Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, haklı nedene dayalı adın ve soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMKnın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, değişikliğin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, adın değişmekle kişisel durumda değişme olmayacağı, bu değişiklikten zarar görenlerin, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlanmıştır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel ve kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir....

    Adın haklı nedenle değiştirilmesini düzenleyen 4721 sayılı TMK'nin 27.maddesi kapsamında ileri sürülen nedenlerin haklı neden kabul edilip edilmeyeceği ve sonucuna göre çocuğun adının değiştirilmesine karar verilip verilmeyeceği üzerinde durulmalıdır. 4721 sayılı TMKnın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, değişikliğin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, adın değişmekle kişisel durumda değişme olmayacağı, bu değişiklikten zarar görenlerin, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlanmıştır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir....

      KARAR Dava dilekçesinde, davacının "...." olan soyadının ...." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece dava dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin soyadının değiştirilmesi için haklı sebep sayılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, haklı sebebe dayalı adın ve soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMKnın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, değişikliğin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, adın değişmekle kişisel durumda değişme olmayacağı, bu değişiklikten zarar görenlerin, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlanmıştır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir....

        KARAR Dava dilekçesinde, davacının "..." adı ile tanındığı, "Köfteci ..." ismiyle uzun yıllar esnaflık yaptığı belirtilerek "Şaban" olan adının "..." olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, nüfus kayıtlarında bir hata bulunmadığı, davacının adının yetersiz, elverişsiz, karışıklığa yol açacak, kötü, iğrenç, gülünç, incitici, küçük düşürücü, alay ve utanç konusu anlamlar taşımadığı, bu nedenlerle değiştirilmesinde hukuki bir yarar olmayıp talebin haklı nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, haklı nedene dayalı adın düzeltilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Kişinin çevrede aile arasında bilindiği ve tanındığı adını resmen de taşımayı istemesinin haklı neden teşkil ettiği kabul edilmektedir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, haklı nedene dayalı soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMKnın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, değişikliğin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, adın değişmekle kişisel durumda değişme olmayacağı, bu değişiklikten zarar görenlerin, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlanmıştır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir....

          Kişi adının sürekliliği asıl olmakla birlikte haklı nedenlerin bulunması koşuluyla değiştirilmesine de yasal olanak tanınmış, TMK'nin 27. maddesinde "Adın değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir." hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemede haklı nedenlerin neler olduğu açıkça belirtilmemiş bunun değerlendirilmesi mahkemeye bırakılmıştır. Mahkeme, adın değiştirilmesi istemi ile açılan bir davada ileri sürülen nedenlerin TMK'nin 27. maddesi kapsamında haklı neden sayılıp sayılmayacağını yargı kararları ve bilimsel görüşlerden de yararlanılarak takdir edecek ve sonuca ulaştıracaktır. Haklı nedenin olup olmadığına ilişkin değerlendirme yapılırken objektif koşullar yanı sıra davacı tarafın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin de dikkate alınması gerekeceği açıktır. Özel nedenler, istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir....

          Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesine göre, haklı nedene dayalı adın ve soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK’nın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, adın değişmekle kişisel durumda değişme olamayacağı, adın değiştirilmesinden zarar görenlerin, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece, davacının dava dilekçesinde dayandığı nedenler ile tarafların göstereceği deliller toplanıp, tanıklar dinlendikten sonra davacının isteminin haklı nedene dayanıp dayanmadığının denetime elverişli biçimde dosyaya yansıtılması ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine uygun görülmeyen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Mahkemece yapılan yargılama neticesinde,dosyada toplanan deliller, dinlenen tanık anlatımları ve bilirkişi raporu karşısında, açılan davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve davacının yasal hakları ile işe iadesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: tanığı dinlenmeden hüküm kurulduğunu, yargılamada savunma haklarının ihlal edildiğini, Mahkemenin delillerini gerektiği gibi incelemediğini belirterek Mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir. GEREKÇE Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş akdi feshinin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktalarında toplanmaktadır. Dairece istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Mağaza sorumlusu olarak çalışan, yaklaşık 3,5 yıl kıdemi bulunan davacının marketten aldığı 1 paket sigaranın parasını sayım yapılması üzerine 6 gün sonra kasaya koyması nedeniyle iş akdinin haklı nedene dayanılarak feshedildiği anlaşılmaktadır....

            Dava, bu nitelendirme ile evlilik içinde doğan çocuğun annenin soyadı ile değiştirilmesine ilişkin olup, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olarak talepte bulunulmamış, haklı nedene dayanarak çocuğun soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanılması ile ilgili olarak talep edilmediği anlaşılan ergin olmayan çocuğun soyadının değiştirilmesi talebinin haklı nedene dayandırıldığı ve 4787 Sayılı Yasanın 4/1. maddesi hükmü gereğince Aile mahkemelerinin görevi dışında olduğu belirlenmiştir. Bu nedenlerle, uyuşmazlığın 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. Madde hükmü uyarınca genel hükümlere dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

            İlk derece mahkemesince, davacının toplum içinde tanınıp bilindiği soyadını kayden de taşımak istemesinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davalı Nüfus Müdürlüğü Temsilcisi tarafından yargılama aşamasında ileri sürülen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. "Medeni Kanunun 27. Maddesine dayanılarak açılan haklı nedene dayalı soyadın değiştirilmesi davasıdır. 4721 Sayılı TMK 'nın 27. Maddesi hükmü gereğince adın (bu bağlamda soyadın) değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Böyle bir durumda 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.Maddesinin (a) bendinde ön görülen esaslar uyarınca yapılacak yargılama sonunda hakim, toplanan delillere göre oluşacak sonuç doğrultusunda kararını verecektir....

            UYAP Entegrasyonu