve bu hususun maddi değer olarak hesaplanmasını, aleyhine tespit istenen...
Dava, tespit davası şeklinde açılmış ancak mahkemece delil tespiti olarak değerlendirilmiş ve değişik işler esasına kaydedilerek talep reddedilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 400. maddesinde düzenlenen delil tespiti, ileride açılacak veya açılmış olan bir dava ile ilgili delillerin bazı şartlar altında zamanından önce toplanıp emniyet altına alınmasını sağlamak için kabul edilmiş bir kurumdur. Tespit davası başlı başına bir dava iken delil tespiti bir dava içinde kullanılacak delillerin tespiti için başvurulan bir yoldur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır. Aynı Kanun'un 427. maddesinde de temyizi kabil kararlar sayılmış; nihai kararların temyiz edilebileceği belirtilmiştir....
nin, bir inovasyon şirketi olup huzurdaki davada taraf sıfatı bulunmadığını, delil tespiti dosyasında da talep eden sıfatı dahi bulunmadığını, delil tespiti dosyasına sunulan talep dilekçesinden, davacı taraf nezdinde lisanssız ... programı kullanımına ait ihlal datası bulunduğu görülmekte olup ... tarafından işbu ihlal datasına istinaden delil tespit talebinde bulunulduğunu, davacı tarafın iddialarının tamamen asılsız olduğunu ve gelir elde etme gayesiyle bu davanın açıldığını, davacı tarafın, tebligat yapılmaksızın müvekkili şirkete gelinmesinin delil tespiti amacını aştığını iddia etsede bu iddialarının tamamen asılsız olduğunu ve delil tespiti işleminin hukuka uygun yapıldığını belirterek davanın öncelikle husumet itirazları kapsamında usulden reddine, usule ilişkin itirazlarının kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....