Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Açılmış olan nafaka artırımı davası yönünden: Davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuklardan Havva Bengisu yararına hükmedilmiş olan 1500 TL iştirak nafakasının 2500 TL arttırılarak dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 4000 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk Kerem yararına hükmedilmiş olan aylık 1000 TL iştirak nafakasının 2000 TL arttırılarak dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 3000 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, nafakaların her ay irad olacak şekilde ödenmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla), Hükmedilmiş olan nafakaya karar tarihinden itibaren her yıl ÜFE oranında arttırım uygulanmasına,Şahsi ilişki talebi yönünden; Davanın kabulü ile; müşterek çocuklardan Havva Bengisu ile babanın her ayın 1. Ve 3. Cumartesi günü saat 10.00 Pazar günü saat 17.00 arasında, dini bayramların 2. Günü saat 10.00 3....

b)Davacı, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir. Davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulü söz konusu değildir. Bu nedenle davacının kademeli talebi kabul edildiğinden davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken; davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmiş olması doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md.438/7)....

    HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A) 1- Davacı kadının, kişisel ilişkiye ve iştirak nafakası miktarına yönelen istinaf isteminin KABULÜ ile; İNEBOLU ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ'NİN 22/03/2022 tarihli, 2019/230 Esas 2022/153 Karar sayılı kararının hüküm kısmının 4 ve 5 no'lu maddelerinin KALDIRILMASINA, hükmün diğer kısımlarının aynen MUHAFAZASINA, B) HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Velâyeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında, davalının kaldığı ceza infaz kurumu tarafından ramazan ve kurban bayramları ile temmuz ve ağustos ayına ilişkin açık görüş günlerinde (dönemlerinde), ceza infaz kurumu tarafından davalı yönünden tayin edilecek açık görüş gün ve saatinde, ilgili her bir dönem için bir defaya mahsus olmak üzere KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİNE, Davalı babanın bulunduğu cezaevinin kişisel ilişkinin kurulduğu dönemlerdeki açık görüş günlerinin ve kişisel ilişkinin tesis edileceği günün, kişisel ilişkiden makul bir...

    Davalı-karşı davacı kadının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne (HUMK.md.440/1,4) karar vermek gerekmiş; hükmün bu bölümüne ilişkin temyiz incelemesinde ise; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davalı-karşı davacı kadının diğer yönlere ilişkin karar düzeltme taleplerinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, müşterek çocuklarla baba arasında kurulan kişisel ilişkiye yönelik karar düzeltme talebinin ise yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple KABULÜNE, hükmün bu bölümünün aynı bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.30.09.2015 (Çrş.)...

      Velayet kendisine verilmeyen taraf ile müşterek çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkide çocukların üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir. Davacı-karşı davalı babayla müşterek çocuklar ... ve ...arasında, tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları dikkate alınmaksızın, aynı veya farklı yerde oturma durumuna göre kişisel ilişki düzenlemesi yapılması doğru olmadığı gibi, tarafların ayrı şehirlerde yaşamaları halinde çocuklarla baba arasında her ayın belirli hafta sonları da kişisel ilişki kurulmaması babalık duygularını tatmin etmekten uzaktır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2B bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine 2B bendi olarak “Müşterek çocuklar 2011 doğumlu ... ile 2013 doğumlu ...'...

        Davacı kadın yatılı şahsi ilişkinin kaldırılması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de çocukların yaşları , babanın çocuklara yönelik olumsuz davranışının bulunmaması, çocuklarla baba arasında kurulan şahsi ilişkinin çocukların baba sevgisini tatması ve baba ile birlikte vakit geçirmelerinin menfaatlerine olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesince belirlenen kişisel ilişki süresinin içtihatlara ve çocukların menfaatlerine uygun olduğu görülmekle davacı kadının yatılı şahsi ilişkinin kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir. Ceza ve tutukevinin, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkanı ölçüsünde, çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis edilebilir....

        Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.m.323). Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.m.324). Velayetin düzenlenmesinde ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte, asıl olan çocuğun üstün yararıdır (TMK md. 339)....

          Aile mahkemesinin 23.01.2014 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmışlar, anlaşma uyarınca velayet davalı anneye verilmiş, davacı baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir. Müşterek çocuk ... 06.08.2011 doğumlu olup, taraflar da farklı illerde ikamet etmektedirler. Davacı baba ile müşterek çocuk arasında boşanma davasında tesis edilen kişisel ilişki yeterli olmadığı gibi babalık duygularını tatmin etmekten de uzaktır. Çocukla davacı baba arasında babalık duygularını tatmine elverişli olacak yeterlilikte, müşterek çocuğun hafta sonları yatılı kalacağı,bayram ve tatillerde de davacının müşterek çocukla kişisel ilişkisini sağlayacak nitelikte kişisel ilişki kurulması yönünde karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

            ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİNİN KALDIRILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 324 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Toplanan delilerden; davalının boşanmalarından sonra davacıyı ve davacının annesini, çocuğun gözleri önünde silahla ağır biçimde yaraladığı, çocuk, beş yaşındayken gerçekleşen bu olay nedeniyle; çocukta babaya karşı aşırı derecede korku geliştiği ve babasının sürekli olarak annesine zarar verebilecek potansiyel olarak gördüğü, babasını görmek ve karşılaşmak istemediği babasıyla görüşmesi, çocuğu psikolojik açıdan olumsuz etkilediği, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi biçimde bozulduğu ve tehlikeye girdiği anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu