Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının yaşadıkları beraberlikten müşterek dört çocuklarının olduğunu, müvekkilinin doğumundan itibaren müşterek çocukları tanıdığını, nüfus kaydını aldığını, davalı ile yaşadıkları süre boyunca müşterek çocukların bakımını beraber üstlendiklerini, taraflar arasında herhangi bir evlilik olmadığını, çocukların velayetinin davalıda olduğunu, davalının müşterek çocukları ve müvekkilini terk ettiğini, müşterek çocukların müvekkilinin yanında 2012 yılından beri müvekkilinin yanında yaşadığını, davalı annenin müşterek çocukları yanında istemeyerek arada sırada canı istediği takdirde çocukları ile iletişim kurduğunu, davalının müşterek çocuklarla devamlılık arz eden bir görüşmesi olmadığını belirterek müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, adli yardım...

Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Tarafların ve müşterek çocukların farklı ülkelerde yaşıyor olduğu değerlendirildiğinde tesis edilen kişisel ilişki süreleri, ana-babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da ana-baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple daha uzun ve uygun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

    Ayrıca her yıl Ağustos ayında kurulan kişisel ilişkide, kişisel ilişkinin başlayış .../.. 2016/6547 2016/7567 ve bitiş saatlerinin hükümde gösterilmemesi de infazda tereddüt yaratacak niteliktedir. Bu bakımdan mahkemece müşterek çocuğun okul durumunu etkileyemeyecek ve infaza elverişli şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru değil ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemece müşterek çocukların velayeti anneye verilmiş ise de, dosya içerisinde buna ilişkin alınan sosyal inceleme raporu olmadığı gibi davacı kadının dava dilekçesinde çocukların velayetini istemediğini belirttiği görülmüştür. Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesinde asıl olan çocukların üstün yararıdır. Çocuklarla ve taraflarla görüşülmeden ve kişisel ilişki yönünden hiçbir hüküm kurulmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki tarafın yaşadığı ortamda ayrı ayrı inceleme yapılması, taraflarla ve çocuklarla görüşmek suretiyle velayet ve kişisel ilişki düzenlenmesi hususunda ayrıntılı rapor alınması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava dilekçesinde, velayetin değiştirilmesi talebi yanında, müşterek çocuk ile arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteminde de bulunmuştur. Davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, evlilik dışı dünyaya gelen ve tanıma yoluyla aralarında bağ kurulan küçük ... velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir. Davacının davası velayetin değiştirilmesine yöneliktir. Davacının kişisel ilişki düzenlenmesine yönelik dava dilekçesinde talebi bulunmadığı gibi harcı verilerek açılmış bir davası da (TMK m. 323 vd.) bulunmamaktadır. Davacı tarafça bu konuda bir ıslah talebinde de bulunulmamıştır....

          tarafından can güvenliğinin tehdit edildiği gerekçesiyle polise şikayette bulunarak ikamet ve iaşe hususunda sosyal yardım talebinde bulunduğu ve Alman makamları tarafından çocuklarla birlikte müşterek haneden alınarak sosyal yardım sistemi dahilinde bir eve yerleştirildikleri, tarafların yurt dışında boşandıklarını ve kararın Türkiye'de tanınmasına karar verildiğini, davacı ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki tesis edilmediğini, davalının müşterek çocukları davacıya göstermediğini, çocukların Türk kültüründen uzak yetiştirildiğini iddia ederek öncelikle çocukların velayetinin davacıya verilmesini, aksi takdirde kişisel ilişki tesis edilmesini talep ve dava etmiştir....

          ceza evinde yattığını, sicilinin bayağı kabarık olduğunu, bu durumun davacının ailesi tarafından bilindiğini, velayeti kendisine verilen çocukların bu kişi ile karşılaşmasını ve görüşmesini istemediğini, çocuklarıyla davacı arasında tesis edilen kişisel ilişkinin bu yüzden kaldırılması gerektiğini, duruşmalara katılamadığını, açıklayıcı beyanlarda bulunamadığını, gıyabında karar verildiğini, ifadesinin yeterince alınmadığını, tanık gösteremediğini, davanın yetkili ve görevli İstanbul aile mahkemesinde görülmesi gerektiğini, asıl kusurun davacı kadında olduğunu, aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararına karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, çocuklarla anne arasında kişisel ilişki kurulması, adil yargılanma ve savunma hakkının kısıtlanması, İstanbul mahkemelerinin yetkili ve görevli olması ve aleyhe vekalet ücreti karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurduğu, dosyanın bu şekilde dairemize gönderildiği görülmüştür....

          Müşterek çocuk 2019 doğumlu Umut Emre'nin velayetinin anneye verildiği, baba ile çocuk arasında "her hafta sonu Cumartesi günü saat 10:00 ile 20:00" arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, yargılama sırasında ise yatılı olmak üzere farklı bir kişisel ilişki düzenlemesi bulunduğu, hükümde kişisel ilişkinin kısıtlı verilmesinin gerekçesinin açıklanmadığı, bu haliyle tesis edilen kişisel ilişki süresinin de yetersiz olduğu anlaşılmıştır....

          Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. (TMK m. 323) Ana ve babadan herbiri diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanır veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilir veya kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/1- 2). Öte yandan kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır....

          UYAP Entegrasyonu