Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, kişisel ilişkinin gündüzlü ve kısa süreli kurulan kişisel ilişkinin yetersiz kaldığını, müvekkilinden uzun süre ayrı kalmak çocuğun psikolojisini etkilediğini, davalının kişisel ilişki tesisinde zorluk çıkardığıını, telefonları açmadığını, davalının, müşterek çocukla müvekkilini telefonla görüştürmemesi ve kişisel ilişki günlerinde göstermemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlattığını bunun üzerine davalının müvekkili aleyhine uzaklaştırma kararı aldırdığını iddia ederek müşterek çocuk ile arasında kurulan kişisel ilişkinin arttırılmasını talep etmiştir. II....

    Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin çocuğun huzurunu tehlikeye soktuğu, çocuğun eğitilmesini ve yetiştirilmesini önemli ölçüde engellediği anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın kabulü ile; Giresun aile mahkemesi 2013/105 esas 2014/301 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk 01/07/2013 doğumlu TC kimlik numaralı doruk deniz okay ile velayeti kendisine verilmeyen baba TC kimlik numaralı T4 arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına" karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Her ne kadar mahkemece 31/01/2023 tarihli ek karar ile müşterek çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş ise de mahkemenin 06/03/2018 tarihli boşanma kararında müşterek çocuklar ve babaları arasında kişisel ilişki tesisine yer olmadığına karar verilmiş bu karar 27/04/2018 tarihinde kesinleşmiştir. Kararın kesinleşmesinden sonra babanın müşterek çocuklarla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin istemi ayrı bir dava niteliğinde olup aynı dosya üzerinden ek karar ile hüküm altına alınamaz. Baba tarafından müşterek çocuklar ile kişisel ilişki kurulmasına ilişkin isteminin ayrı bir dava niteliğinde olduğu göz önüne alınarak talebin dava olarak görülmesi için Aile Mahkemeleri esas sırasına kaydının yapılmasının temini için tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmesi gerekir iken yukarıdaki şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    anne ile arasındaki kişisel ilişkinin kısıtlanmasında çocuğun yüksek yararının bulunduğunu bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    için davalı baba ile kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını, dava sonuna kadar tedbiren müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin ivedi olarak kaldırılmasını, talep etmiştir. 2.Davacı karşı davalı vekili cevaba cevap karşı davaya cevap dilekçesinde, cevap dilekçesindeki hususları kabul etmediklerini, karşı davada kişisel ilişkinin arttırılmasının çocuğun aleyhine olacağını, yaşadığı kaygıları nedeniyle manevi yıkımına sebebiyet vereceğini, davalının yaşam tarzı ile müvekkilinin problemi bulunmadığını, dini eğitimin önemine inandığını, çocuğun babası tarafında kapasitesinin üstünde dini eğitime zorlanması ve zaman zamanda kendisi olamadığı dönemde çocuğun medreseye bırakılması çocuğun kişiliğinde onarılmaz yaralara neden olduğunu, davalı babanın müşterek çocuk ...'...

      Ancak anne ile çocuklar arasında kurulmuş olan kişisel ilişkinin süresi ve belirlenen "mayıs" ayı gözetildiğinde çocukların eğitimlerini aksatacak ve engeleyecek düzeyde olduğu, bu nedenle kişisel ilişki düzenlemesinin çocukların üstün menfaatine aykırı olduğu belirlenmiştir. Velayet ve buna bağlı kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Bu kapsamda re'sen yapılan inceleme neticesinde kişisel ilişki düzenlemesine dair hükmün kaldırılmasına, çocuklar ile anne arasında yeniden kişisel ilişki düzenlemesi yapılmasına karar vermek gerekmiştir....

      Mahkemece, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulması konusunda usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı annenin, çocuklarla kişisel ilişkinin kurulması davası reddedilmiştir, Yargılama gideri haksız çıkan taraftan alınır (HMK m 326). Vekalet ücreti de yargılama giderlerindedir (HMK m. 323/ğ). Davacının davası reddedildiğine göre kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ve yapılan yargılama giderinin davaladan tahsiline karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

        Bu itibarla; Çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yararına olduğu anlaşılmakla ve çocukla baba arasında daha önce kurulan kişisel ilişkinin icra kabiliyeti bulunmadığı anlaşıldığından yeniden kişisel ilişki düzenlemesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacı, dava dilekçesinde; öncelikle müşterek çocuğun velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişki düzenlenmesini istemiştir. Davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulü yada reddi söz konusu değildir. Bu nedenle davacının kademeli talebi kabul edildiğinden davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken; davalı kadın yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmadığı gibi yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılması doğru görülmemiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/162 Esas, 2019/159 Karar sayılı kararı ile tarafların ortak çocukları ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirilerek davanın kabulü ile; davacının ortak çocuklarla ilgili kurulan kişisel ilişkinin düzenlenmesi talebinin kabulü ile; Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/162 Esas 2019/159 Karar sayılı kararı ile tarafların ortak çocukları ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek davalı baba ile ortak çocuklar arasında ayın her birinci ve üçüncü haftasına rastlayan Pazar günleri ile Ramazan ve Kurban bayramlarının ikinci günü saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasında refakatçisiz olarak başlangıç saatinde anneden alınıp bitiş saatinde anneye bırakılması suretiyle babaları ile kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

          UYAP Entegrasyonu