Şube kararı uyarınca İran İslam Cumhuriyeti Ülke Tapu Kadastro ve Değerli Evrak Kayıt Kurumu tarafından düzenlenen boşanma senedi ile boşandıklarını, iş bu boşanma türünün kesin ve tek celsede olmakla 07.10.2018 tarihinde kesinleştiğini, boşanma senedinin aslı ve tercümesinin sunulduğunu belirterek boşanma senedinin Türkiye'de tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türkiye'de açtığı dava devam ederken, davacının tek taraflı olarak yürüttüğü ve İran'da aldığı kararın geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanınması istenen noter senedinin çevirisinin incelenmesinde; erkek tarafından boşanma isteminde bulunulduğu, Shiraz Aile Mahkemesi 8....
Bölge Adliye Mahkemesince de belirtildiği üzere, taraflarca daha önce açılıp karar verilen dosyadaki boşanma hükmü kesinleştiğinden eldeki davada erkeğin boşanma istemi yönünden dava konusuz kalmış ise de boşanma kararının kesinleşmesinden önce erkek tarafından açılan eldeki bu dava nedeniyle, taraflar arasında boşanma davalarına ilişkin kusur durumu henüz taraflar yönünden bütünüyle kesinleşmemiştir. 2.Bölge Adliye Mahkemesince hem daha önce açılıp görülen boşanma dava dosyasında kesinleşen kusur durumları, hem de erkeğin eldeki boşanma dava dosyasındaki tüm delillerle belirlenecek tarafların kusur durumları harmanlanarak, erkeğin eldeki davadaki tazminat talepleriyle ilgili hukuka uygun olarak hüküm kurulması gerekirken; eldeki boşanma dosyasında erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesi ile tazminat taleplerinin reddi doğru değildir....
Temyiz Sebepleri Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen boşanma davasının reddine ilişkin kararın hatalı olduğu, davalı-davacı kadınla davacı-davalı erkek arasında şiddetli geçimsizlik olduğunun ispatlandığı, boşanmaya karşı çıkılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, her ne kadar karar gerekçesinde, fiziksel şiddet olayının dava açıldıktan sonra olduğu belirtilmişse de tanık anlatılmalarından bu sonuca varılmadığı, boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın reddedilen boşanma davası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1.Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur tespiti, davalı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini ve başka bir mahkemede açtığı yeni bir boşanma davası olduğunu, bu davanın iş bu dava ile birleştirilmesini talep etmiştir. 2.Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur tespiti, maddî ve manevî tazminatlar, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, boşanma yönünden hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tüm yönleriyle bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; asıl ve karşı davadaki boşanma hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiği de dikkate alınarak erkek vekili tarafından temyiz aşamasında sunulan 10.07.2023 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca karar verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası. 3. Değerlendirme Davacı-karşı davalı erkek vekili; temyiz tarihinden sonra verdiği 13.07.2023 tarihli dilekçe ile taraflar arasında boşanma ve boşanmanın fer'îlerine yönelik olarak düzenlenmiş olan 10.07.2023 tarihli “Anlaşmalı Boşanma Protokolü” başlıklı belge sunmuş olup bu hususta karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Asıl ve karşı davadaki boşanma hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
Karar Düzeltme Sebepleri Davacı-karşı davalı kadın vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; boşanmada hükmedilen maddî ve manevî tazminatlara boşanma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken bu konuda bir hüküm kurulmadığını belirterek boşanma nedeniyle hükmolunan maddî ve manevî tazminatlara işletilmesi gereken faizin başlangıç tarihinin boşanma kararının kesinleşme tarihi olarak düzeltilerek onanmasına, bu mümkün olmaz ise Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, Dairenin 27.12.2022 tarihli ve 2022/9576 Esas, 2022/10950 Karar sayılı kararında düzeltilmesi gereken bir yanlışlığın bulunup bulunmadığı taraflar arasında görülen boşanma davasında kadın lehine hükmedilen tazminatlara yasal faize hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2....
İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3.Değerlendirme Davalı-davacı kadın vekilinin dosyaya sunduğu anlaşmalı boşanma protokolü içeriğinden boşanma ve fer'îleri, eşya ve ziynet alacağı, katkı payı ve katılma alacağı ve mal tasfiyesinden kaynaklı alacaklar konusunda anlaşmaya vardıkları anlaşılmaktadır. O halde, dosyaya sunulan anlaşmalı boşanma protokolü hükümleri dikkate alınarak ve taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle boşanma ve fer'îleri ile diğer yönlerden karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. VI....
Değerlendirme Davacı erkek tarafından, 02.07.2008 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle işbu yargılamaya konu boşanma davası açılmış ve Mahkemenin 24.12.2008 tarihli kararı ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerien karar verilmiştir. Karar, davacı erkek tarafından 09.09.2022 tarihinde tebliğe çıkarılmıştır. Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde, işbu davaya konu yargılamadan haberi olmadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ve tarafların barışıp bir arada yaşamaya devam ettiği, kötü niyetli olarak kararın tebliğe çıkarıldığını iddia etmiştir. Somut olayda, Mahkeme kararının davacı erkek tarafından 14 yıl sonra tebliğe çıkarılması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup davalı kadının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar ve özellikle, tarafların dava açıldıktan sonra barışıp bir arada yaşayıp yaşamadıkları hususu da araştırılıp değerlendirilerek boşanma ve fer'îleri yönünden karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. V....
V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1.Davacı kadın vekili temyiz başvurusunda özetle ; davacının elinden geleni yaptığını , evlerinin yıllar önce ayrıldığını, bir araya gelmediklerini, evlilik birliğinin temelden sarsıldığını ileri sürüp kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Dosya temyiz incelemesinde iken davalı erkek 08.01.2024 tarihinde vefat etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında evlilik birliğinin erkeğin ölümü ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır. 2....
Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanma iradesinin samimi olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. V. KARAR Açıklanan sebeple; Temyiz olunan Mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....