Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(HMK m.362/1-ç).Açıklanan sebeple davacı-karşı davalı babanın velayet davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı babanın reddedilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davacı babanın, çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi “boşanma kararı ile tesis edilen baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin bu aşamada yeterli olduğu” gerekçesiyle reddedilmiş, bu karara karşı davacı baba tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davacı babanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

    Davacının herhangi bir aklî rahatsızlığının bulunup bulunmadığı, fiil ehliyetinin olup olmadığı ve rahatsızlığı var ise velâyetin kullanılmasında ya da müşterek çocuk ile kişisel ilişki kurulmasında çocuğun menfaatlerini zedeleyip zedelemeyeceği hususunda gerekli araştırma yapılmadan hüküm tesisinin isabetli olmadığı, öte yandan davalı babanın iddiaları ile davacı annenin kişisel ilişki talebi dikkate alınarak, davacı anne ve müşterek çocuk arasında tesis edilmesi muhtemel kişisel ilişkinin niteliği ve süresi hususunda sosyal inceleme raporu alınması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisinin usul ve yasaya uygun olmadığı, kabule göre de, davanın TMK'nın 336/2. ve 197/1- son maddesi uyarınca velâyetin geçici olarak düzenlenmesine ilişkin olduğu, mahkemece velâyetin değiştirilmesi talebi olarak kabulü ile, velâyetin değiştirilmesi yönünde hüküm kurulmasının doğru görülmediği" gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

    Davacı koca, 14.04.2020 tarihli duruşmada; dava dilekçesini ve dosya arasında mevcut 06.04.2020 tarihli protokolü tekrar ettiğini, protokol uyarınca boşanmalarına karar verilmesini istediğini, tedbir, iştirak yoksulluk veya başka ad altında nafaka, maddi ve manevi tazminat, ev eşyası, mal rejiminin tasfiyesi gereğince menkul ve gayrimenkul ile ziynet eşyası talebi olmadığını, müşterek çocuklar Halil İbrahim Karahan ve Nazan Karahan'ın velayetlerinin kendisine verilmesini istediğini, davalı Seval'in müşterek çocuklarla her ayın 2. ve 4. haftası cumartesi günü sabah saat 09:00’dan akşam 18:00 e kadar kişisel ilişki kurması yönünde anlaştıklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan etmiştir....

    Yargılama sırasında müşterek çocuklarla kişisel ilişkinin tesisi mahkememizin takdirine bırakıldığından, mahkememizce düzenlemesi düşünülen kişisel ilişki tesisi taraflara açıklanmış ve açıklanan bu düzenleme taraflarca kabul edilmiştir.Keza yargılama aşamasında davacı ve davalı bizzat mahkemeye gelerek boşanma isteklerini açıklamışlar, tarafların boşanma yönündeki iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirilmiş ve boşanmanın mali sonuçları nazara alınarak uygun bulunmuştur....

    Aile Mahkemesi'nin 2020/587 esas 2020/555 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın 15/12/2020 tarihinde kesinleştiğini, müşterek çocuk Hazal Elif, Asel Melisa ve Cesur Hamza ile müvekkili arasında kişisel ilişki kurulduğunu, söz konusu kişisel ilişki ile davalının anlaşamadıklarını, boşanma kararından bu güne kadar davalı tarafın çocukları müvekkiline göstermemekte ısrarcı olduğunu, müvekkilinin 2021 nisan tarihinden itibaren çocuklarını göremediğini, telefonla dahi görüşemediğini, almış oldukları hediyeleri dahi kargo ile gönderdiğini, müvekkilinin Hollanda ülkesinde ikamet ettiğini, bu nedenle davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği şekilde şahsi ilişki tesisine ve müşterek çocuklar lehine takdir edilen nafakayı müvekkilinin ödeme gücünü aştığını, müvekkilinin ekonomik durumunun aylık 7000 TL ödemeye yetmediğini, davalının ve müşterek çocuklarının kendi evlerinde ikamet ettiğini, kira giderlerinin bulunmadığını, müşterek çocuk Cesur'un sağlık sorunundan dolayı devlet...

    Somut olayda, davalı-davacı tarafça terditli dava açılarak velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde ortak velayet, buda mümkün olmadığı takdirde şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesini usulen dava ve talep ettiği halde, ilk derece mahkemesince, sosyal hizmet uzmanı Özben Araman tarafından rapor düzenlenirken davalı-davacı taraf ile herhangi bir görüşme yapılmaması, davalı-davacı tarafla ilgili olarak gerekirse etraflı bir şekilde ve talimatla rapor alınmaması, ortak velayet, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeni şartlara uyarlanmasının gerekip gerekmediği konularında bilirkişi görüşüne başvurulmaması, davalı-davacının 10/02/2020 tarihli SİR raporuna yönelik itirazları konusunda olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmemesi, gerekçeli kararda davalı-davacının ortak velayet, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ile ilgili olumlu-olumsuz herhangi bir gerekçeye yer verilmemesi, salt karşı davanın reddine karar verilmesi ile yetinilmesi yukarıda açıklanan...

    şekilde mahkemece kurulan kişisel ilişkinin uygulandığı, yargılama sırasında ise müşterek çocuğun üç yaşını doldurduğu ve üç yaşından sonra kurulan kişisel ilişkinin uygulanması halinin başladığı, müşterek çocuğun davalıyı baba olarak tanımadığı anlaşılmaktadır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; velayeti anneye verilmiş olan müşterek çocuk Elif Açıkgöz ile babası T1 arasında, babanın Aksaray T Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda olduğu, çocuğun eğitim hayatına devam ettiği gözetilerek, davacının kaldığı ceza infaz kurumu tarafından Ramazan ve Kurban bayramları ile temmuz ve ağustos ayına ilişkin açık görüş günlerinde (dönemlerinde) ceza infaz kurumu tarafından davalı yönünden tayin edilecek açık görüş gün ve saatinde, ilgili her bir dönem için bir defaya mahsus olmak üzere kişisel ilişki tesisine, davalı ile müşterek çocuk arasında ceza evi tarafından belirlenen açık görüş dönemi içinde kişisel ilişkinin gerçekleştirileceği gün, müşterek çocuğun davalının vasisi T2 tarafından saat 09:00 da davacı anneden teslim alınmak ve baba ile kişisel ilişki sağlandıktan sonra yeniden çocuğun aynı gün saat 19:00 da anneye teslim edilerek kişisel ilişkinin bu şekilde tesisine karar verilmiştir....

    davalı-davacı anneye verilen müşterek çocuklarla ... baba arasında annenin velayet hakkını kullanmasını engelleyecek ve çocukların menfaatlerine aykırı olacak şekilde her hafta sonu kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır....

      Mahkemece davacı baba tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi davasının kabulüne karar verilerek, müşterek çocuk ile davacı babası arasındaki kişisel ilişki yeniden kurulurken çocuğun 08.07.2017 tarihi öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenmiş ve kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ilerki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden müşterek çocuk ile davacı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

        UYAP Entegrasyonu