Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir....

    Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Çocuğun menfaati bu yönde bir düzenlemeyi gerekli kılmadıkça, uzman aracılığı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi bundan beklenen amaca aykırı düşer. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. İlk derece mahkemesince müşterek çocuklar ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı erkek ile davalı vekilinin bu yöndeki istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; davacının müşterek çocukla davalı baba arasında kurulan şahsi ilişkinin kaldırılması talebine ilişkin davasının reddine, davacının terditli talebi olan kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının kısmen kabulüne, velayeti davacı annede bulunan tarafların müşterek çocukları 01/09/2007 doğumlu Nazlı Nur Oral ile davalı baba arasında Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2011/182 Esas, 2011/298 Karar sayılı 15/07/2011 kesinleşme tarihli ilamı ile kurulan şahsi ilişkinin kaldırılarak yeniden aşağıdaki şekilde düzenlenmesine; velayeti davacı annede bulunan müşterek çocukla davalı baba arasında; dini bayramların 2. günleri sabah saat 10:00'da teslim alınıp, akşam saat 18:00'de teslim edilmek, her ayın 1. ve 3....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocuk 16.12.2003 doğumlu... idrak çağındadır. Mahkemece aldırılan uzman raporunda "çocuğun babaya karşı olumsuz tutumunun olduğu, baba ile görüşmeme konusunda ısrarlı tavır sergilediği, babasına yönelik duygusunu psikolojik destek alarak aşmasının faydalı olacağı, çocuk ile baba arasında gün içinde ve yatılı kalmaksızın kişisel ilişki düzenlenmesinin menfaatine olacağı" belirtilmiştir. Bu yön ve davacının talebi de gözetilmeden, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru görülmemiştir....

      Sosyal inceleme raporunda da kişisel ilişkinin daha uzun süreli düzenlenmesinin küçüğün yararına olacağı rapor edilmiştir. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerektiği anlaşılmakla; davalı/birleşen dosya davacısı erkeğin müşterek çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin arttırılması talebinin KABULÜNE karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı kadının manevi tazminat talebi yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından Karar Verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "iştirak nafakasının artırılması talepli asıl davanın kısmen kabulü ile; tarafların müşterek çocuğu 15/01/2015 doğumlu Yusuf Ziya Kurtuluş lehine Mahkememizin 2018/15- 2018/155 Esas-Karar sayılı ilamı ile aylık 325,00....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması ya da Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından ortak çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin süresi yönünden; davalı tarafından ise tüm yönlerden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı anne tarafından, koşulların değişmesi nedeniyle baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde ise kurulan kişisel ilişkinin kısıtlanması talebi ile açılan davada ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda “davalının çocukla görüştüğü günlerde davacı ve ailesi...

        Dava, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine yönelik olup; kişisel ilişkiye yönelik olması bir talebi başlı başına kamu düzenine ilişkin hale getirmez. Resen araştırmayı gerektiren veya kamu düzenine yönelik bir yönünün bulunup bulunmadığı somut olaya ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre belirlenir. Somut olayda, tarafların anlaşmalı boşanma kararı ile TMK’ nın 166/3 maddesi uyarınca boşandıkları, müşterek çocuğun velâyetinin babaya verildiği, anne ile çocuk arasında “Müşterek çocuk ile anne arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 12:00 den Pazar günü saat 12.00'ye kadar, ilköğretime başladıktan sonra müşterek çocuk ile anne arasında her ayın 1. ve 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Çocuğun üstün yararı gerektiriyorsa, üçüncü kişilerin gözetiminde kişisel ilişki öngörülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/3)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı baba, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle müşterek çocuğun velayetinin davalı-davacı anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin kurulmasını istemiştir. Davacı-davalı babanın velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir....

              İncelenen aile nüfus kayıtlarına göre tarafların; 23/05/2009 tarihinde evlenmiş oldukları, bu evliliklerinden müşterek 05/05/2010 doğumlu Hatice Duru, 23/01/2012 doğumlu Doğuş Erol isimli çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; davacı karşı davalı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davalı karşı davacı erkeğin kusurlu bir davranışının ispat edilemediği gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile, tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....

              UYAP Entegrasyonu