Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile müşterek çocuk arasında dört yıllık süreçte tarafların farklı yerde yaşamaları nedeniyle kişisel ilişkinin sınırlı kurulmuş ise de; müvekkilinin 2019 yılında müdür yardımcısı olarak çocuğuyla daha fazla görüşebilmek için onun yaşadığı Buca'ya tayinini istediğini, ancak covid-19 salgını nedeniyle çocuğun ve kendi sağlığı açısından yüz yüze görüşmelerinin aksadığını, bunda müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, daha sonra davacının koruma kararı alması nedeniyle çocuğu ile görüşememiş ise de; noter ve icra kanalıyla çocukla kişisel ilişki kurulması için harekete geçtiğini, açıklanan sebeplerle kişisel ilişkinin kısıtlanmasına ilişkin talebin doğru olmadığını, boşanma kararının üzerinden 4 yıl gibi bir süre geçmesi, çocuğun eğitimi ve ihtiyaçlarının değişmesi sebebiyle kişisel ilişkide bir takım değişikliklere gidilmesi gerekiyor ise, müvekkili ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin '' Her Pazar saat 10.00 dan aynı gün saat...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın asıl dava yönünden haksız ve usulsüz olduğunu, davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Asıl dava; torun ile kişisel ilişki, birleşen dava ise; karşılıklı olarak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davacıların birleşen dava yönünden istinaf talepleri bulunmamaktadır....
olarak kullanıldığı dikkate alınarak, davalı ile aralarındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına, müşterek çocuklardan Meryem Sıla'nın ise davalının yanında kalmaktan korktuğu ve yatılı kaldığı süreçlerde psikolojisinin olumsuz etkilendiği dikkate alınarak, davalı ile aralarında bulunan kişisel ilişkinin, davalı yanında yatılı kalmayacağı şekilde yeniden tesis edilmesine, taleplerinin kabul edilmemesi halinde, müşterek çocuklardan her ikisi ile davalı arasında bulunan kişisel ilişkinin, müşterek çocukların davalı yanında yatılı kalmayacakları şekilde yeniden tesis edilmesine, dava süresince davalının müşterek çocuklar ile yatılı olarak bulunan kişisel ilişkisinin tedbiren durdurulmasına, müşterek çocukların eğitim hayatlarının devam ettiği ve çocuklardan Mustafa'nın özel bakıma, tedaviye ve gereksinimlere ihtiyaç duyması sebebiyle, çocuklardan Meryem Sıla için 500,00 TL, çocuklardan Mustafa için 1.000,00 TL İştirak nafakasına hükmedilmesine, çocukların ihtiyaçlarının dava sürecinde...
görülmediği, gerçekleşen kusurlu davranışlarının niteliğine göre de, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu bulunduklarının anlaşılmasına karşın mahkemece erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu bulunduğuna ilişkin kusur tespiti isabetli görülmeyerek, tarafların kusur tespitine ilişkin istinaf taleplerinin esastan kısmen kabulü ile kusura ilişkin karar gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu bulunduklarının tespitine karar verilmesi gerektiği, Boşanmaya neden olan olaylarda eşit derecede kusurlu olduğu anlaşılan taraflar yararına maddî ve manevî tazminat yasal koşulları oluşmadığından kadının boşanmanın fer'î niteliğinde maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, Müşterek çocukların velâyet ve kişisel ilişki düzenlemeleri bu yönde dosya kapsamında toplanılan deliller, inceleme raporunda yapılan tespit ve değerlendirmeler, idrak çağında bulunan müşterek çocukların...
kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise tensiple beraber kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde düzenlenmesini, nihai olarak davalı baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını mümkün olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan babanın işi gereği Temmuz aylarında tanınan kişisel ilişki süresinde ortak çocuğu fiilen görme olanağını bulamayacağı açıktır. Öyleyse baba ile ortak çocuk arasında babanın Ağustos ayında kişisel ilişki kurulmasına yönelik talebi de gözetilerek daha uygun bir zaman dilimini kapsayacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ayrıca davalı baba ile velayeti anneye bırakılan ortak çocuk arasında mahkemece yaz ayında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmin edecek yeterlilikten uzaktır. Bu sebeple yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Eldeki davada; anne , baba ve müşterek çocuklarla görüşülmek sureti ile düzenlenen sosyal inceleme raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, müşterek çocuklar ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocukların gelişimini olumsuz etkileyeceğine ilişkin dosyada somut bir delilin bulunmadığı görülmektedir. Mahkemece müşterek çocuklar ile davalı baba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 09:00 ile 18.00, dini bayramların 2. günü saat 09:00 ile 17:00, okulların yarı yıl tatilinin ilk haftası Cumartesi günü saat 09.00 ile 17.00 arası yatısız olacak şekilde kişisel ilişki tesisi, kişisel ilişkiden beklenen amaç, kişisel ilişkinin mahiyeti, ortak çocukların yaşları ve gelişimleri de dikkate alındığında yetersizdir, annenin, velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacaktır....
Tarafların 15.09.2009 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşandıkları, müşterek çocuk....a'nın velayetinin davalı anneye verildiği baba ile dini bayramların 3. günü saat 09:00'dan saat 17:00'a kadar, her yıl 1 Ağustos saat 09:00’dan 31. günü saat 17:00’e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, daha sonra davalı anne 21.09.2012 tarihinde davacı babaya karşı kişisel ilişkinin kaldırılması yada azaltılması davası açmış, davası kabul edilerek baba ile çocuk arasında her ayın 1 ve 3. haftasonu Cumartesi saat 09:00'dan saat 17:00’e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Velayeti kendisine verilmeyen müşterek çocuk ile davacı baba arasında düzenlenen kişisel ilişkide, çocuğun üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, velayetine bırakılan çocukla davalı (baba) arasında boşanma kararıyla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini ve çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesini istemiş, mahkemece; "derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine" karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Mahkeme "boşanma kararındaki kişisel ilişkiye dair düzenlemeyi" derdestliğe esas almıştır. Büyükçekmece 4....
olduğu, çocuğun annesi ile sağlıklı ve nitelikli vakit geçirmesinin çocuğun yüksek yarına olduğu, davalının gözetimi ve denetimi altında kişisel ilişkinin gerçek manada bir kişisel ilişki olmadığı, kaldı ki bu şekilde verilen kişisel ilişki kararının dadi davalı tarafından çeşitli bahaneler ile engellendiği, davacının çocuğa camdan bakarak kişisel ilişki kurmaya çalıştığı, bu durumun tanık beyanları ve dava konusu çocuğun beyanları ile sabit olduğu anlaşılmıştır....