Yasanın 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında tam süreli - kısmî süreli işçi ile belirli süreli - belirsiz süreli işçi arasında farklı işlem yapma yasağı öngörülmüş, üçüncü fıkrada ise cinsiyet ve gebelik sebebiyle ayrım yasağı düzenlenmiş ve bu durumda olan işçiler bakımından iş sözleşmesinin sona ermesinde de işverenin eşit davranma borcu vurgulanmıştır. Bununla birlikte, işverenin işin niteliği ile biyolojik nedenlerle faklı davranabileceği bahsi geçen hükümde açıklanmıştır. Yine değinilen maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında, işverenin ücret ödeme borcunun ifası sırasında ayrım yapamayacağından söz edilmektedir. Burada sözü edilen ücretin genel anlamda ücret olduğu ve ücretin dışında kalan ikramiye, pirim v.b. ödemleri de kapsadığı açıktır. Bundan başka 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde sözü edilen sendikal nedenlere dayalı ayrım yasağı da mutlak ayrım yasağı kapsamında değerlendirilmelidir....
özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine 2-Davacı, davalı işyerinde büro elemanı olarak çalıştığını, işyerinde çalıştığı dönemde uygulanan TİS’lerde büro elemanlarının TİS’den yararlandırılmadığını, ancak bu uygulamada eşitliğe aykırı davranıldığını, bazı büro elemanlarının TİS hükmüne rağmen yararlandırıldığını, TİS'den yararlanmak için daha önce dava açtığını ve bu davayı kazandığını ve kararların Yargıtay tarafından onandığını, bu dava ile hüküm altına alınmayan dönem ve alacaklar yönünden talepte bulunduğunu beyan ederek çocuk yardımı, aile yardımı,yıllık izin ücreti ile eşit davranmama tazminatı alacaklarının ödetilmesini istemiştir....
F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 11/02/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesinin 13.11.2018 tarihli kararı ile sanık hakkında halkın bir kesimini sosyal sınıf din mezhep cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. 3. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesinin, 07.12.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek yapılan inceleme neticesinde istinaf talebi yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Sanık müdafiinin temyiz istemi; sübuta ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Temyizin kapsamına göre; A....
F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 11/02/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
in arayarak eski müdürün işten ayrıldığını, yerine gelen müdürün görüşmek istediğini söylediğini, yapılan görüşmede yeni müdürün müvekkiline izin bitiminde işe başlayıp başlamıyacağını sorduğunu, müvekkilinin başlıyacağını belirttiğini, aynı bölümde bir kişiye daha ihtiyaç olup olmadığını müvekkiline sorulduğunu, müvekkilinin gerek olmadığını söylediğini, bu görüşmeden sonra 03.11.2009 tarihinde müvekkilinin yerine bir bay personelin alındığını, müvekkilinin bu durumu işyerine sorduğunda kendisine kıdem tazminatı ihbar tazminatı ve beş aylık ücret tutarında ikramiye vereceklerini işe iade davası açmamak şartı ile istifa edip bu tazminatı alabileceğinin söylendiğini, müvekkilinin çalışmak istediğini söylemesi üzerine müvekkiline işe yeni başlamışların yaptığı ... olan raporlama görevinin teklif edildiğini, müvekkilinin bu teklifi kabul etmediğini, genel müdür yardımcısının müvekkiline doğum iznine çıkarken emri vaki yaptığını, doğum sebebi ile ücretsiz izin kullanmasından hoşnut olmadığını...
4 aylık tazminat talebine gelince; iş yasasının 5. maddesinde işverenin işçiler arasında dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplerle farklı işlem yapması halinde 4 aylık tazminata karar verilebileceği düzenlendiği, oysa somut olayda, iş yasasının 5. maddesinde belirtilen şartların bulunmadığı gerekçesi ile eşit işlem borcu tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı istemlerinin reddine, diğer fark alacakların ise kabulüne karar verilmiştir....
Bozma üzerine mahkemesince yüzyüzelik ilkesi nazara alınarak takdiren basit yargılama usulünün uygulanmamasına karar verilerek sanığın halkın bir kesimini sosyal sınıf din mezhep cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alanen aşağılama suçundan 20 eşit taksitte 4.500,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Sanık müdafiinin temyiz istemi suçun unsurlarının oluşmadığına ve sanığın cezasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 218 nci maddesi gereğince artırım yapılmaması gerektiğine ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Dava konusu olay sanığın facebook sosyal paylaşım sitesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu kast ederek, "... memleketi Dersim'dir (dinsiz alevilerin yatağı) ..." diyerek halkın bir kesimini mezhep farklılığına dayanarak alenen aşağılamak suretiyle atılı suçu işlediği iddiasına ilişkindir. IV. GEREKÇE 1.Bandırma 1....
Davacının davalı işyerinde çalışmakta iken iş aktini vekili vasıtasıyla gönderdiği 20/9/2016 tarihli ihtarname ile; -2012 yılı sonuna kadar dini bayramlarda verilen ikramiyenin kaldırılması -Davacının rızası hilafına fazla mesai yaptırılmayarak fakirleştirilmesi, -Davacıya mobing yapılması, -eşit işe eşit ücret ödenmeyerek eşit davranma ilkesinin ihlal edilmesi -iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gerekli önlemlerin alınmaması, -yıllık iznin rıza hilafına parçalı olarak kullandırılması, yıllık izin kurulu oluşturulmaması, yıllık izin günlerinin keyfi olarak belirlenmesi, yıllık izin ücretinin peşin olarak ödenmemesi, hafta sonu tatillerinin son bir seneye kadar izne eklenmemesi vs. nedenlerle; İş aktinin feshedildiği, davacının ayrılışının işveren tarafından 03 koduyla SGK ya bildirildiği anlaşılmaktadır....
İndirimden yararlanmayı, kanun yoluna başvurmadan ödemeye bağlamakla, hak arayan ve aynı zamanda somut olayda olduğu gibi haklı çıkan ile hak aramayan arasında açıkça bir ayrım yapılmasına neden olunduğu gibi mahkeme kararı ile belirlenen asgari işçilik oranına indirim uygulanmayarak mahkemenin verdiği karar etkisizleştirilmektedir. Bu ise açıkça hak arama özgürlüğünün ihlalidir ve mahkeme kararını anlamsız hale getirmektedir. Kısaca asgari işçilik oranına itiraz eden ve haklı çıkan tarafın elde ettiği hakkı, indirimden yararlandırmayarak ortadan kaldırmaktır. 21.Anılan yönetmelikteki düzenleme hak arama özgürlüğü kapsamında hak arayanın elde ettiği hakkı, anlamsız kıldığı için AHİS’nin 6. Maddesi ile ve hak arayan ile hak aramayan arasında bu temel hak yönünden ayrım yaptığı için aynı sözleşmenin 14. maddesi ile çatışmaktadır. Aynı zamanda bu düzenleme Anayasa’nın 10 ve 36. maddeleri ile de uyumlu değildir. 22.Hak arama özgürlüğü temel haklardandır....