Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, reddedilen tazminat talepleri ve müşterek çocuklarla kişisel ilişki kurulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Bölge adliye mahkemesince, istinaf aşamasında, kadın vekilince erkeğin kişisel ilişki sırasında müşterek çocukları darp ettiği, bildirerek tarafların oğlu ile baba arasında kişisel ilişki kurulmaması talebinde bulunduğu, davacı-davalı erkek hakkında açılan kamu davasına yönelik iddianame örneğinin ibraz edildiği belirtilerek, kamu düzeni ve...

    Günü saat 14:00, sömestr tatilinin ilk Cumartesi güne saat 14:00- Pazar günü saat 18:00 saatleri arasında, Haziran ayında 10 gün, Ağustos ayında 10 gün geceli gündüzlü kişisel ilişki kurulduğu", her hafta sonu olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasının davacı annenin de hafta sonları çocuk ile zaman geçirmesini engellediği, yine anlaşmalı boşanma ilamında yaz tatillerinde kurulan şahsi ilişkinin de infaz kabiliyetinin bulunmadığı, çocukların üstün yararı, "çoğun içinde az da vardır " ilkesi nazara alınarak baba ile çocuklar arasında şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiği..."gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABULÜ ile; Antalya 10. Aile Mahkemesinin 2020/593 esas 2020/672 karar sayılı ilamı ile kurulan kişisel ilişki kaldırılarak, davalı baba ile müşterek çocuklar Almisa ve Tuğba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 09:00- Pazar saat 18:00, Dini Bayramların 2. Günü saat 09:00- 3....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara ve özellikle kişisel ilişkiye konu olan müşterek çocuk Ada'nın velayeti babada olan abisi Arda'ya duyduğu özlemin dosyaya yansımış bulunmasına, davalı baba ile davaya konu müşterek çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkinin aynı zamanda kardeşler arasındaki bağı da güçlendirecek olmasına, dosyada bulunan sosyal inceleme raporlarında davaya konu müşterek çocuk Ada ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olduğunun bildirilmesine ve yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının önerilmiş bulunmasına ve koşulların değişmesi, küçük çocuk ile davalı baba arasındaki bağın güçlenmesi halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman talep edilebileceğinin anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun...

    kısmen kabulüne, kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, boşanma kararı ile müşterek çocuk ile baba arasında kurulan görüş günün "davacının müşterek çocuk küçük Hira Nur ile davalı baba Mehmet Şirin arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması talebinin kabulü ile Mersin 2....

    Aile Mahkemesi’nin 2019/234 Esas sayılı dosyasında yargılaması yapılan velayetin değiştirilmesi davasında bizzat kendisinin belirlediği süreleri aradan 4- 5 ay geçmeden kabul etmeyip tekrar dava açmasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, çocukla her hafta kişisel ilişkinin kaldırılmasının çocuğun bakım ve gözetimi konusunda ihmallere neden olacağını, çocuğa davacı-karşı davalıdan çok müvekkilinin baktığını, davacı-karşı davalının polis olarak görev yapması nedeniyle mesai mefhumu olmadığından müşterek çocukla yeterince ilgilenmediğini, davacı-karşı davalının annesinin yaşı itibarıyla çocuğun enerjisini kaldıracak yaşı geçtiğini, babaannesinin çocuğa devamlı bağırdığını çocuğun beyan ettiğini belirterek, asıl davada müşterek çocukla müvekkili arasındaki kişisel ilişkinin değiştirilmesi yönündeki talebin reddine karar verilmesini, müvekkili lehine hükmedilmiş olan yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki talebi ise kabul ettiklerini belirtmiş, birleşen dava dosyası yönünden...

    Davacı kadın her ne kadar çocuklar ile baba arasındaki şahsi ilişkinin daraltılmasını, yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki kurulmasını istemiş ise de; sosyal inceleme raporları, tanık anlatımları, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı baba ile müşterek çocuklar arasındaki şahsi ilişkinin daraltılmasını gerektirecek, çocukların yüksek menfaatleri aykırı olağanüstü bir durum tespit edilememiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....

    Aile Mahkemesinin ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin davalı babaya verildigini, davalı babanın Konya’ya kötü niyetli olarak çocuklar ile anne arasındaki şahsi ilişkiyi engellemek amacıyla taşındığını, şahsi ilişkinin kurulması noktasında sorun çıkardığını, çocukların telefonla anneleriyle görüşmelerini engellediğini tarafların yaşadıkları şehirlerin farklı olması nedeniyle müvekkilinin çocuklarını göremediğini, yol giderlerinin ve konaklama giderlerinin müvekkilinin ekonomik gücünü aştığını belirterek çocukların her ayın birinci haftasında yaz tatillerinin tamamında ara tatiller ve yarıyıl tatilinin tamamında müvekkilinin yanında kalacak şekilde ve müşterek çocuklarla her gün en az bir kez telefonda görüntülü konuşma şeklinde şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesine müvekkilinin Konya iline gitmesi durumunda otel masraflarının davalı tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Aile Mahkemesinin ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin davalı babaya verildigini, davalı babanın Konya’ya kötü niyetli olarak çocuklar ile anne arasındaki şahsi ilişkiyi engellemek amacıyla taşındığını, şahsi ilişkinin kurulması noktasında sorun çıkardığını, çocukların telefonla anneleriyle görüşmelerini engellediğini tarafların yaşadıkları şehirlerin farklı olması nedeniyle müvekkilinin çocuklarını göremediğini, yol giderlerinin ve konaklama giderlerinin müvekkilinin ekonomik gücünü aştığını belirterek çocukların her ayın birinci haftasında yaz tatillerinin tamamında ara tatiller ve yarıyıl tatilinin tamamında müvekkilinin yanında kalacak şekilde ve müşterek çocuklarla her gün en az bir kez telefonda görüntülü konuşma şeklinde şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesine müvekkilinin Konya iline gitmesi durumunda otel masraflarının davalı tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2020 NUMARASI : 2020/780 ESAS 2020/938 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel İlişki KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla HMK’nın 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek HMK’nın 355. maddesi gereğincede; istinaf dilekçesinde yazılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 14.08.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, müşterek çocuk Ömer Alp'in velayetinin davalı anneye verildiğini, müşterek çocuk ile davacı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yeterli olmadığını, çocuğun büyüdüğünü, annesine olan ihtiyacının biraz daha azaldığını iddia ederek, müşterek çocuk ile davacı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). Kişisel ilişki kurma hakkına ilişkin temel hüküm olan TMK m. 323 uyarınca; “Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile “uygun kişisel ilişki kurulmasını” isteme hakkına sahiptir. Türk Medeni Kanununun 323. maddesine göre kişisel ilişkinin kurulması için çocuğun ana veya babanın velâyeti altında bulunmaması ya da ana veya babanın velâyeti altında olmakla birlikte çocuğun ana veya babaya bırakılmamış olması gereklidir. Aynı zamanda Türk Medeni Kanununun m. 182/I ve II de velâyetin kullanılması kendisine verilmemiş olan eşin çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir....

    UYAP Entegrasyonu