Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamı itibariyle davadan sonra 2013 yılında tarafların bir çocuğunun dünyaya geldiği, erkek tarafından 2017 yılında açılan ancak barıştıkları gerekçesiyle feragatle sonlanan başka bir boşanma davasının olduğu, kararın on üç yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması, 4721 sayılı Kanunu'nun 2 nci maddesinde yer alan "Dürüstlük Kuralına" aykırı ve "Hakkın kötüye kullanılması" niteliğindedir. 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtildiği gibi bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Gerçekleşen bu durum karşısında, eldeki dava yönünden boşanma iradesinin samimi olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. V....

    Değerlendirme Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde, tarafların yargılama devam ederken barışıp biraraya geldiklerini, birlikte yaşamaya devam ettiklerini, temyiz dilekçesi ekindeki fotoğrafların tarafların barıştığının kanıtı olduğunu, erkeğin eşinin davadan feragat ettiğini düşündüğünden yargılamaya katılmamış olduğunu ve böylelikle kadının boşanma nedeni olarak iddia ettiği davranışları affettiğini belirterek davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulmasını talep etmiştir. Davacı kadın vekili temyize cevap dilekçesinde, tarafların boşanma davasından sonra barıştıkları iddiasının doğru olmadığını, kadının kendine ve ortak çocuğa kalacak bir yer bulana kadar aynı evde yaşamaya devam ettiğini, kendini evin içinde ayrı bir odaya kilitleyerek yaşadığını ve erkeğin kadına cinsel saldırıda bulunması sonucunda boşanma kararından sonra, 24.10.2008 doğumlu bir çocuklarının daha olduğunu belirterek kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      MAHKEME KARARI Mahkemece, erkeğin olduğundan fazla alkol tükettiği ve tükettiğinde, kadına hakaret ettiği, sövdüğü gerekçesi ile ... kadının boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ... kadın yararına 300 TL tedbir ve yoksulluk, 12.000 TL maddî, 12.000 TL manevî tazminat ödenmesine, davalı- davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....

        MAHKEME KARARI Mahkemece, erkeğin olduğundan fazla alkol tükettiği ve tükettiğinde, kadına hakaret ettiği, sövdüğü gerekçesi ile davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı-davalı kadın yararına 300 TL tedbir ve yoksulluk, 12.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....

          İstinaf Sebepleri Davacı vekili, davalı tarafça açılan boşanma davasının yetkisiz mahkemede açıldığını ve yetki itirazında bulunulduğunu, tarafların dava tarihi ile yerleşim yerinin ve her iki tarafında işyerinin ...'te olduğunu, yerleşim yerinin sonradan değiştirilmesininde yetkili mahkemeyi yetkisiz hale getirmeyeceği gerekçesi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... Aile Mahkemesinin 2021/566 Esas sayılı dosyasında kayıtlı boşanma davasının daha önce açıldığı, davanın halen derdest olduğu, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin ölümü sebebiyle boşanma davasının konusuz kaldığı anlaşıldığından, boşanma davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, sağ kalan davalı eşin boşanmada kusurlu olduğuna ilişkin talebin reddine şeklinde hüküm kurulması gerekirken, davanın reddine dair karar verilmesi doğru olmadığından, davacı mirasçıları tarafından, kusur tespiti yönünden yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı mirasçılarının hüküm şekline yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili bendin kaldırılarak yeniden hüküm tesisisine,boşanma davası erkeğin ölümü sebebiyle konusuz kaldığından boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı ...'ın boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine yönelik davacı mirasçıları talebinin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

              Şubesince düzenlenen 2156 sayılı, .03.11.1996 tarihli karar ile kararın kesinleştiğine dair 2023/1723/77 sayılı 02.01.2000 tarihli belgeyi ibraz ederek boşanma akdinin kıydırılarak kayıt altına alınmasını talep etti...." şeklinde açıklama olduğu, bu haliyle kadın tarafından notere başvurulması üzerine noter tarafından boşanma belgesi düzenlendiği anlaşıldığı, bu durumda ortada yabancı mahkemece verilmiş bir boşanma kararı bulunmadığı, bu itibarla yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmesi olanağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

                V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının 17.11.2022 tarihinde öldüğünü, boşanma davasının kesinleşmesi gerçekleşmeden kadının vefat etmesi nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiği yönünden temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; boşanma davasında verilen boşanma hükmü kesinleşmeden davalı kadın ölmüş olup evliliğin ölümle sona erip ermediği, boşanma davasının konusuz kalıp kalmadığı, kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi,175 inci maddesi, 181 inci maddesinin birinci fıkrası. 3....

                  DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 08.10.2019 tarihli Limburg Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/4851 Sayılı boşanma kararı ile boşandıklarını, boşanma işlemi ile ilgili 31.01.2020 tarihli A.R. 18/1757/A nolu boşanma belgesi düzenlendiğini, kararın kesinleştiğini belirterek Belçika Krallığı Limburg Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.10.2019 tarih ve AR. 18/1757/A sayısı ile düzenlenmiş boşanma belgesinin Türkiye'de tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

                    İstinaf Sebepleri Davacı-davalı erkek vekili, boşanma davasının reddinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, açılan boşanma davasının delillerle ispat edildiği, tarafların fiilen 8 yıldır ayrı yaşadığı, kadın aleyhine ileri sürülen iddia vakıaların ispat edildiği belirtilerek, erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, kadın tarafından açılan nafaka davasının reddine karar verilmesi yönünden süresinde istinaf yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı-davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

                      UYAP Entegrasyonu