Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple, kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddî anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp, koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek, çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

Cumartesi günü saat 11:00 ile 15:00 arasında baba tarafından alınarak tekrar baba tarafından teslim edilmek üzere yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Davacı vekili, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına, yeniden değerlendirme yapılmayacak ise ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiyle, davalı vekili, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, müvekkili ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin devamına, davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasıdır. HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....

Velayet düzenlemesinde olduğu gibi kişisel ilişki tesisinde de asıl olan çocuğun yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. TMK 324. Maddesine göre kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer ise kişisel ilişki kurulma talebi reddedilebilir....

Aile Mahkemesinin 2021/63 esas ve 2021/65 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin ortak velayet olarak düzenlenmesine karar verildiğini, çocuğun fiilen davacı/davalı baba yanında kaldığını belirterek ortak velayetin kaldırılarak müşterek çocuğun velayetinin davacı/davalı babaya verilmesine, müşterek çocuk ile davacı/davalı anne arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek öncelikle baba veya sosyal hizmet görevlisi gözetiminde kurulmasına, aksi takdirde sadece gündüzleri ve davacı/davalının sevgilisinden uzakta olacak şekilde kurulmasına hükmedilmesini talep etmiş, talebi değerlendiren Antalya 3. Aile Mahkemesi davanın Antalya 8. Aile Mahkemesinin 2021/293 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar vermiştir. İlk derece mahkemesince; kadının davasının reddine, erkeğin birleşen davasının kabulü ile müşterek çocuğun Antalya 2....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/10/2018 tarih 2018/259 esas 2018/317 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, bu çerçevede müşterek çocukların velayetlerinin davalıya verildiğini, yine müşterek çocuklar için ayrı ayrı 350,00'şer TL iştirak nafakası ile davalı için aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, söz konusu kararın 10/10/2018 tarihinde kesinleştiğini, anlaşmalı boşanmadan sonra davalının protokole uymadığını ve müşterek çocuklar ile ilgilenmediğini, müşterek çocukların doğumundan itibaren müvekkilinin annesinin çocuklarla ilgilendiğini, velayeti anneye verilmesine rağmen davalının çocukların hiçbir ihtiyacı ile ilgilenmediğini, çocukların boşanmanın kısa süre sonrasında müvekkilin yanına gönderildiğini, halen müvekkil ile kaldıklarını, müşterek çocukların okula müvekkilin yanından gittiğini, müşterek çocukların kişisel temizliklerinin dahil bütün ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, müvekkilinin yeniden evlendiğini, kendisi ve eşi tarafından...

Günü 17:00'a kadar, sömestr tatilinin 1.günü 09:00'dan 7., günü 17:00'a kadar, her yıl 15 Haziran günü saat:09:00'dan 30 Haziran saat 17:00'a kadar yatılı olarak müşterek çocuk ile davalı arasında kişisel ilişki kurulacaktır.'' şeklinde belirtilen kısmının tarafınca onaylandığını beyan etmiştir. Mahkemece; "Dava; velayet kendisinde bulunmayan davalı ile müşterek çocuk arasında tesis edilen kişisel ilişkinin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Dava dilekçesinde velayet hakkı sahibi davacı, müşterek çocukları ile davalı arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesini talep etmiştir. Davalı hem 21/07/2020 tarihli dilekçesinde hem de 02/09/2020 tarihli duruşmadaki beyanlarıyla açık şekilde davayı kabul etmiştir. Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır....

Bu sebeple, kişisel ilişki tesisine bu ilişkinin değiştirilmesine veya kaldırılmasına dair ilamlar, maddi anlamda kesin hüküm oluşturmazlar. Kişisel ilişki tesis edilirken, kardeşlerin birbirlerinden ayrılmamalarına özen gösterilmeli, onların ebeveynleriyle birlikte olmalarına olanak sağlanmalı, şayet ayrı ayrı ilamlarla bu ilişki tesis edilmiş veya edilecek ise, kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan ebeveyne ilave külfet yüklenmesinden kaçınılmalıdır. Davacı ile çocuklardan ... arasında 2004 yılında alınmış olan ilamla tesis edilen kişisel ilişki ile işbu kararla diğer çocuk... arasında tesis edilen kişisel ilişki süreleri kardeşlerin babaları yanında birlikte olmalarına imkan tanınmadığı gibi, davacıya da aşırı külfet yükleyici niteliktedir. Öyleyse, davacının her iki çocuğu ile aynı tarihlerde ve aynı sürelerle kişisel ilişki tesisi hem çocukların menfaatlerine uygun olacak, hem de davacıya daha az külfet yükleyecektir....

    Aile Mahkemesi'nin 2015/890 E.-2017/355 K. sayılı ilamı ile küçük için belirlenen aylık 750 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden başlamak kaydı ile, 150 TL artırımla aylık 900 TL olarak belirlenmesine,davalı/k.davacı kadının fazlaya ilişkin talebinin reddine, 4- Çocukla kişisel ilişki tesisi talebi yönünden davacı/k.davalı erkek kendisini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemisi karar tarihindeki av.as. üc. tarifesine göre 3.400 TL vekalet ücretinin davalı/k.davacı kadından alınarak davacı/k.davalı erkeğe verilmesine, 5- Nafakanın arttırılması talebi yönünden davalı/k.davacı kadın kendisini vekille temsil ettirdiğinden 3.400, TL vekalet ücretinin davacı/k.davalı erkekten alınarak, davalı/k.davacı kadına verilmesine, 6- Nafakanın azaltılması talebi yönünden davalı/k.davacı kadın kendisini vekille temsil ettirdiğinden 3.400 TL vekalet ücretinin davacı/k.davalı erkekten alınarak, davalı/k.davacı kadına verilmesine, 7- Şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yönünden...

    Mahkemece velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş ise de kişisel ilişkinin süresi yetersiz olduğu gibi gerçekleştirileceği yer özel olarak tayin edilmiş ve bu kişisel ilişki, çocuğa yakın ve alışkın bir kişi refakatinde olması koşuluna bağlanmıştır. Düzenlenen bu kişisel ilişki, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, infazda da güçlük yaratacak niteliktedir. Velayet kendisine bırakılmayan ebeveynlerden her biri müşterek çocukla doğrudan kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir. Mahkemece daha uygun süre ile çocuk baba yanında yatılı kalacak şekilde refakat olmadan kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir 2-)Kabule göre de; Hüküm açık ve infazda tereddüt uyandırmayacak nitelikte olmalıdır. Ara karara atıfta bulunarak hüküm kurulamaz....

      Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK.md.181/1-2).Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı kocanın müşterek çocuklara yönelik eylemleri nedeniyle hakkında cinsel istismar suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, velayetleri davacı anneye verilen müşterek çocuklarla davalı baba arasında, kişisel ilişki tesisi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. (HUMK.md.438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple hüküm fıkrasının 2. bendinden "çocuklar ile davalı baba arasında her ayın 1. ve 3....

        UYAP Entegrasyonu